Şimşek sahnede sosyal güvenlik hedefte

TÜGİK davetlisi olarak Tatvan’da bulunan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek sosyal güvenlik sisteminin yüksek faizin nedeni olduğunu ileri sürdü. AB üyeliğinden, enerjideki özelleştirme sürecine birçok başlıkta patronları rahatlatan açıklamalarda bulunan Şimşek, sorunların 3-5 yılda çözülmesini beklemeyin dedi.

soL (HABER MERKEZİ) Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) tarafından organize edilen ve Tatvan Kardelen Otel'de gerçekleştirilen "Bitlis Buluşması'nda", TÜGİK üyelerinin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, birçok başlıkta kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Zaman zaman ABD ekonomisini veri alarak Türkiye ekonomisine dair gelişmeleri değerlendirdiği görülen Şimşek, patronlara ABD'deki sistemi veri alın mesajı da vermiş oldu.

Sorunlar 3-5 yılda çözülmez
Şimşek, ekonomi dışında AKP'nin kapatılması davasını ilişkin soruları da yanıtlarken, her zamanki gibi iddialı açıklamalarda bulundu ve patronlara ekonomideki gidişata dair yön verdi. Türkiye'deki yapısal problemlerin 2-3 yılda ortaya çıkmadığını, 3-5 yılda da çözümlenecek cinsten olmadığını vurgulayan Şimşek, bir anlamda her şeyden AKP'nin sorumlu tutulmaması gerektiğini ifade etmiş oldu.

AB üyeliği şart değil
AB üyeliği için çalışıyoruz ancak üye olmamız şart değil diyen Şimşek AB sürecinin tamamlanması gerektiğini vurguladı. Şimşek, "AB süreci Türkiye'nin birinci sınıf, en kaliteli kurumsal düzenlemelere sahip olması, hukuksal bir alt yapıya sahip olması, demokrasiye sahip olması açısından önemli" dedi.

Yüksek faizin nedeni sosyal güvenlik sistemi
Şimşek'in iddialı açıklamaları arasında sosyal güvenlik sistemi ile ilgili yaptığı değerlendirmeler öne çıktı. Şimşek, Türkiye'de şu andaki yüksek faizin en önemli nedenlerinden birinin sosyal güvenlik sisteminin açıkları olduğunu belirtirken, ''Türkiye'de şu anda çok yüksek faiz varsa, bunun en önemli faktörleri arasında, 1970'li ve 1990'lı yıllarda gösterilen siyasi sorumsuzluklar ve popülizm vardır'' dedi.

ABD'nin sosyal güvenlik harcamaları ile Türkiye karşılaştırması yapan Şimşek, sosyal güvenlik harcamaları için borçlandıklarını bunun da faiz artışına yol açtığını ileri sürdü.

Sosyal güvenlik reformunun önemini vurgulayan Şimşek, ''Normalde aslında, hem işverenin, hem de işçilerin (neden sosyal güvenlik reformu yapılmıyor) diye şu anda sokaklarda olması lazım. Çünkü reforma rağmen 2075 yılına kadar olan birikimli açıklar 550-600 milyar dolar olacak. Eğer reformu yapmasaydık, bu 1,7-1,8 trilyon dolar olacaktı'' diye konuştu.

Sosyal güvenlik primindeki 5 puanlık indirimin de bu yıl Ekim ayından itibaren uygulanacağını açıklayarak patronları rahatlatan Şimşek, bunun kayıt dışını önlemek ve rekabet gücünü artırmak açısından önemli olduğunu ileri sürdü. Patronlara yasadaki değişikliklerle ilgili bilgi veren Şimşek, işyerlerinde 49 işçiye kadar olan yerlerde eski hükümlü, terör mağduru çalıştırma zorunluluğunun kaldırıldığını hatırlattı. Genç ve kadın istihdamı için 5 yıl süreyle prim teşviği getirildiğini de belirten Şimşek, sosyal güvenlik ile ilgili yasalar çıkarılırken istihdam esnekliği ile ilgili düzenlemelerin istediği gibi mevzuata sokulmadığını, bunun kadın ve gençlerin istihdamını olumsuz etkileyeceğini anlattı.

Bölgelere göre farklı teşvik sistemi
Gerek bölgede gerekse Türkiye genelinde yeni bir teşvik sisteminin hazırlığı içinde olduklarını hatırlatan Şimşek, bölgelere göre farklı teşvik sistemlerinin yaşama geçirileceğini anlattı. Şimşek'in açıkladığı sisteme göre, esnek, bölgesel kalkınmışlık farklarını dikkate alan proje bazında bir sistemin uygulanması söz konusu olacak. Dünya Ticaret Örgütü ve AB düzenlemelerine göre sektörel teşvik uygulamanın zor olduğuna işaret eden Bakan Şimşek, sanayi envanteri çıkarıldığını hatırlatarak, kapasite ve nitelik itibariyle anlamlı olmayan sektörlere teşvik verilmemesi gerektiğini vurguladı. 2008 yılının son çeyreğinde hukuki altyapısı oluşturulacak olan sistem, 2009 yılında uygulanmaya başlanacak.

Kapitalizmi inşa ediyor
Patronlara, SSCB'nin çözülme sürecinden sonra ülkelerin gelişmesini inceleyen ''Kapitalizmin İnşaası'' adlı kitaptaki değerlendirmeleri aktardığı görülen Şimşek, tekstil sektörünü gözden mı çıkardınız sorusuna dolaylı olarak "evet" yanıtını verdi. Şimşek, genel olarak ekonomide yaşanan değişimin bir parçası olarak tekstilin küçüldüğüne ve rekabet edebilme koşullarının yetersiz olduğuna değindi. Bakan, enerjide özelleştirme sürecine dair değerlendirmelerde bulunmayı da ihmal etmedi.