Patron ikiyüzlülüğü: OHAL'den rahatsızlar mı?

OHAL öncesi ve sonrası dönemde AKP'ye tam destek veren, OHAL bahanesiyle grevlerin yasaklanmasını alkışlayan, istedikleri her türlü işçi düşmanı düzenlemeyi KHK ve torba yasalarla çıkartan patronlar, şimdi 'OHAL karşıtlığına' soyundu. Adındaki 'iş adamı' ifadesini 'iş insanı' olarak değiştiren TÜSİAD, kadın işçilere yönelik ağır sömürüyü de bu kılıfa…

Haber Merkezi

TÜSİAD'ın 48. Olağan Genel Kurulu bugün yapılıyor. Genel kurulda konuşan TÜSİAD başkanı Erol Bilecik, Türkiye'nin en büyük patron örgütünün "siyasi görüşlerini" kamuoyuyla paylaştı. Bilecik, Türkiye'nin acilen olağan demokrasi ortamına dönmesi gerektiğini söyledi. Yatırımcıların Türkiye'de Avrupa Birliği ile uyumuna baktığını belirten Bilecik, "Süreç resmen kopmamalı, tam üyelik perspektifi korunmalı" diye konuştu.

OHAL öncesi ve sonrası dönemde AKP'ye tam destek veren, OHAL bahanesiyle hayata geçirilen işçi düşmanı uygulamalardan yararlanan, AKP'nin grev yasaklamalarını alkışlayan patronların ikiyüzlü tavrı yine şaşırtmadı...

PATRON İKİYÜZLÜLÜĞÜ

Erol Bilecik, özetle şunları söyledi:

"Bugün, Türkiye için toplumsal özgürlük, çoğulculuk ve dayanışma içinde ilerleme zamanıdır. Uluslararası ilişkilerde haklı olduğumuz veya müttefiklerimizle farklı tutumlarımız olan birçok konu olabilir. Tarihin bize çok net olarak verdiği dersler ispat ediyor ki Türkiye'yi dünya siyaseti ve ekonomisinde etkili kılan en büyük güç kaynakları her zaman demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ve özgürlükler olmuştur. Bu nedenle acilen olağan demokrasi ortamı ve reform gündemine dönmemiz doğru olur. Devlet geleneğimizin dikkatli diplomatik üslubu da bu yönelimi desteklemelidir. Kavga kavgayı, barış barışı doğurur. Demokrasi altın kadar kıymetlidir ama demokrasinin çeyreği de yarımı da olmaz. 

Türkiye'nin hem dünyada hak ettiği saygın konumu koruyabilmesi hem de gelişmesi, kalkınması için yakın tarihin hepimizi sarsan bu travmalarından kurtulup hızla normalleşmeye başlaması gerekir. Bu nedenle atılması gereken ilk adımın, daha önce de başka vesilelerle gündeme getirdiğimiz OHAL'in sonlanması ve bir daha tekrarlanmaması olduğuna inanıyorum. Hain terör odaklarına en etkin güvenlik önlemleriyle darbe vururken, yasama, yürütme ve yargımızı en ileri demokratik standartlara taşımak için her zaman şüphesiz devletimizin yanında olacağız ve fazlasıyla destek vermeye devam edeceğiz.

PATRONLARIN DERDİ: DAHA FAZLA KÂR VE SÖMÜRÜ

Bilecik geçen aylarda yaptığı açıklamada, "OHAL sona ermeden sözleşme imzalamalarının kurum içi mevzuatları gereği mümkün olmadığını söyleyen yabancı yatırımcılarımızın sayısının da azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu paylaşabilirim" demişti. 

Bilecik dün yaptığı konuşmada da patron partisi AKP'ye teşekkür etmiş, geçen yılın başında Türkiye için büyüme beklentilerinin oldukça düşük olduğunu, Avrupa ekonomisindeki büyüme ile artan ihracatın ve vergi indirimleri teşvikleri başta olmak üzere hükümetin yaptığı düzenlemelerin bu durumu tersine çevirdiğini söylemişti.

ERDOĞAN OHAL'DEN PATRONLARIN YARARLANDIĞINI İTİRAF ETMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçen Temmuz ayında Uluslararası Yatırımcılar Derneği'nde, OHAL'in patronları koruduğunu söylerken, ''Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL'den istifade edip izin vermiyoruz" demişti. 

İŞÇİ SINIFINA SALDIRI DÜZENLEMELERİ OHAL'DE ÇIKTI 

Patronların OHAL koşullarında çıkarılan işçi düşmanı yasalardan çok yararlandıkları gayet açık. 

Patron sınıfının hizmetinde olan AKP iktidarı, her türlü düzenlemeyi patron örgütlerinin ve sermaye sınıfının çıkarları için gerçekleştirdi.

Zorunlu arabuluculuk yasası, zorunlu BES dayatması, grevlerin OHAL bahanesiyle yasaklanması ve benzeri pek çok düzenleme OHAL'in yarattığı psikolojik siyasi atmosferde hayata geçirildi. 

AKP enflasyon rakamlarında yaptığı oynamalarla işçilere yapılan zam miktarlarını da değiştirmişti.

[[[RELATEDNEWSREPLACEMENT: /one-cikanlar/patronlarin-yeni-saldirisi-zorunlu-arabuluculuk-224065]]]

İSİM YÜZSÜZLÜĞÜ!

TÜSİAD, bugün aldığı kararla ismini de değiştirdi. Adındaki "iş adamı" ifadesini "iş insanı" olarak değiştiren TÜSİAD için "güzel adım" yorumları gelmeye başlarken, patronlar yine "ustalıkla" kadın işçileri hedef alan ağır sömürü koşullarını gizleme derdinde.

Oysa bu ülkede bir avuç kadın ve erkek patron değil, milyonlarca emekçi patronların büyük bir iştahla sömürüsüne maruz kalıyor.