AKP Bursa İl Başkanı işçi direnişine kumanya gönderen belediyeleri uyarmış!

Wikileaks, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve aynı zaman da Enerji Bakanı da olan Berat Albayrak'ın e-postalarını yayınlamaya devam ediyor. Geçen yıl Mayıs'ta Bursa'daki TOFAŞ grevinden izlenimler aktaran bir AKP'li, Egemen Bağış ve Yiğit Bulut'a "İhale için belediye kapısında takla atan AKP İl Başkanı greve kumanya ve su gönderen belediye başkanlarını uyardı…

Haber Merkezi

Wikileaks, Berat Albayrak'a ait e-postaları arama motoruyla birlikte yayınladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve Enerji Bakanı Berat Albayrak'a iletilen bir e-postada, geçen yıl Mayıs ayında Bursa'da TOFAŞ işçilerinin direnişinin, AKP Bursa İl Başkanı Av. Cemalettin Torun tarafından nasıl engellenmeye çalışıldığı ortaya çıktı.

AKP Bursa Gençlik Kollarından Semih Gerçik adlı bir parti üyesinin Yiğit Bulut ve Egemen Bağış'a yazdığı, Bağış'ın da Berat Albayrak'a yönlendirdiği e-postada, AKP'nin işçi direnişine bakış açısı sergileniyor.

E-postada AKP'nin işçilerin taleplerine kayıtsız kalmasından şikayet ediliyor. AKP Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun'un "ihale için belediye kapılarında takla attığı" ve "işçilere kumanya ve su gönderen belediyeleri vali aracılığıyla uyararak işçilere desteği kestiği" vurgulandı.

İŞTE O E-POSTA

AKP yöneticilerinin işçilere ve işçilerin hak mücadelesine nasıl bir bakış açısıyla baktığını gözler önüne seren e-postadan satır başları şöyle:   

