İZBAN'da greve günler kaldı: Pazartesi raylarda hayat duracak

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD tarafından işletilen ve İzmir'i kuzey-güney güzergahında birleştiren kent için hafif raylı banliyö sistemi İZBAN'da 10 Aralık Pazartesi günü saat 05.00'te grev başlıyor. TKP İzmir İl Örgütü, kentin dört bir yanında dağıttığı bildirilerle, İzmir halkını İZBAN işçisinin haklı mücadelesinin yanında yer almaya çağırdı.

soL-İzmir

İzmir'i kuzey-güney güzergahında birleştiren ve 342 işçinin hizmet verdiği kent içi hafif raylı banliyö sistemi İZBAN'da greve beş gün kaldı. Demiryolu İşçileri Sendikası (Demiryol-İş) İzmir Şubesi, geçen hafta yaptığı açıklamada 10 Aralık saat 05.00 itibariyle İzmir Banliyö Sistemi A.Ş.'de (İZBAN) greve gidileceğini açıklamıştı. 

Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, 11 Temmuz 2018 tarihinden bu yana İZBAN'da devam eden ancak herhangi bir ilerleme kaydedilemeyen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürecinde, yasal sürenin tamamının barışçıl yollardan anlaşmak üzere kullanıldığı belirtilerek, şu açıklama yapılmıştı: "Geçinebilecek bir ücret almak için yasal hakkımız olan grev süresince arkadaşlarımızın ücret almayacaklarını, grevin bir anlamda işsizlik olduğunu ve hiç istemediğimiz halde açlık sınırının altında ücret teklif eden işverenimiz tarafından grev yapmaya zorlandığımızın herkes tarafından bilinmesini isteriz. Aldığımız grev kararını 10 Aralık 2018 tarihinde saat 05.00'ten itibaren uygulamaya başlayacağız."

TKP: İZMİR HALKI, İZBAN İŞÇİSİNİN HAKLI MÜCADELESİNİN YANINDA DURMALI

Türkiye Komünist Partisi (TKP) İzmir İl Örgütü, hazırladığı bildirileri kentin dört bir yanında vatandaşlara ulaştırmaya başladı. 

İzmir halkını, İZBAN işçisinin haklı mücadelesinin yanında durmaya davet eden bildiride, "İZBAN işçisinin yanında durmalı ve bu grevin son derece meşru olduğunu herkese anlatmalıyız. Sadece haklarına sahip çıkanların memleketlerine sahip çıkabileceğini bir an bile unutmamalıyız" denildi. 

TKP'nin açıklaması şöyle: 

Bir süredir İZBAN Yönetimi ve Demiryolu İşçileri Sendikası arasında sürmekte olan Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri geçtiğimiz aylarda tıkanmış ve İZBAN işçilerinin yetkili sendikası olan Demiryolu-İş Sendikası bu tarihe kadar talep edilen başlıklarda herhangi bir gelişme yaşanmazsa 10 Aralık’ta greve çıkma kararı almıştır. Eğer İZBAN işçilerinin son derece meşru bir şekilde ortaya koyduğu talepler kabul edilmezse, İzmir’de 10 Aralık’ta hayat deyim yerindeyse DURACAKTIR.

İZBAN’ın yarısı CHP’li büyükşehir belediyesine, yarısı da AKP kontrolündeki TCDD’ye ait. İZBAN yönetiminin kâr hırsı yüzünden her gün işimize, evimize, okulumuza giderken vagonlara üst üste, sıkışarak binmek zorunda kalıyoruz. Bunlar yetmezmiş gibi, geçen yıldan beri “artı para sistemi” ile soyuluyoruz.

İZBAN yönetimi, şimdi yeni bir emekçi düşmanı adım daha atıyor ve kendi işçilerine, neredeyse açlık sınırının altında bir ücret teklif ediyor.  

Emeğiyle geçinen hiçbir onurlu yurttaş, işçilerin örgütlü olmasına ya da evlerine götürecekleri ekmeği korumak için işverenle toplu pazarlık yapmasına karşı çıkmamalı; aksine işçilerin en ileri ekonomik kazanımı olan grevli toplu sözleşme hakkına kendi öz hakkı gibi her platformda sahip çıkmalıdır. Çünkü her birimizin ayrı ayrı kendi işyerlerimizde yaşadığımız sorunlar, patronlara karşı birlik olmamamızdan yani örgütsüz ve dağınık olmamızdan kaynaklanmaktadır.

İzmir’in emekçi halkı olarak bizler, yaşanacak olan grev süresince tepkimizin muhatabının İZBAN yönetimi olduğunu bilmeliyiz.

İZBAN işçisinin yanında durmalı ve bu grevin son derece meşru olduğunu herkese anlatmalıyız. Sadece haklarına sahip çıkanların memleketlerine sahip çıkabileceğini bir an bile unutmamalıyız.

İZBAN İŞÇİSİ KAZANIRSA HEPİMİZ KAZANACAĞIZ!