AKP'den Mısır'a ABD işbirlikçiliği reçetesi

Mısır'a kredi vermeye hazırlanan AKP iktidarı, Mübarek rejimi sonrası kapitalizmle ve emperyalizmle yeni bağlar kurmaya çalışan siyasal iktidara ABD işbirlikçiliğinin önemini anlattı.

Mısır'da Müslüman Kardeşler'in egemen olduğu yeni İslamcı iktidara siyasal açıdan destek olan AKP, şimdi de ekonomik olarak destek olmaya hazırlanıyor. AKP hükümeti Mübarek rejimi sonrası kapitalizmle yeni bağlar kurmaya çalışan ve bu anlamda yeniden yapılanan Mısır'a 2 milyar dolar kredi verecek.

IMF’den 4.8 milyar dolar, Suudi Arabistan'dan 3 milyar 750 milyon dolar, ABD'den 500 milyon dolar ve Çin'den 200 milyon dolar kredi talep eden Müslüman Kardeşler'in egemen olduğu Mısır, şimdi de AKP iktidarından yardım bekliyor.

16 Eylül’de bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Essam Elhaddad Mısır ekonomisini destekleyecek 2 milyar dolarlık finansman paketini karara bağlamıştı.

Asıl hedef uluslararası finans çevrelerine güven vermek
Suriye krizi nedeniyle Dörtlü Temas toplantısı için Mısır’da bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu söz konusu kredi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu tarafından yapılan açıklamaya göre, birkaç ay içinde dilimler halinde verilecek olan 'düşük faizli' kredinin 1 milyar doları Türk firmalarının Mısır’da yapacağı işlerin finansmanında kullanılacak olan proje kredisi. Geri kalan 1 milyar doları ise daha serbest koşullarda kullanılabilecek.

Akşam Gazetesi’nden Çiğdem Toker’in haberine göre, Davutoğlu, bu konuda farklı bir hassasiyete sahip:

“Bu 2 milyar dolarla Mısırlılar ihya olacak değil. Büyük bir ekonomi. Ama asıl hedef Mısır ekonomisine güven gelmesi. Borç alma kapasitesinin genişlemesi, rezervlerinin artması. Mısır'ın toparlandığı mesajını uluslararası finans çevrelerine vermek.”

“Küresel kriz döneminde bize güveniniz çok değerli, müteşekkiriz, en kısa sürede geri ödeyeceğiz” diyen Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye cevaben Davutoğlu, “Mısır'da Hazreti Yusuf'un bereketi var. Bu topraklar kendisine yapılan her türlü yatırımı geri döndüren topraklardır. Çok kısa sürede toparlanacağınıza inanıyorum” şeklinde karşılık verdi.

Davutoğlu, ABD kredisi için nasıl Irak işgaline ortak olmaya çalıştıklarını anlattı
Mısır’ı ve bulunduğu konumu çok iyi anladığını ifade eden Davutoğlu, Irak savaşı öncesinde Türkiye için kritik öneme sahip olan 1 milyar dolarlık ABD kredisini hatırlatarak, Amerika’yı kendileri ile işbirliği yapacaklarına nasıl ikna ettiğini kısa bir anekdotla aktardı:

“O sırada yeniyim. Mevcudiyetim, yabancı çevrelerde merak uyandırıyor. Ali Bey (Babacan) dedi ki, 'Hocam hala Türkiye'nin ABD ile işbirliği yapamayacağı havasındalar. Sizinle konuşmak istiyorlar. Siyasi olarak sizin mesaj vermeniz iyi olur.

Aradı adam. Açık açık şöyle dedi: 'Çok geniş imkânı olan uluslararası finans kuruluşuyuz. Türkiye'nin alacağı karar, bizim kredilerin yönünü tayin edecektir. Eğer ABD ile işbirliği içinde olunursa, uluslararası camiaya güven gelecek. Kredi kanalları daha kolay açılacak dedi. Ama olmazsa, sağlamakta zorluk çekeceğiz. 1991'deki Körfez krizinde ABD ile yapılan işbirliğini hatırlattım. Ekonomimiz o zaman da kırılgandı. Bize ne kadar kredi geldi biliyor musunuz diye sordum. Ne kadar dedi. 'None' dedim. Hiç kredi gelmedi.”

2011 yazında Libya'ya verilen 300 milyon dolarlık kredinin 100 milyon dolarını nakit olarak uçakla gönderdiğini ifade eden Davutoğlu, “CHP bana nasıl gönderdin diye çok yüklendi. Ama o 100 milyon dolar Libya'da bir efsane oldu” şeklinde konuştu.

Böylece Davutoğlu aktardığı bu kısa anekdot Mısır'da ve Libya'da yeniden inşa edilmeye çalışılan siyasal iktidarlara ABD işbirlikçiliğinin önemini ve yol haritasını göstermiş oldu.

Bakanın da itiraf ettiği gibi AKP, ABD’nin emperyalist projelerinin taşıyıcısı
Davutoğlu’nun bu sözleri, 1 milyar dolarlık ABD kredisini elde etmek için AKP iktidarının Amerika’nın emperyal çıkarları çerçevesinde Irak işgaline nasıl ortak olmaya çalıştığının birinci ağızdan itirafı olarak da okunabilir. O dönem yaşanan tezkere kazası nedeniyle AKP iktidarının yaşadığı kriz hatırlanınca Davutoğlu'nun sözleri daha da dikkat çekici hale geliyor.

Diğer taraftan Yeni Osmanlıcılık projesinin mimarlarından Davutoğlu’nun uluslararası finans sermayesinden özellikle de Amerika’dan kredi bekleyen siyasal iktidarın bakanı olarak Mısır ve Libya ile kurduğu özdeşliği aktardığı bu tarihi anekdot, temelde Amerika’nın çıkarları doğrultusunda yeniden biçimlenen dünya sistemine Türkiye’nin AKP eliyle nasıl kayıtsız şartsız bağlanmaya çalışıldığının kanıtı olarak karşımıza çıkıyor. AKP’nin Mısır ve Libya’ya sağladığı siyasal ve iktisadi desteğin ise, ABD emperyalizminin bölgesel planları ile uyum gösterdiği görülüyor.

(soL-Haber Merkezi)