Yeni bir kriz dalgası geliyor

Ard arda açıklanan olumsuz veriler ve ABD'de bankaların yaşadığı kredi sıkışmasının aşılamaması kriz dalgasının süreceğinin göstergesi. ABD'nin başlıca finans kuruluşlarına yönelik açıklanan raporlar kriz beklentisini pekiştiriyor.

soL (HABER MERKEZİ) Dünya borsaları ABD'de bankaların özellikle mortage (konut) kredileri ile yaşadığı sıkışmanın önümüzdeki dönemde de şiddetli bir şekilde devam edeceği yorumları karşısında sarsıldı. Hafta başından bu yana New York, Londra borsaları ile, Wall Street ve Asya borsalarında hızlı düşüşler yaşanıyor.

IMF'in Eski Baş Ekonomisti ve Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Kenneth Rogoff'un haftasonu katıldığı bir seminerde finans sektöründe yaşanan krizin, henüz sona ermediğini ve krizde en kötü dönemin halen yaşanmamış olduğunu ileri sürmesi, krize dair endişeleri tetikledi. Rogoff, büyük bir ABD bankası önümüzdeki birkaç aylık sürede batabilir, birçok banka birleşmek durumunda kalabilir diyerek krizin boyutuna dikkat çekti. Rogoff aynı zamanda FED'in faiz indirim politikasını eleştirdi.

Rogoff'un yaklaşımına ek olarak Merrill Lynch tarafından yayınlanan bir rapor borsalardaki sarsıntının bir başka nedeni oldu. Raporda, ABD Bankası Freddie Mac'ın yılın üçüncü çeyreğinde hisse senedi ihraç ederek, sermaye artırımına gitmek zorunda kalacağı yazarken, bankanın fiyat hedefi düşürüldü.

Bush'a yakın isimlerin görüşü etkili oldu
ABD'de hükümetin, ülkede konut kredisi piyasasının yarısını elinde tutan, zarardaki Fannie Mae ve Freddie Mac'i tamamen kamulaştırmak zorunda kalabileceğinin öne sürülmesi bu şirketleri daha da zora soktu.

Amerika'nın haftalık ekonomi gazetesi Barron'da yayınlanan bu haberin esas olarak borsaları etkilediği de belirtiliyor. Habere göre hükümet yetkilileri, iki şirkete yönelik kaygıların sürdüğünü bildirdi. Fannie Mae'le Freddie Mac ihtiyaç duydukları sermayeyi toplayamayabileceği üzerinde duruldu ve bunun Amerikan Hazine Bakanlığı'nı, iki şirkete fon aktarmaya zorlayacağı ileri sürüldü.

Hazine Bakanlığı'ndan yetkililer yeni bir kurtarma planının gündemde olmadığını açıklarken, banka yetkilileri de durumun abartılı bir şekilde aktarıldığını, yeterli sermayeleri olduğunu belirttiler.

Buna rağmen, iki şirketin hisse senetleri pazartesi günü hızlı bir düşüşle yüzde 20'den fazla değer yitirdi. Fannie Mae'in hisseleri yüzde 22, Freddie Mac'in hisseleri de yaklaşık yüzde 25 değer kaybetti.

ABD'de devlet desteği ile mortgage piyasası borçlarının yarısını üzerinde tutan Freddie Mac ve Fannie Mae bankaları yılın ikinci çeyreğinde 3 milyar dolardan fazla zarar etti. Bankaların zararının 14 milyar doları bulduğu belirtiliyor. İki banka, ABD mortgage piyasası borçlarının yaklaşık yarısını üstlenmiş durumdalar. Bu rakam, toplamda beş trilyon doları aşıyor. Geçtiğimiz temmuz ayında Bush yönetimi bankayı kurtarmaya yönelik adım atarak, Hazine, bankanın hisse senetlerini satın aldı ve bankaya borç verilmesini onayladı.

Sadece Freddie Mac ve Fannie Mae değil
Freddie Mac ve Fannie Mae bankaları dışında da diğer ABD finans kuruluşlarına dair olumsuz raporlar yayınlandı. Merrill Lynch, Wachovia (ABD'nin dördüncü büyük mevduat bankası) ve diğer finans kurumlarının iflas riski ile karşı karşıya olduğu bildirilildi. Finans uzmanlarının yaptığı açıklamalara göre, mali sektördeki sorunlarda yolun yarısına ancak gelindi. Bankaların geri almak zorunda oldukları tahvillerin 50 milyar dolara yaklaştığı ve anlaşmalar sona erdiğinde 100 milyar doları bulabileceği belirtildi.

Merrill Lynch ve Wachovia'nın bilançolarında yazdıkları zarar hala yaptıkları sermaye yatırımlarından fazla, bu da yeni sermaye enjeksiyonlarına ihtiyaç olduğunun göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Olumsuz ekonomik veriler süreklileşti
ABD ekonomisi ve diğer ülke ekonomileri ile ilgili olumsuz veriler gelmeye devam ediyor.ABD'de ev ve apartman inşaatının son 17 yılın en düşük düzeyine ulaştığı açıklandı. Temmuz 2007'ye oranla inşaat alanında yüzde 39.2 oranında düşüş yaşandı.

Emlak piyasasındaki kredi krizin bir etkisi olarak ortaya çıkan bu gelişme ekonomik durgunluğun da göstergelerinden biri. Bu verinin borsalarda yeni düşüşlere yol açması bekleniyor.

Faiz hadlerini yüzde 0,5 düzeyinde tutan Japonya Merkez Bankası'nın yüksek enerji ve gıda fiyatları karşısında daha zayıf bir ihracat oranı ile karşı karşıya kalacaklarını duyurması da kriz endişelerini artırdı. Japonya, son 6 yılın en düşük büyüme oranı ile karşı karşıya.