Finansal kriz kapıda mı?

Eğer bir ‘’felaket habercisi’’ bekliyorsanız, çürük enerji tahvillerinin performansına gözünü dikmeniz yeterli. Bu tahvillerin çöküşe geçmesi Wall Street’te kıyametin kopmaya çok yakın olduğu anlamına geliyor.

Çeviri: Selçuk Işık

Çevirenin Notu: 27 Kasım günü Suudi Arabistan öncülüğündeki petrol karteli OPEC tarafından alınan varil fiyatı düşmesi pahasına arzı azaltmama kararı enerji ve madencilik piyasalarının yanısıra finans piyasalarının dengesini bozacak bir şok dalgası yaymıştı. Kararın en doğrudan etkilediği ülke Rusya oldu ve ruble dolar karşısında son 16 yılın en büyük düşüşünü gerçekleştirdi. Petrol gelirlerindeki düşüşün etkisi, Rusya’nın küresel mali piyasalara erişimini önemli ölçüde sınırlandıran ve ülkeye yatırım akışının kesilmesine yol açan ABD ve Avrupa Birliği’nin dayattığı yaptırımlarla daha da şiddetlendi. Büyük bir sıkışma içerisinde olan Dünya kapitalist ekonomilerinin kendi düğümlerinden kurtulamadığı bu nesnellikte ABD finans piyasaları, OPEC kararından şimdiye kadar çok az etkilenmiş görünse de düşen petrol fiyatlarının uzun vadede daha büyük sonuçları olacak gibi duruyor. The Economic Collapse sitesinde yayımlanan 30 Kasım tarihli makalesinde Michael Synder petrol fiyatlarındaki bu sert düşüşün 2008 finansal krizi ile benzerliğine dikkat çekiyor ve büyük çoğunluğu çürük tahvil piyasasında yer alan enerji şirketleri kaynaklı yeni bir ‘’finansal kriz felaketinin’’ kapıda olabileceğinin izlerini sürüyor.

Kaya petrolü üretimindeki ani yükselişin ABD ekonomisine olan katkısı yadsınamaz. Bu patlama sayesinde, ABD gezegendeki en büyük petrol üretici haline geldi.

ABD şu anda Suudi Arabistan ya da Rusya’dan daha fazla petrol üretiyor. Bu ‘’devrim’’ son resesyondan bu yana onlarca iş imkanı da yarattı ve ABD’de istihdam edilen emekçilerin istikrarı açısından da temel faktör haline geldi.

Ne yazık ki, kaya petrolündeki bu patlama beklenmedik bir sona yaklaşıyor. 28 Kasım tarihinde Vox’ta Brad Plumer tarafından yayınlanan bir makalede ABD’li kaya petrolü üreticilerine OPEC tarafından açıkça bir ‘’fiyat savaşı’’ ilan edildiğine dikkat çekiliyordu:

Nereden bakılırsa bakılsın, OPEC, ABD ile bir ‘’fiyat savaşımı’’ na girmiş durumda. Bu, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi ülkelerde petrol çıkarmanın çok ucuzladığı anlamına geliyor. Buna karşılık Teksas ve Kuzey Dakota gibi yerlerde kayaç petrolün çıkarılması daha maliyetli hale geliyor. Böylece fiyatlar düşmeye devam ettiği sürece, bazı ABD’li üreticiler kar üretemez hale gelebilir ve sektörün dışına itilebilirler. Böylece petrol fiyatları stabilize hale gelecek ve OPEC pazar payını sürdürülebilir kılacak.

Mauldin Economics’te yayımlanan makalesinde Jawad Mian bu fiyat savaşımı tezini doğrular nitelikte bir demece yer vermişti:

Bush döneminde Beyaz Saray’ın danışmanlarından biri olan ve şu anda Rapidan Grubu’nun enerji danışmanı olan Robert McNally, Reuters’e verdiği demeçte ‘’Suudi Arabistan, ABD’deki kaya petrolü sektörünü dengelemek için gerekli olan arz kesintisini zorlayacak ve bu ölçekte bir fiyat azalış trendine razı’’ ifadesinde bulundu.

Petrol fiyatları bu seviyede kalır ya da düşmeye devam ederse, kayda değer sayıda ABD’li kaya petrolü üreticisinin sektör dışına itileceğine tanık olacağız ve bu önemli ölçüde istihdam kaybına yol açacak.

Petrol fiyatlarının 6 aydan kısa bir süre içerisinde 40 dolardan fazla düştüğü, bundan önce yalnızca bir kere deneyimlendi. En son 2008’in ikinci yarısında yaşanan böylesi bir düşüş büyük finansal krize öncülük etmişti; fakat bu sefer yaşanan şeyin riskleri ve sonuçları daha fazla olabilir. Petrol fiyatların önemli ölçüde düşmesi ekonomik faaliyetin azalmakta olduğu anlamına gelir. Aynı zamanda mali piyasalar üzerinde son derece güçlü bir şekilde istikrarsızlaştırıcı etki yaratabilir. Enerji şirketleri, çürük tahvil piyasasının (yüksek faizli, riskli şirket tahvillerinin) yüzde 20’sini oluşturuyor.

Eğer bir ‘’felaket habercisi’’ bekliyorsanız, çürük enerji tahvillerinin performansına gözünü dikmeniz yeterli. Bu tahvillerin çöküşe geçmesi Wall Street’te kıyametin kopmaya çok yakın olduğu anlamına geliyor.