İşçi Avukatlar'dan Ankara Barosu seçimlerine ilişkin açıklama

Ankara Barosu, Ekim ayında yeni Yönetim Kurulu’nu seçmek üzere 65. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirecek. Baro yönetiminde olan Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun (DSAG) 14 Nisan’da gerçekleştirilen Genel Kurulu’nda aday adaylarının isimlerinin açıklanması ile aylar öncesinden başlatılan süreç, 24 Haziran'ın ardından kaldığı yerden devam ediyor. DSAG, 5 Temmuz Perşembe günü…

Haber Merkezi

İşçi Avukatlar Merkezi, aylar öncesinden başlatılan baro seçim sürecine ilişkin, aday adaylarının tanıtım materyallerini de dikkate alarak bir bildiri kaleme aldı.

Bildiride kendisini, “İşçi Avukatlar 2000’li yılların başlarından bu yana bir mücadele geleneği oturtmuş, Baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin genel kurullarında işçi avukatların sözünü defalarca kürsüye taşımış, işçi avukatların taleplerini binlerce imza toplayarak TBMM’ye sunmuş, işçi-işveren avukatlar arası ilişkileri düzenleyen Yönetmeliğin çıkarılmasından, stajyer avukatların sağlık sigortasına sahip olmasına kadar birçok kazanımı bu uzun soluklu mücadele sayesinde sağlamıştır” şeklinde tarif eden Merkez, sözlerine 2018’de yapılacak Baro seçiminde, Ankara Barosu’nun yaklaşık yüzde 40’ını oluşturan ve bu yönüyle geçtiğimiz yılların tümünden fazla sayıda işçi avukatın oy kullanma hakkına dikkat çekerek başlıyor.

Baro seçimleri ile ülke seçimlerinde güdülen siyaset zemininin özdeşliğine dair tespitle devam edilen metinde, 24 Haziran seçimlerinde yapıldığı gibi, baro seçimlerinde de siyasi tercihin “güçlü olanı desteklemek” üzerinden bir menfaat zeminine oturduğuna işaret ediliyor. Hali hazırda yürütülen baro siyasetinin pek yakında tüm barolarda nicel çoğunluğu ele geçirecek olan işçi avukatların menfaatleri ile hiçbir alakası olmadığı; adayların tanıtım materyallerinden seçkilerle ortaya konuyor. 

“İşçi avukatları yok sayan, oy ya da 'PR' değeri kadar kıymet taşıyan küçük bir zümre olarak gören, 'ezilenlerin bir rengi' olarak idrak eden düşünceler Baro’ya yönelik bütünlüklü politika geliştirme başlığında sınıfta kalmışlardır. İşçi avukatların sınıf çıkarları vardır" denilen bildiride, işçi avukatların somut talepleri sıralanıyor:

İşçi avukatların ekonomik ve sosyal haklarının iyileştirilmesi için öncelikle bu hakların düzenlendiği ve Yürütmesi durdurulan “Bir Avukat Yanında, Avukatlık Ortaklığı veya Avukatlık Bürosunda Ücret Karşılığı Çalışan Avukatların Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik”in yeniden gündeme alınması ve Baro’nun dava sürecine destek olması, 

Avukatlık Meslek Kuralları’na ve disipliner yaptırımlara işçi avukatlara yönelik mobbing, taciz, kötü muamele ile iş mevzuatına ve meslek etiğine aykırı davranışların eklenmesi için çalışma yapılması, 

Baro’da işçi avukatların bir kazanımı olan İşçi Avukatlar Kurulu isminin sürekliliğinin teyit edilmesi. 

Mensuplarının önemli bir çoğunluğu işçi avukat olan Baro’da, bu niceliğin Yönetim Kurulu’nda doğrudan temsilini sağlayacak bir düzenleme yapılması ve Kurul’da en az bir işçi avukatın yer alması, 

Konuya dair kapsamlı çözüm önerilerinin geliştirilebilmesi için Baro tarafından işçi avukatların sayısı ve çalışma koşullarına dair istatistiki çalışma yapılması, 

Avukatlık Kanunu Taslağı’nda yer alan “şirketleşme”ye dair düzenlemenin çıkarılması ve stajın tekrar 1 yıla çekilmesi,  

Stajyerlere staj boyunca asgari yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak durumunda oldukları için belirli bir ücret verilmesi ve stajyer avukatların daha nitelikli eğitim olanaklarına kavuşturulması,  

Baro’nun mali olanaklarının işçi ve stajyer avukatların ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi, 

Avukatlık ruhsat ücretinin kaldırılması, 

İşçi avukatların baro aidatının işvereni tarafından ödenmesinin düzenlenmesi ve denetlenmesi  

Son olarak sıralanan taleplerin işçi avukatların içinde bulundukları ağır sömürü koşullarını hafifletecek önlemlerin bir kısmı olduğu ve 2018 seçimlerinde Baro yönetimine aday olanların bu talepleri dikkate alabildiği ölçüde İŞÇİ AVUKATLAR tarafından dikkate alınacağının altı çiziliyor.