AKP zam yağmuruna başladı: Doğalgaz ve elektriğe zam kapıda

Bir süredir sıkı bütçe, mali disiplin adı altında halkı yeni zamlara hazırlamaya çalışan AKP iktidarı hafta sonundan bu yana zam yağmurunu başlattı. Akaryakıt, otomotiv ve alkollü içkilere hafta sonu yapılan zamların ardından sıra doğalgaz ve elektrik de.

Hafta sonu akaryakıt, otomotiv ve alkollü içkilere yapılan zamlara yenileri ekleniyor. Süreç ilerledikçe, son aylarda azalan vergi gelirlerini telafi etmek için 1 Ekim'den itibaren doğalgaz ve elektriğe zam kapıda.

Ayrıca yakın zamanda yeni adımların atılacağını açıklayan AKP hükümeti bu kapsamda sigaranın vergisinin artırılması, gayrimenkul yatırım ortaklıklarına tanınan vergi istisnasının kaldırılması gibi önlemlerin halen masada olduğunu ifade etti.

Diğer taraftan AKP’li ekonomi yetkilileri, harcamaların kontrol altına alınmasının bütçe açısından kritik öneme sahip olacağını belirterek, bu konuda da kısa süre içinde yeni adımlar atılacağını dile getirdi.

"Sağlık harcamaları bütçe giderlerinin kısılması bakımından en önemli unsurların başında geliyor ve ilk olarak sağlık harcamalarının kısılması gündemde" diyen yetkililer, diğer bazı harcamalar için de yeni adımların gündeme geleceğini belirtti.

Dünya çapında giderek derinleşen mali krizin etkisiyle artan cari açık, daralan ithalat ve azalan bütçe gelirleri neticesinde AKP’nin “istikrarlı Türkiye” masalında sona yaklaştığı hükümet kanadından yapılan açıklamalarla da doğrulanmış oluyor.

“Sisli ve virajlı bir yolda, zor bir dönemdeyiz”
Bu bağlamda "Hassas Bir Dünyada Finans: Riskler ve Fırsatlar" konulu İstanbul Finans Zirvesinin açılışına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sisli ve virajlı bir yolda ilerlendiğini, gaza basmayacaklarını vurguladı. Babacan, "Dikkatli gitmeliyiz. Türkiye'nin tasarruf oranları ile orantılı büyümeliyiz" sözleriyle 2008 bunalımının ayrı safhalarla devam ettiğini aktarırken, "Dışarıda kopan fırtına Türkiye'ye fazla etkide bulunmasa da riskler var. Dışarıda olup bitenler kaygı verici. Çünkü bunalım yeni aşamalar ile devam ediyor” şeklinde konuştu.

Son zamlarla ilgili açıklama yapan Babacan, “Bizim için mali disiplin her şeyin başı. Buradaki vergilerin en önemli amacı bütçe açığımızı belirli bir seviyede tutabilmek. Önemli olan istikrardır, önemli olan Türkiye'deki huzur ortamıdır. Bütçe dengesi bozulduğunda Türkiye'de ne huzur ne güven kalır. Bunun bilincinde hareket etmemiz lazım. Harcamalarda da dikkatli olmalıyız. İsraftan kaçınmamız lazım. Gelir tarafında değil, gider tarafında da aşırılıklar varsa kuşkusuz bunlarla ilgili de tedbir almamız gerekir. Bununla ilgili belli hazırlıklarımız olacak. Zor bir dönemdeyiz” ifadelerini kullandı.

Küçülen ekonomiyi telafi etmek isteyen AKP halka yeni zamlarla saldıracak
Giderek yaygınlaşan ve derinleşen kapitalizmin krizi, AKP’nin ekonomi yönetimini de zora sokuyor. AKP’li bakanların demeçlerinden ve üsluplarından da anlaşılacağı üzere “istikrarlı Türkiye” retoriği ve düşük riskli “güvenli liman” algısı işlemez hale geliyor.

Ocak-Ağustos bütçe rakamlarına göre, bütçe geliri 220 milyar TL, gideri 229 milyar TL, açık 8.5 milyar TL olarak gerçekleşti. Endişe yaratan bu rakamlar yıl sonunda söz konusu açığın daha da büyüyeceğinin kanıtı niteliğinde. Bu durum ekonomik büyümenin yavaşladığı ve daha da yavaşlayacağı şu günlerde vergi ödemelerine bağlı olan bütçe gelirlerinin azalacağı anlamına geliyor.

Bu durumda AKP’nin de iktidarda olduğu on yıl boyunca devam ettirdiği bozuk vergi sistemi yani varlıklılardan gelirleri ölçüsünde vergi alımına değil, dolaylı vergiler üzerinden sağlanan bütçe gelirinin azalması kaçınılmaz.

AKP’li yıllarda bütçe dengelerindeki iyileşme görüntüsünün altında, döviz bolluğu nedeniyle Türk lirasında yaşanan değerlenme sonucu iç tüketimde ve ithalatta gerçekleşen ciddi artış ve bunun yansıması olarak artan vergi gelirlerinin büyük rolü olduğu gözlerden kaçmamalı. Ayrıca AKP döneminde Türkiye tarihinin en büyük özelleştirmelerinin gerçekleştirilmiş olması ve “vergi barışı” gibi uygulamalar sonucu toplu olarak tahsil edilen tek seferlik gelir kalemleri de, bütçe hedeflerinin tutturulmasında etkili olduğu biliniyor.

Ancak bu yıl ekonomideki ciddi yavaşlamayla birlikte doğal sınırına ulaşan özelleştirme uygulamaları, ülkede iç talebin düşmesi sonucu tüketimden alınan vergilerin azalması ve ithalattaki daralmanın dış ticaretten alınan vergi gelirlerinin düşmesine yol açacağı görülüyor.

Söz konusu bu tablo, AKP ekonomisinin küçüldükçe bütçe dengesinin bozulacağını ve bunu telafi etmek isteyen hükümetin kamu harcamalarında yeni kesintilere giderken daha fazla zam yapacağını gözler önüne sermekte.

(soL- Ekonomi)