BDDK başkanının döviz krizine bulduğu muhteşem çözüm ne?

BDDK Başkanı Akben liranın değersizleşme krizine çare buldu: Bankalar müşterilerini TL mevduata geçmeye ikna edecek! Bunun için şubelere, çalışanlara hedefler koymalarını önerdiği açıklamanın ne kadar etkili olacağı tartışmalı. Bu konuda yapılacak zorlamaların banka emekçilerinin üzerine ağır bir yük bindireceği, çalışanlarla mevduat sahiplerini gergin bir ilişkinin beklediğiyse kesin.

soL - Haber Merkezi

Ekonomide krizin derinleşmesi ile yükseliş trendini güçlendiren ABD Doları, 6 Mayıs'ta YSK'nın İBB Başkanlığı seçimini iptal etmesiyle 6,00 sınırını aşarak Türk Lirasına karşı değer kazanmaya devam etti. Bir yandan ABD ile devam eden S-400 sürtüşmesi geçtiğimiz yılki Rahip Brunson krizi ile Doların 7,20ye kadar yükselişini hatırlatırken, diğer yandan bozulan bütçe, TCMB rezerv kayıpları, işsizlik, borç batağındaki şirketler ve enflasyon gibi ekonomik sorunlar yatırımcıların mevduatlarını TL'den dövize dönmelerine neden oluyor. Son TCMB verilerine göre yıl başından bu yana döviz mevduatları 22 milyar dolar yükselerek 211,5 milyar dolar oldu.  Buna karşılık Türk Lirası mevduatlar yılbaşına göre 18 milyar TL azaldı. Böylece döviz mevduatları toplam mevduatın yüzde 55'ine ulaştı.

BDDK BAŞKANI: ŞUBELER MÜŞTERİLERİ TL HESABA İKNA ETSİN
Bu gelişmeler karşısında somut bir çözümü olmayan hükümet önce geçtiğimiz hafta döviz alımlarına binde 1 oranında BSMV (Banka Sigorta Muameleleri Vergisi) getirdi. Ardından BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben yaptığı açıklamada TL'nin güçlendirilmesi için bankaların da gayret göstermesi gerektiğini, bunun şubelere hedef ve teşvikler verilerek çözülebileceğini söyledi. Uzmanlar BSMV düzenlemesinin ya da bankaların elinde döviz hesaplarını karşılayacak fiziksel dövizin bulunmamasının yarattığı tedirginliğin TL’ye dönüş eğilimini güçlendirmeyeceğini, en fazla döviz hesapların yurtdışına ya da yastık altına kaymasına neden olabileceğini öne sürüyor. 
BDDK Başkanı Akben’in açıklamasında dikkat çeken bir nokta da TL mevduat faizlerine üst sınır koymadıkları, bankaların TL mevduatı cazip kılmak için yüksek faiz verebileceklerini söylemesi oldu. Yükümlülükleri döviz olan, mevduat vadeleri kredi vadelerine göre çok kısa kalan, mevduat ve kredi faizi makası yüksek olan bankaların “sınırsız” üst limitle hareket edemeyeceği belirtiliyor. BDDK Başkanı, döviz açmazıyla siyasi iktidarın “faiz-enflasyon teorisini” de bir kenara bırakmış görünüyor. 

BANKA EMEKÇİLERİ ÜZERİNDEKİ BASKI ARTACAK

Akben'in TL mevduatlarının teşvik edilmesine dönük açıklamaları şubelerde çalışan banka emekçileri için çalışma koşullarının daha da kötüleşmesi anlamına gelebilir. Düşük ücretler ve iş güvencesizliğini tepelerinde hisseden emekçiler aslında müşterilerin hesaplarını TL'ye çevirmek için ikna etme ya da döviz alımlarında dövizin fiziki teslimatının bir gün geciktirilmesi sebebiyle yurtdışına hesap taşıma eğilimlerini tersine çevirme gibi yeni performans baskılarıyla da karşı karşıya kalacak. Dahası bu durum bankanın zorlamasıyla hesapları TL'ye çevrilen müşterinin dövizin daha da yükselmesi durumunda banka emekçileriyle karşı karşıya gelmelerine de neden olabilir.

Gelen emirle banka müşterisini dövizlerini bozdurup TL mevduatı açmaya ikna eden bir banka çalışanının olası bir kur artışında kişisel olarak bankanın müşterisiyle karşı karşıya geleceğini görmek hiç zor değil.

Piyasa ekonomisinin doğrudan sonucu olan döviz krizi, sebebinde hiçbir sorumluluğu olmayan emekçilerin sırtına yükün bir de bu vesileyle yıkılmasına neden olabilir.