Eczane çalışanları haklarını arıyor...

Eczanelerde çalışan emekçilere yönelik hak gaspları büyüyor. Son zamanlarda fazla mesai ücretleri ödenmediği için dava açıp tazminat kazanan eczane çalışanları, kendilerine yargı yolunu kapatmak için Türk Eczacılar Birliği tarafından gönderilen "Eczane personeli kayıt defteri"nden şikayetçiler.

soL-Edirne

Eczanelerde çalışan emekçilere yönelik hak gaspları büyüyor. Son zamanlarda fazla mesai ücretleri ödenmediği için dava açıp tazminat kazanan eczane çalışanları, kendilerine yargı yolunu kapatmak için Türk Eczacılar Birliği tarafından gönderilen "Eczane personeli kayıt defteri"nden şikayetçiler.

Türkiye'de tüm sektörlerde olduğu gibi eczacılık sektöründe de çalışanlara yönelik hak gaspları sürüyor. Son yıllarda işten çıkarılan bazı eczane çalışanları, fazla mesaileri ödenmediği için dava açıp tazminat kazandılar. Türk Eczacılar Birliği ise çalışanların yargı yolunu kapatmak için tüm eczanelere, personelin mesai saatleri giriş çıkışının, öğle yemekleri ve 15 dakika molaların kaydedildiği "Eczane personeli kayıt defteri" adlı bir defter dağıttı. Eczane patronları, çalışanları bu defteri imzalamak zorunda bırakıyorlar. Defteri imzalayan eczane çalışanları molaları, tatilleri yasaya uygun bir şekilde yapmış gibi görünüyorlar ve herhangi bir dava açamıyorlar.  

İŞTE ECZANE ÇALIŞANLARININ SOL'A ANLATTIKLARI

soL'un sorularını yanıtlayan bazı eczane çalışanları, yaşadıklarını şöyle anlattı: 

Adem Küçük: "Bizler eczane teknikerleri olarak sosyal haklarımızı istiyoruz. Bu sorun Türkiye genelinde var. Dayatmalar, defter çıkartıp 'imzala, eğer imzalamazsan işine son' çıkışları. Uzun seneler bu işin içindeyim. Sorun uzun ya da kısa süreden ziyade, sosyal haklarımızın verilmemesi, bunlara mesai saatinden tutun da maaşlara kadar aklınıza gelecek her şey dâhil. Bu konunun meclise taşınmasını ya da durumun iyileştirilmesini istiyoruz."

Serkan Kunduracılar: "22 yıllık eczacı teknisyeniyim. Yıllarca cumartesi nöbeti, bayram nöbeti, sayım demeden çalıştık ama son zamanlarda üzerimizdeki baskı iyice arttı. Eskiden kış saatine geçildiğinde çalışma saatimiz 18.30'dan 18.00'e çekilirdi. Bu sene kış saati uygulaması olmayınca çalışma saatimiz 18.30 olarak sabit bırakıldı. Bizler zaten haftalık çalışma saatinin üzerinde çalışıp mesai ücreti almayan insanlarız. Eczanelerde çalışanların yüzde 90'ı, belki de fazlası fazla mesai ücreti, bayram nöbet ücreti, normal nöbet ücreti almadan, sadece kuru maaşla çalışan insanlarız. Kurumsal olmayan bir sektörde çalıştığımız için hakkımızı da savunamıyoruz. İtiraz edildiğinde kapıyı gösterebiliyorlar. Son zamanlarda Türk Eczacılar Birliğinin fazla mesailere çözümü de, kara kaplı bir defter oldu. Defteri sabah geliş saatimizde imzalıyoruz, arada 15 dakika mola verdiğimizde imzalıyoruz, tabii böyle bir mola yok, öğlen bir buçuk saat yemek iznimiz varmış gibi imza atıyoruz, öğleden sonra yine molalara çıkmış gibi imzalıyoruz. İmzalamaya mecbur bırakılıyoruz. Tabii mola, yemek izni falan kulanmıyoruz. Ayrıca cumartesi günleri çalışma gibi bir durumumuz da var. Cumartesi günleri bütün sağlık ocakları ve hastaneler kapalıyken, sadece eczaneler açık kalıyor, bunun da mesai ücretini almıyoruz. Kısacası bizim eczacı teknisyenleri olarak isteğimiz, sosyal haklarımızın iyileştirilmesidir." 

Fazıl Tülek: "19 yıllık eczacı teknisyeniyim. Cumartesi günleri eczanelerin kapalı olmasını beklerken, mesaimiz yarım saat daha uzatıldı. Edirne'de birkaç eczacının eczanelerin cumartesi kapanmasını istemediğinden dolayı ve diğer eczacıların da buna ses çıkartmamasından dolayı bunu bize reva gördüler. Bir de kara kaplı defter modası çıkardılar. Bunu, fazla mesai ücretlerini almamamız için Türk Eczacılar Birliği çıkardı. Bu defterleri imzalayınca fazla mesai yapmadığımız görüntüsü ortaya çıkıyor, fakat normalde haftada 45 saat değil, 60 saat çalışıyoruz ve tabii bunun fazla mesai ücretini almadan, ayrıca bayramlarda ya da normal nöbetlerde tuttuğumuz nöbetlerin mesai ücretini almadan yapıyoruz. Fazla çalışıp aynı ücreti almaya devam ediyoruz. Hakkımızı aramamıza da fırsat verilmiyor."