Ekonomi 'beklendiği gibi' gidiyor

Dün açıklanan yüzde 4,4'lük III. çeyrek büyümesinin beklentilerin üzerinde olduğu olgusunun üzerinde duruluyor. Oysa verilerin ayrıntıları, önümüzdeki dönem için tam da beklenen gelişmelere işaret ediyor.

(soL - Ekonomi) Türkiye ekonomisi dün açıklanan III. çeyrek büyüme verileriyle 1,5 trilyon TL (822 milyar dolar) büyüklüğe ulaştı. Ekonominin III. çeyrekte yüzde 4,1 büyümesi beklenirken, oran yüzde 4,4 oldu. İlk iki çeyreğe yapılan 0,1 puanlık revizyonlarla ilk 9 ayın büyüme hızı yüzde 4’e ulaştı. 3. çeyrekte yüzde 8,7 büyüyen inşaat, yüzde 11 büyüyen mali kuruluşlar motor güç oldu. İmalat sanayisi de beklenenden yüksek oranda büyüdü.

Her şey "beklendiği" gibi
Yandaş medyanın önemli bölümü bugün "beklenenin üzerinde büyüme" manşetleriyle çıktı. Oysa III. çeyrekte görülen beklenenin üzerinde büyüme, önümüzdeki döneme ilişkin tam da beklenmesi gereken gelişmelere işaret ediyor. Bunun için verilere biraz daha yakından bakmak gerekiyor. İşte "beklenen gelişmeler":

(1) Büyümenin kaynakları arasında değişim yaşanıyor. Kamunun (tüketim + yatırım) büyümeye katkısı I. çeyrekte 3 puanla en yüksek seviyesine çıkmış, 2. çeyrekte 2,3 puana düşmüştü. Üçüncü çeyrekte kamunun büyümeye katkısı 0,5 puana geriledi. Kamunun büyümeye katkısı seçimlerden bir yıl önce doruğa ulaştı ve önden yüklemeli geldi. Bundan sonra, "beklendiği gibi" kamunun büyümeye katkısı düşük seyredecek.

(2) Özel sektör yatırımları 2011 sonundan beri ilk defa büyümeye pozitif katkıda bulundu (1 puan). Daha önceki verilerde bu gelişmenin izleri mevcuttu. Risk iştahının artmaya başladığı görülüyordu. Fakat buradan hareketle 2014 için olumlu bir tablo çizmek pek kolay değil.

(3) Sanayi üretimi, yüzde 4,9 büyüyen imalat sanayisi liderliğinde bir sıçrama yaptı. Bu rakam, aylık sanayi üretimi verilerinin ima ettiğinden yüksek görünüyor. Ancak imalat sanayi üretimi artsa da, imalat sanayinin milli gelirdeki payı yüzde 14,2'ye kadar geriledi.

(4) Yüzde 4,4 büyümenin 3,3 puanı özel tüketimden, 0,1 puanı kamu tüketiminden, 1,4 puanı yatırımlardan (kamu+özel), 1,9 puanı stoklardan geldi. Dış talep büyümeyi 2,2 puan düşürdü. Bu rakamlar bize daha sonraki çeyrekler için çok da olumlu mesajlar vermiyor.

(5) Son on yıldır olduğu gibi, ekonominin büyüme oranını belirleyen sermaye girişlerinin büyüklüğünün önemi 2013'ün ilk 9 ayı için de geçerli. 2012 yılının ilk dokuz ayında ülkeye giren sermaye miktarı 33,8 milyar dolardı. Bu rakam 2013'ün aynı döneminde 43,9 milyar düzeyine ulaşarak yüzde 30 oranında arttı. Önümüzdeki dönemde sermaye girişlerinin Fed'in alacağı sıkılaştırma kararıyla yeniden düşmesi bekleniyor.