Tekel işçilerinin eylemlerini takip eden ve bu umutlu direnişin etkisinin Hollanda’dan nasıl hissedildiğini bizlerle paylaşmak isteyen Ümit Arı ile işçilerin yabancı bir ülkede yaşamaları ve umutları üzerine bir şöyleşi gerçekleştirdik. Söyleşimize öncelikle kendisini kısaca tanıtarak başlayan Ümit Arı, siyasetle nasıl tanıştığını da anlattı.
1972 yılında Malatya’da doğan Ümit Arı bir yanlış anlama sonucu nüfus kayıtlarına önce kız olarak kaydedilir ve ancak ilkokul kayıtları esnasında bu hata farkedilir. Cinsiyet ve isim değisiklikleri için başvurulan mahkemenin uzun süreceği anlaşıldığında ise başka bir çözüm ortaya atılır ve Ümit Arı’nın bir ikizinin olduğu ve sadece onun nüfusa kaydettirildiği sonrasında ise ikizinin öldüğü nüfus dairesine bildirilir. Aziz Nesin hikayeleri tadında yaşanan bu nüfus kayıt işlemleri sonunda doğru şekilde yapılır.
"İlkokulun ardından ailem ile ekonomik sebeplerden dolayı Adana’ya taşınmak zorunda kaldım. Bir alevi köyünden geldiğimiz için o zamanlar çok bilgim olmamasına karşın sol ve benzeri terimlere yabancı değildim.
"İlk olarak orta okul yıllarında Adana Meydan Halk Evi’nde bazı çalışmalara katıldım ve on yıl kadar bir süre siyasi çalışmalarda bulundum. Hayatımı inşaat işçiliğinden kazanmaya başladım ve Türkiye’nin birçok kentinde hem çalıştım hem siyasi etkinliklerde aktif görev aldım.″
2003 yılından beridir Türkiye Komünist Partisi üyesi olan Ümit Arı, TKP ile tanışmasını ise şöyle anlatıyor.
″Amerika’nın Irak işgalinin gündemde olduğu günlerde hemen hemen her gün Adana Uğur Mumcu meydanındaki eylemlere gidiyordum. TKP’lilerin eylemlerdeki tavırları, sloganları ve düzenleri dikkatimi çekmişti. TKP’li gençlerle orda sohbet ettik ve beni büroya davet ettiler. Daha sonra da görüştüm onlarla. Bir süre uzaktan izlediğim TKP tanıdıkça bana daha da yakın gelmeye başladı ve sonunda TKP’li oldum.″
TKP üyeliğinin üzerinden çok zaman geçmeden maddi sebeplerden dolayı yurt dışına çıkmaya karar veren Ümit Arı hayat koşuşturmacasının yanında siyasi olarak da bir şeyler yapmak ister.
″Hollanda′da şaşırdığım ilk olay geldiğim hafta katıldığım mitingde polisin tavrı oldu. Irak işgali protesto eylemlerinde polisin kitlelere saldırısını henüz aklımdan çıkaramadan Hollanda′da aynı amaçla yapılan mitingde polisin halkla ilişkilerini hatta eylemcileri korumaya geldiklerinin söylenmesi… Bir an için acaba bu ülkede burjuva medyasının söylediği gibi insan hakları, demokrasi var mı, Avrupa konusunda biz mi yanılıyoruz diye düşündüm. Sonra Hollanda′da görevli polislerin eylemlerde müdahale konusunda Türkiye’de eğitim aldıkları haberleri çıktı. Anladım ki polisler müdahale etmeyi henüz bilmiyorlarmış.″
Hollanda′da bulunduğu sürenin uzun bir kısmını mülteci kamparında geçiren Ümit Arı Hollanda′da bulunan TKP çalışmasına da bu esnada katılır. Hollanda’da çalışma koşullarının gün geçtikçe kötüleştiğini belirten Ümit Arı Avrupa Birliği′ne dair yalanları yaşayarak gördüğünü söyledi. Ümit Arı ″Uzun zaman sonra ilk kez bu yıl Türkiye’ye gittim, halkın ne kadar zor durumda olduğunu, Avrupa’dan Türkiye’ye bakışın Türkiye’de yaşamakla aynı olmadığını gördüm. Türkiye’de süren Tekel işçilerinin haklı ve onurlu mucadelesinin kitleler tarafindan sahiplenilmesi gurur ve umut verici. Şimdi orda onlarla dayanışma içinde olmayı çok isterdim fakat şartlar buna elverişli değil.″ dedi.
(soL - Hollanda)