ITUC'tan Davutoğlu'na mektup: Özel İstihdam Bürosu Tasarısı'nı geri çekin

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Türkiye'deki sendikal hakların genişletilmesi için 2 yıl sürecek bir dizi kampanya kararı aldı. Kampanyanın başlangıcını Özel İstihdam Büroları Yasa Tasarısı'nın geri çekilmesi talebiyle başlatan ITUC, 100'ü aşkın ülkedeki üye sendikalarının Başbakan Ahmet Davutoğlu'na göndermesi için bir mektup kaleme aldı.

Haber Merkezi

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), Türkiye'deki sendikal hakların genişletilmesine dair 2 yıl boyunca yürütmek üzere bir dizi kampanya kararı aldı. Kampanyanın başlangıcını Özel İstihdam Büroları Yasa Tasarısı'nın geri çekilmesi talebiyle başlatan ITUC, 100'ü aşkın ülkedeki üye sendikalarının Başbakan Ahmet Davutoğlu'na göndermesi için bir mektup kaleme aldı.

Mektupta, özel istihdam büroları yasa tasarısınının, tüm emek piyasası için işçi haklarında kayda değer gerileme yaratacağı, yapılacak değişikliklerle milyonlarca işçinin iş güvencesinden ve temel haklardan mahrum kalacağı vurgulandı. 

İŞTE O MEKTUP

ITUC'un, Davutoğlu'na gönderilmesi için hazırladığı mektup şöyle:

"Sayın Başbakan,

 

 

İş Kanunu'nda ve Türkiye İş Kurumu Kanunu'nda geniş değişiklikler yapan taslak yasa değişikliğiyle ilgili ciddi kaygılarımızı paylaşmak amacıyla yazıyoruz.

Taslak, Meclis Komisyonundan geçmiş ve şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde bulunmaktadır. Ancak, söz konusu değişiklikler tüm emek piyasası için işçi haklarında kayda değer bir gerileme yaratacağı halde sendikalara tam anlamıyla danışılmamıştır. 

Bizim anladığımız kadarıyla, taslak değişiklik, şirketlere 'iş hacminde öngörülemeyen bir artış' veya 'dönemsel iş artışı' durumunda özel istihdam büroları aracılığıyla işçi çalıştırma hakkı veriyor. Bu tanımlama, oldukça geniş ve işçilerin haklarını kesintiye uğratmak ve çalışanlarının sendikalaşmasını engellemek amacıyla kısa süreli sözleşmeler ile işçi çalıştırmayı isteyen işverenlerin suiistimaline açık. Dolayısıyla, söz konusu değişiklikler, milyonlarca işçiyi iş güvencesinden ve çalışma yaşamında temel haklardan mahrum etme riskini taşımaktadır. 

Türkiye ILO 87 Sayılı Örgütlenme Özgürlüğü Sözleşmesini imzalamıştır ve bu nedenle, toplu sözleşme veya çalışma koşullarına dair bir mevzuat değişikliğinde 'işçi ve işveren örgütleri ile tam ve detaylı bir danışma' yürütmek zorundadır.

Şaşırtıcı bir şekilde, hükümetiniz, taslak değişikliklerle ilgili yapıcı bir diyaloga girişmek yerine, görüşlerine dile getiren işçilere saldırmayı tercih etmiştir. Polis, İzmir'de ofisinizin önünde yapılan bir eyleme şiddet kullanarak müdahale etmiştir. Aralarında DİSK/Genel-İş yöneticisi Tamer Şanlı'nın da olduğu çok sayıda işçi, basın açıklaması okurken gözaltına alındılar. ILO Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi, defalarca belirtmiştir ki, işçilerin kendi çalışma yaşamına dair çıkarlarını savunmak amacıyla barışçıl eylem hakkı vardır. Sendikacıların, işçilerin çıkarlarını savunmak amacıyla yürüttükleri faaliyetler nedeniyle gözaltına alınmaları, genel olarak medeni hakların ve özellikle de sendikal hakların ihlalidir.

Hükümetinizi tutuklu işçileri serbest bırakmaya ve taslak değişiklikleri Meclis'ten geri çekerek, reformların sonucunda işçilerin mağdur edilmesini engellemek amacıyla sendikalarla yapıcı ve etkili bir diyaloga girmeye çağırıyoruz."