Asgari ücret 33 yıldır yerinde sayıyor!

DİSK-AR’ın yayımladığı raporda Türkiye ekonomisinin 1978’den bu yana 3,5 kat büyüdüğü, ancak asgari ücretin neredeyse hiç artmadığı ortaya kondu. Rapor, krizdeki Yunanistan’da asgari ücretin Türkiye’nin 2,5 katı olduğunu vurguladı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) tarafından yayımlanan “Asgari Ücret ve Ekonomik Büyüme Raporu”, Türkiye ekonomisi son 33 yılda sabit fiyatlarla 3,51 kat (yüzde 351) büyürken, gerçek asgari ücretin yalnızca yüzde 6 arttığını ortaya koydu. Rapor, asgari ücretin gelişme seyrinin, ekonomik büyüme ile paralel gitmesi halinde 34 yılda net 1973 TL’ye ulaşması gerektiğinin vurgularken, mevcut asgari ücretin Yunanistan’daki rakamın yüzde 40’ı düzeyinde kaldığına dikkat çekti.

Asgari ücretli 2004’te 1978 seviyesine dönebildi
Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Devlet Planlama Teşkilatı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Verimlilik Genel Müdürlüğü verileri ile endeksleme yöntemi kullanılarak hazırlanan rapor, gerçek asgari ücretin 1978 ve 1999 seviyesine ancak 2004 ulaşabildiği, 2005’ten bu yana ise asgari ücrette ciddi bir artış gözlemlenmediğini ortaya koydu.

Verimlilik artışıyla ücretler arasında bağlantı yok
Raporda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 17 Aralık 2011 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı “özel sektörde ücretleri verimlilikle ilişkilendirmezseniz, belki Türkiye batmaz ama firmalar batar” ifadeleri de eleştirilerek, mevcutta ücretlerle verimlilik arasında bir ilişkinin bulunmadığına dikkat çekildi. 2005-2010 yılları arasında krize rağmen çalışan kişi başına verimliliğin % 14 oranında artarken, asgari ücretin reel olarak yıl sonu tahminleri ile sadece % 4 gelişme göstereceğinin beklendiği, aynı dönem için ekonomik büyümenin % 26 olacağının tahmin edildiği ifade edildi. Rapora göre bu hesapla sadece 2005 yılından bu yana ekonomik büyümenin asgari ücrete yansımamasının işçilere bedeli net 138 TL’lik gelir kaybına denk geliyor.

Türkiye, BM İnsani Gelişme İndeksi’nde doksan ikinci
Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik İndeksine göre Türkiye’nin, insani gelişmişlik açısından 187 ülke içerisinde 92. Sırada olduğunun ifade edildiği raporda, buna karşın dünyanın en büyük ekonomisine sahip ilk 20 ülke arasında olmaktan gurur duyulduğuna dikkat çekiliyor.
Raporda asgari ücretle ilgili olarak şu görüşlere yer veriliyor:

“Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, sigortalı ücretlilerin yaklaşık yarısı asgari ücret düzeyinde gelire sahip. Asgari ücret zammı aileleri ile birlikte 20 milyon kişiyi doğrudan etkiliyor.

Asgari ücretin, bir işçinin ailesi ile birlikte asgari olarak temel ihtiyaçlarını karşılayacak, işçiyi kimseye muhtaç etmeyecek bir düzeyde belirlenmesi ve sefaletin son bulması için

1. Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit edilmelidir.
2. Asgari Ücret Tespit Komisyonu işçilerin ağırlığı artırılarak demokratikleştirilmeli, emek örgütlerinin katılımı konusundaki sınırlandırmalar kaldırılmalıdır.
3. Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır.
4. Asgari ücret net olarak belirlenmeli. Asgari ücret üzerinden alınan vergiler kaldırılmalıdır.
5. Asgari ücretin herkese bölge, yaş, işkolu vb. ayrımı yapılmaksızın aynı oranda belirlenmesi esas alınmalı, bölgesel asgari ücrete uygulanması yolundaki girişimlerden uzak durulmalıdır.
6. Asgari ücret gelir dağılımını düzenleyici yönde belirlenmeli ve ekonomik büyümeden pay almalıdır.”

(soL-Ekonomi)