"İşsizlik rakamları hükümetin propaganda aracı oldu"

Yüzde 8,4 olarak açıklanan işsizliğin gerçekte yüzde 16,6’ya ulaştığını belirten DİSK-Ar Müdürü Dr. Serkan Öngel, işsizlik rakamlarının ekonomideki kötü gidişe karşın olumlu bir hava yaratmak isteyen hükümetin propaganda aracına dönüştüğünü ifade etti.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) dün TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi Temmuz 2012 dönem sonuçlarını değerlendirdi.

Buna göre, resmi tanımlamanın ötesinde umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayanlar dâhil edildiğinde işsizlik oranı %8,4 değil, %14,21, işsiz sayısı da 2 milyon 373 bin değil, 4 milyon 223 bin olarak hesaplandı. Bu rakama gizli işsiz olarak görülen eksik istihdam da ilave edildiğinde işsizlik oranının %16,6 düzeyinde olduğu açıklandı.

Bugün Kanal B’de katıldığı televizyon programında konuyla ilgili açıklama yapan DİSK-Ar Müdürü Dr. Serkan Öngel, işsizlik rakamlarının ekonomideki kötü gidişe karşın olumlu bir hava yaratmak isteyen hükümetin propaganda aracına dönüştüğünü ifade etti.

Çalışanlarına sunduğu kötü çalışma koşulları bir yana TÜİK’in ciddi bir kurum olduğunu dile getiren Öngel, kendilerinin de TÜİK’in ürettiği verileri kullandığını ancak TÜİK’in söz konusu bu verileri topluma sunuş biçiminin yanlış olduğunu belirtti. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Öngel sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizde DİSK-AR olarak TÜİK verilerini kullanıyoruz ancak sunulan pembe tablonun aksine madalyonun diğer yüzünü gösteriyoruz. TÜİK açıklamış olduğu istatistikleri siyasal iktidarın istediği üzerine olumlu bir tablo çizmek için kullanıyorsa burada sorunlu bir algılayış ortaya çıkıyor. Bu gibi kurumlar devlet kurumu olma özelliğini taşımalıdır.”

İşsizlik verilerinin geçen yılın yanı sıra geçen ayki veriler ile karşılaştırılması gerektiğini ve işgücüne katılma oranı ile tarımsal nüfusunda mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyleyen Öngel, hep aynı hataya düşerek AB ülkeleri ile Türkiye’nin karşılaştırıldığını oysa bu ülkelerden çok farklı bir istihdam yapısına sahip olan Türkiye’nin Irak, Afganistan gibi ülkeler ile kıyaslanması gerektiğini vurguladı.

'Kayıt dışılık yasallaşıyor'
Hükümetin uyguladığı politikalarla kayıt dışılığı yasallaştırmaya çalıştığını vurgulayan Öngel, Türkiye’yi küresel sermayenin ucuz işgücü deposu olarak şekillendirmeye çalışan ucuz istihdam stratejisi gibi temelde çalışma yaşamının yapısını tahrip etmeye odaklanan yaklaşımın egemen kılınmaya çalışıldığını kaydetti.

Her iki gençten birinin kayıt dışı çalıştığını, umudu kesik işsizlerle birlikte her 4 gençten birinin işsiz olduğunu belirten Öngel, resmi olarak %16,3 olan genç işsizliği oranının, umudu olmadığı için ya da diğer nedenle son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayan gençler dâhil edildiğinde % 25,75’e ulaştığını ifade etti.

Serkan Öngel işsizlik verilerinin mevsimsel olarak en düşük olduğu yaz döneminde dahi işsizliğin yükselmesinin ve bu yükselişe işgücüne katılım oranında yaşanan düşüşün eşlik etmesi, işsizlik konusunda tehlike çanlarının artık duymak istemeyenlerin bile duyacağı şekilde çalmaya başladığının altını çizdi.

İşsizlikle mücadeleyi emeğin kazanılmış haklarını ortadan kaldırmak amacıyla kullanmaya çalışan her türlü anlayışa karşı olduklarını dile getiren Öngel, DİSK-AR olarak yaptıkları çalışmada işsizlik ile mücadele için önerilerini şöyle sıraladı:

"1.Haftalık çalışma süresi gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.

2.Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.

3.Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.

4.Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı, sendikal barajlar, noter şartı kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

5.Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.

6.Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.

7.Taşeronlaşma ve kayıt dışı istihdam engellenmelidir."

(soL-Haber Merkezi)