IMF: Kredi krizi kötüleşiyor

IMF, son yayınladığı Küresel Finansal İstikrar Raporu'nda, finans sektöründe 2007 Ağustosu'ndan bu yana yaşanmakta olan sıkışmanın daha kötüye gideceği öngörüldü.

soL (HABER MERKEZİ) Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayınlanan Küresel Finansal İstikrar Raporu'nda, düşmekte olan ev fiyatları ve yavaşlayan ekonomik büyümenin kredi daralmasına neden olduğu vurgulandı.

Raporda sıkışmakta olan bankaların giderek daha az kredi verme eğilimine girdikleri ve bunun ekonomiyi daha da fazla yavaşlatacağı belirtildi.

ABD hükümeti borçlandıkça kriz derinleşir

ABD hükümetinin ekonomik daralmanın etkilerini tüketimi artırmayı hedefleyen paketler ile dengelemeye çalıştığı belirtilen raporda, bu paketlerin ABD bütçesinin açığını büyütüyor olduğuna işaret edildi. Raporda, Beyaz Saray'ın 2009 yılı için 490 milyar dolarlık bir bütçe açığı tahmin ettiği ve bunun ABD tarihinin en büyük bütçe açığı olduğu ifade edilerek bu açığın büyük ölçüde borçlanılarak karşılanması gerekeceği vurgulandı.

Raporda ayrıca, zarar eden şirketler ile işten atılan veya maaşının önemli bir kısmını kaybeden çalışanlar nedeniyle ABD'nin vergi gelirlerinde önemli bir düşüş yaşanacağı, ABD bütçesinin bu nedenle daha fazla açık vermesinin dahi beklenebileceği belirtiliyor.

ABD hükümetinin yüksek borçlanma ihtiyacının, özel sektör borçlanmasını daha da zorlaştıracağı ve kredi sıkışmasının etkilerini artıracağı savunuluyor.

Mortgage çözümsüzlüğü

IMF raporunda, bankaların verdiği mortgage kredilerini sigortalamak ve menkul kıymete dönüştürmekle görevli olan Freddie Mac ve Fannie Mae kuruluşları özel bir yer tutuyor.

Şu anda her ikisi de ABD hükümeti tarafından verilen finansal destek ile ayakta durmakta olan bu kurumlar, bünyelerinde trilyonlarca dolar tutarında mortgage tabanlı finansal aktif bulunduruyor ve ABD mortgage sektörünün yarısını ifade ediyorlar.

ABD'nin iki kuruluşu ayakta tutmak için uygulamaya koyduğu fonlama programının maliyeti 100 milyar doların üzerine çıkmış durumda ve IMF raporunda "mortgage borçlarının menkul kıymetleştirilmesi konusunda açık ve kalıcı bir çözüm bulunması gerekiyor" uyarısı yapılıyor.

Bu konuda iki kuruluşun tamamen kamulaştırılması gündemde bulunuyor. Ne var ki, böyle bir çözümün ABD hükümetinin borç stoğunu 3 trilyon dolardan 9 trilyon dolara çıkartacağı hesaplanıyor. Finansal piyasaların böyle bir yükü taşıyamayabileceği ve böyle bir hamlenin sadece mortgage değil, tüm alt sektörleri kapsayan toplu bir çöküşe neden olabileceği dile getiriliyor.

Gelişmekte olan ülkeler için test
Raporda ayrıca "yükselen piyasalar" olarak tanımlanan, başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin "kürsel çalkantılara ne derece dayanıklı olduklarının test ediliyor olduğu" belirtildi.

Çin ve Hindistan'ın ekonomilerinin gelişmiş ülkelere nazaran çok daha hızlı büyüyor olduğu belirtilen raporda öte yandan her iki ülkenin de paraları dolar karşısında değer kazanıyor olduğu için ihracat yapmakta zorlandığı ve enflasyonla başa çıkabilmek için sürekli faiz artırmak durumunda kaldıkları vurgulandı.

Ayrıca, Çin'in Freddie Mac ve Fannie Mae tarafından ihraç edilen bonoların en büyük alıcısı olduğu vurgulanan raporda, ABD'de yaşanmakta olan krizin bu ülkeyi de şiddetli biçimde etkiliyor olduğu belirtildi. Çin'in Şangay endeksinin sene başıdann bu yana yüzde 50 değer kaybettiği vurgulanan raporda, gerek Çin, gerekse Hindistan'da menkul kıymet piyasalarının ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğu belirtildi.

Raporda Çin ve Hindistan örnekleri ile işaret edilen sıkıntıların, bire bir Türkiye'ye de uyuyor olması dikkat çekiyor. Türkiye'de de sene başından bu yana İMKB'de durgunluk yaşanırken, dolar karşısında değerli konumunu koruyan YTL nedeniyle ihracat giderek zorlaşıyor ve enflasyonist baskıyı bertaraf etmeye çalışan Merkez Bankası sürekli oalrak faiz oranlarını yükseltmek durumunda kalıyor.