  • İsmim Semih Gerçik, AK Parti Bursa Gençlik Kolları mensubuyum. Gemlik'te ikamet ediyorum. E-posta adresinizi çok sevdiğim ağabeyim Sn. Egemen Bağış'dan aldım.
  • İzninizle Bursa'da 1 haftadır süren işçi grevleri konusunda gözlem ve bilgilerimi aktarmak istiyorum.
  • 2012 sözleşmesinde 9 ay anlaşılamadı iş verenle. 9 ayın bitiminde yasal grev zamanı geldiğinde %7 ile anlaşıldı bu zaman zarfında işçileri örgütlediler işçilerimiz, hakkınızı yedirmeyeceğiz gibi vaatler.
  • Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak taslak hazırlayıp TV'lerde '%17 den aşağı imza atarsam namerdim' deyip %7'ye imza atmıştır.
  • Fabrika ağır sanayi gözüküp maaşlar yükselecekti sırf öyle olmasın diye fabrikaya 10-15 bayan işçi aldılar ve montaj fabrikası diye gösterdiler.
  • Hiçbir sosyal hak yok. Sendika ayda 10-12 trilyon para topluyor fakat hizmet sıfır. Otellerinde lüks hayat sürüp yüzlerce milyarlık makam araçlarına binip lokallerinde sanatçı getirtip dansöz oynatan bu yapıya işçilerin haklı öfkesi olayı bu noktaya getirmiştir.
  • Fabrikalarda da üst yönetime şirin gözükmek isteyen, şahsi ikballeri için 'benim bölümümde daha fazla araç üretilsin' kafasıyla çalışan işçinin tuvalete gitmesini lüks gören beyaz yakaların da baskısı yaptığı mobbingler bugün bu greve sebeptir.
  • İşçilerin talepleri nedir?
  • 1-) Türk Metal Sendikasının fabrika ile ilişiği kesilmesi 2-) Grevlerden dolayı hiçbir arkadaşımızın iş akitlerinin fesh edilmemesi. 3-) Bosch'da yapılan iş sözleşmesinin aynısının TOFAŞ ve Renault'da yapılması.
  • Bu maddeler önem sırasına göre hazırlanmıştır. Gördüğünüz gibi 3. zamdır en son maddedir önemli olan KOÇ'un memur haline gelen Türk Metal Sendikasının gitmesidir.
  • İnsanlar da soruyor tabii AK Parti Bursa İl Başkanlığı , TOFAŞ ve Renault işçisinin bu global haramilere karşı direnişine neden kayıtsız kalıyor? diye.
  • AK Parti İl Başkanı Torun, Bursa Ticaret Sanayi Odası'nın(BTSO) avukatı mı?: Evet. BTSO'nun perde arkasında ki ismi otomotiv yan sanayiinin en önemli firması mı?: Evet (BEYÇELİK A.Ş.)
  • Normalde Bursa'nın yöneticileri ne yapmalı TOFAŞ ve Reno yönetimlerine dönerek : "Bursa'da iş huzurunun bozulmasını istemiyoruz; ortada Bosch işçisi ile imzalanmış bir SÖZLEŞME var üstelik sendikalarda aynı... Vakit kaybetmeden aynı sözleşmeyi TOFAŞ ve Reno içinde bağıtla."
  • Ama yukarıda işaret ettiğim AK Parti İl Başkan'ının BTSO'nun avukatı olması ve perde arkası holdingin varlığı bu işi çıkmaza ve yangına sürüklüyor.
  • Müvekkili olduğu müteahhitlerin alamadığı ihaleler için belediye kapılarında takla atan İl Başkanımız TOFAŞ ve Renault direnişi için ölü taklidi yapıp "bizim işimiz değil girmeyelim o topa" demesi ve hatta "teşkilatlardan kimse alana gitmeyecek" diye talimat vermesi çok acı...Ballı vekalet var gel dersem koşarsın ama...neyse.
  • Ayrıca bir İl Başkanı düşünün ki Bursa'nın parti farkı gözetmeden desteğini alan 15 bine yakın otomotiv işçisinin haklı mücadelesine su ve kumanya gönderen Belediye Başkanlarını Vali kanalıyla uyararak bu yardımları kestiriyor . Seçim öncesi AK Partiye bundan daha büyük bir ihanet yapılabilir mi ? Allah razı olsun Büyükşehir Belediye Başkanımız, Osmangazi, Yıldırım ve Gürsu(AK Parti hepsi) ilk 2 gün kumanya, su ve battaniye göndermişlerdi fakat artık hiçbiri yok. CHP'li Nilüfer ve Mudanya Belediyesi 15 bin işçinin gönlünü alıyor.
  • Muhafazakar yöneticilerimizin şuan ki durgunluğu işçinin haklı olduğu hallerde ne yapması gerektiğine dair kodlanmış bir reflekse sahip olmamasıdır...Yıllardır ezberletilen işçinin hak mücadelesi=solculuk. Bu direniş inşallah bu algıyı da değiştirecek diyoruz ama çok zor.
  • Listelere vekil adayı sokmak için yarış da yapan İslami dernek, vakıf ve gönüllü kuruluşlarımızdan da destek çıkmadı.
  • İşçiler üretim alanlarında ki elektronik ve mekanik tezgahlara her hangi bir zarar/sabotaj vs olmaması için atölyelerin kapılarına zincir vurduklarını söylediler. Yüzü kapalı kimse göremezsin orada Yiğit bey. Başı dik onurlu ve kararlı binlerce işçi, işçi dostu görürsün.
  • Devletin üst noktalarına "bunların maaşı ortalama 3600 TL aç gözlülük yapıyorlar" deyip yanlış bilgilendirenler var olduğu duyumları mevcut. Bunlar asılsızdır ekte bir çok maaş bordrosu ekleyeceğim 1300 TL civarındadır.
  • Bir çoğu kapı komşumuz, akrabamız, camii cemaatinden arkadaşımız olan otomotiv işçilerimizi bu global haramilere yem edersek bunun Bursa ve AK Parti'ye ne kazandıracağını birileri bana açıklayabilir mi? İşçiler, yan sanayii aileleri ile birlikte 150-200 bin insanı mutsuz edecek bir çözüme onları ''IHTIRMAK'' nasıl bir siyasi zekadır... Onları mutlu edecek ve küresel haramilerin istifledikleri paralardan bir bölümünü işçilerimiz aracılığıyla Bursa ve Türkiye ekonomisine sokmanın seçim öncesi nasıl bir kazanım olacağını söylemeye bile gerek yok sanırım.