Zam yapmasalar özelleştiremezler

Elektrik üretim ve dağıtımını tamamen sermayeye teslim etmeye hazırlanan AKP, zamlar ve otomatik fiyatlandırma sistemi ile sermayeye fiyat garantisi veriyor.

soL (HABER MERKEZİ) AKP'nin halkı aldattığı en çarpıcı başlıklardan biri olan elektrik zammı, aslında elektrik üretim ve dağıtımının özelleştirilebilmesi için ön koşul oluşturuyor. Mevcut fiyatlandırma sistemi ile elektriğin özelleştirilmesinin mümkün olmadığını bilen AKP, zamlar ve otomatik fiyatlandırma sistemi ile sermayeye fiyat garantisi sağlamış oluyor.

Temmuz ayından itibaren yürürlüğe girecek olan otomatik fiyatlandırma sistemi ile elektriğin fiyatı üç ayda bir maliyete göre yeniden düzenlenecek. Böylelikle, elektriğe yapılan son zamla birlikte, maliyetteki artışın elektrik fiyatına oransal olarak yansıtılması durumuna elektrik satmak hep kârlı bir iş olacak.

Zorlu "ayva geliyor" demişti
Geçtiğimiz hafta elektrikte yapılacak olan fiyat ayarlaması konusunda bir açıklama yapan Zorlu Enerji Grubu Başkanı Murat Sungur Bursa, otomatik fiyatlamaya geçişte belirlenecek ilk fiyatın çok önemli olduğunu, bu fiyatın yanlış belirlenmesi halinde otomatik fiyatlama sisteminin sürekli olarak yanlış fiyat çıkartacağını söylemişti. Bursa, bu konuşmasında hükümete, ilk fiyatın tatmin edici olmaması halinde, zamanla otomatik fiyatlandırmanın sürekli olarak "yanlış" sonuç vereceği ve hükümetin yeniden zam yapmak zorunda kalacağı, ancak bunun "kamuoyuna anlatılmasının çok zor olacağı" uyarısında bulunmuştu.

Bursa ayrıca, fiyatların doğru saptanması halinde halkın "ayvayı yiyeceğini" söylemekten de geri durmamıştı.

Mart ayı başında Ankara'nın doğal gaz dağıtım ihalesine giren Zorlu ve elektriği yurt çapında özelleştirmeye kararlı olan hükümet, halka ayva yedirmek konusunda hemfikir görünüyorlar. Tartışmanın sermaye tarafında olan bu aktörler, elektriğin fiyatının petrol ve doğalgaz fiyatına paralel olarak yükselmesi gerektiğini iddia ediyorlar.

Sermayenin ayva tatlısı

Ancak Türkiye'de elektrik fiyatını bu şekilde saptamak mümkün değil. Dahası konunun uzmanları, şu anda Türkiye'de elektrik maliyetini tam olarak hesaplamanın imkansız olduğunu dile getiriyorlar. Türkiye'de maliyeti artık sıfıra düşmüş olarak kabul edilebilecek hidroelektrik santrallerinden, bir kısmında maliyetin altında fiyatla elektrik satılan termik santrallere, ayrıca şu anda elektrik alımının yüzde 15'ine tekabül eden havuz sistemine kadar çok parçalı ve karmaşık bir yapı söz konusu. Bunun ötesinde, Mersin Akkuyu için nükleer santral kararı alınmış durumda ve Sinop'a da bir nükleer santral yapılacağı beyan ediliyor.

Her şekilde, Türkiye'de elektriğin fiyatını doğalgaz fiyatına endekslemenin bir gerçekliği bulunmuyor. Ancak, otomatik fiyatlandırma adı altında yapılacak olan bu endeksleme, doğalgaz fiyatının gelecekte düşmesi değil, aksine artması beklendiğine göre, elektriğin fiyatının sürekli olarak artmasını sağlayacak.

Böylece elektrik dağıtımı özelleştirmeleri, sermaye için çok cazip hale gelecek. Şu ana kadar Ankara, Aydın, Denizli ve Muğla'nın elektrik dağıtımını özelleştirmiş olan AKP, bu uygulamayı yurt çapına yaymayı planlıyor. Hatta, başta İstanbul olmak üzere pek çok ilin elektrik dağıtımına dair ihaleler için elektrik zammının beklendiği, ihaleye talip olanların fiyat tekliflerini zam oranına göre verecekleri biliniyor. Bu bilgiler ışığında, seçimden önce "elektriğe zam yampayacağız" vaadinde bulunarak halka yalan söyleyen AKP'nin, zammı elektrik özelleştirmesini daha tatlı hale getirmek için yaptığı açıkça görülüyor.