Kale Kayış işçileri: Hakkımızı alacağız

32 gündür direnişte olan Kale Kayış işçileri Petrol-İş Trakya Şubesi ile birlikte dün Silivri'de basın açıklaması gerçekleştirdi. Silivri’de, Kale Kayış’ın olduğu bölgede, 450 civarında fabrikadan Kale Kayış'ın sendikalı işyeri olduğu, patronun bundan rahatsız olduğu vurgulandı.

soL - Haber Merkezi

Petrol-İş’e üye olan Kale Kayış işçileri bir süredir çalışma koşullarının ve işçi sağlığı ve güvenliği kurallarının yetersizliği nedeniyle çalışmama hakkını kullanıyorlar.
Kale Kayış işçileri dün Silivri sahil iskelede basın açıklaması yaptı. İşçiler "direne direne kazanacağız", "birleşe birleşe kazanacağız", "kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz" sloganlarını attı.

 

Basın açıklamasında ilk konuşmayı, Petrol-İş Trakya Şube Başkanı Ercan Yavuz yaptı. Yavuz, destek için gelenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Silivri’de, Kale Kayış’ın olduğu bölgede, 450 civarında fabrika olduğunu ve bunların hiçbirinde sendika olmadığını, sendikalı tek işyerinin Kale Kayış olduğunu, patronun da bunu hazmedemediğini söyledi.

Petrol-İş Trakya Şubesi olarak, örgütlenme çalışmalarına 2018’in ocak ayında başladıklarını, aynı yılın ekim ayında bakanlıktan yetki aldıklarını, yetkiyi aldıktan sonra patronun baskılarının arttığını, 2 işçiyi işten attığını, üye olan 150 işçiyi sendikadan istifaya zorladığını söyledi. İşçilerin sendikalı olmalarının bir hak olduğunu hatırlatan Yavuz, Kale Kayış işçilerinin de bu hakkı kullandığını vurguladı.

'SENDİKANIN VARLIĞI KABUL EDİLENE KADAR BURADAYIZ'

Ercan Yavuz, “Bu baskılara sessiz kalamazdık. Kale Kayış, şimdiye kadar 3 ölümlü iş kazasının olduğu bir işyeridir. Arkadaşlarımız arasında parmaklarını kaybeden, kolları kırılan birçok arkadaşımız vardır. Sendika olarak arkadaşlarımızın bu durumuna sessiz kalmayacağız. Bizler, alınteriyle çalışıp eve ekmek götürme derdinde olan insanlarız. Bizler burada çalışarak zengin olmak isteyen insanlar değiliz, olamayacağımızı da biliyoruz. Biz onurlu bir şekilde, sendikalı olarak çalışmak ve ekmeğimizi evimize böyle götürmek istiyoruz. Kimse bunu bize çok göremez.” diyen Yavuz’un sözleri, işçilerin attığı “çalışırken ölmek istemiyoruz” sloganlarıyla kesildi.

Bundan sonra, işçi sağlığı ve iş güvenliği düzelene ve sendikanın varlığı kabul edilene kadar, 32 gündür sürdürdükleri direnişlerine devam edeceklerini belirten Yavuz, Petrol-İş Sendikası’nın mücadeleci bir sendika olduğunu herkesin bildiğini, bilmeyenlere de öğreteceklerini söyleyerek konuşmasına son verdi.

'İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ TALEBİYLE YAPILAN İLK DİRENİŞ'

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Genel Koordinatörü Murat Çakır, mart ayında çalışırken yaşamını yitiren işçi sayısının 108 olduğunu ve ölen bu işçilerin hepsinin sendikasız olduğunu söyledi. Sendikasız çalışmanın ölüm demek olduğunu, binlerce yaralanma, binlerce meslek hastalığı demek olduğunu belirten Çakır, Kale Kayış işçilerinin de çalışırken ölmek, yaralanmak, meslek hastalığına yakalanmamak için örgütlendiğini ve bunun için direndiklerini hatırlatarak, bu mücadelenin önemine dikkat çekti.

Petrol-İş Genel Mali Sekreteri Turgut Düşova ise Kale Kayış işçilerinin, ölmemek, sakatlanmamak, ölümcül bir hastalığa yakalanmamak için, işçi sağlığı ve iş güvenliğine dair önlemlerin alınması talebiyle direndiğini vurguladı. Düşova, Kale Kayış işçilerinin direnişinin Türkiye’de bu taleplerle yapılan ilk direniş olduğunu anımsattı.

'ÜRETİMİ DURDURARAK HAKKIMIZI ALACAĞIZ'

Kale Kayış patronunun işçi sağlığını düşünmediğini, işçilerin iradesini tanımadığını, sendikanın yetkisine itiraz ettiğini, yanlış mahkemelere dava açıp hukuku da istismar ederek süreci uzattığını belirten Düşova, işçilerin baskıyla istifaya zorlandığını, bunun üzerine Kale Kayış işçilerinin "ya burada ölmeye, sakat kalmaya razı olacağız, ya da üretimi durdurarak hakkımızı alacağız" diyerek direnişi seçtiklerini anlattı. Kendilerinin de sonuna kadar işçilerin yanında olacaklarını belirten Düşova, "Değil otuz gün, üç yıl da sürse bu direnişi bırakmayacağız” diyerek, Petrol-İş’in kararlılığını vurguladı.