soL (HABER MERKEZİ) Önceki gün banka yöneticileriyle bir toplantı yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, 39 kuruluşun temsilcisine Türkiye'nin enerji sektörünün ne kadar krediye muhtaç olduğunu anlattı.

Her bankaya uygun finansman fırsatı var
Türkiye'de enerji sektörünün 2020 yılına kadar 120 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı oluşacağını belirten Güler, bunun büyük bir finansman talebi yaratacağını vurguladı.

Bankacılara Afşin-Elbistan santralinin C ve D üniteleri ile nükleer santral projeleri gibi büyük projeleri hatırlatan Güler, bunların yanı sıra daha düşük hacimli projeler isteyenler için de yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarına finansman sağlamalarını önerdi.

Güler ayrıca bankacılara "tüketici-üretici-finansman üçgenini kuralım" önerisi götürdüklerini ve bankacıların bu öneriye çok ilgi gösterdiklerini söyledi.

Güler'in Nazım'dan anla(ma)dığı...
Dün de İstanbul Swissotel'de düzenlenen "Sürdürülebilir Çevre ve Verimlilik Zirvesi"ne katılan Bakan Güler, Türkiye'nin güneş enerjisi potansiyelinin şu andaki toplam tüketiminden daha büyük olduğunu söyledi.

İddiasını "Güneş enerjisi potansiyelimiz geçen yıl tükettiğimiz enerjinin iki katı. Yani bütün termik santrallerimizi, doğal gaz santrallerimizi de üstüne katarsak, ürettiğimiz ve dolayısıyla tükettiğimiz kadar güneş potansiyelimiz var" şeklinde anlatan Güler, "gökyüzünde sonsuz bir enerji santrali var, bunu yere indirmemiz lazım" dedi.

Güler ayrıca kendi anladığı biçimde Nazım'dan alıntı yaparak, "Nazım'ın tabiriyle 'Güneşi zapt etmemiz' lazım" dedi. Sözlerinden Nazım'ın tek satırını anlayarak okumadığı belli olan Bakan Güler, büyük şairin "Güneşi İçenlerin Türküsü" isimli eserini geçtiğimiz yılın kasım ayında da güneş enerjisi projelerinden bahsederken kullanmıştı. Güler'in aynı alıntıyı tekrar etmiş olması, aradan geçen dokuz ayda kimsenin kendisine Nazım'ın "güneşin zaptı"ndan kastının ne olduğunu açıklamadığını gösteriyor.