Yunanistan’da 'Hayır' sesleri

Yunanlı komünistler Lizbon Antlaşması'nın referandumunu talep eden kampanya kapsamında Atina ve Selanik’te eylemler düzenledi.

soL (Yunanistan) Lizbon Antlaşması'nın İrlanda halkı tarafından reddedilmesi üye ülkelerde, AB karşıtları öncülüğünde birliğin karakterinin ve varlığının sorgulandığı tartışmaların artmasını ve referandumsuz yapılan oylamaların "geçerliliğinin" sorgulanmasını sağlıyor.

Yunanistan hükümeti 11 Haziran tarihinde yapılan oylamayla antlaşmayı kabul eden on sekizinci ülke oldu. Anayasanın referandum hakkını öngörmesine rağmen mecliste çoğunluk sağlanmadığı takdirde halk oylamasına gidilemiyor. Yunanistan Komünist Partisi (KKE) öncülüğünde, muhalefetin meclise sunduğu referandum önergesi 17 Haziran Salı günü tartışılmaya açıldı. KKE'nin yayın organı Rizospastis'in iki aydır sürdürdüğü ve referandum talep eden kampanyanın bir devamı olarak, mecliste tartışmanın başladığı saatlerde Atina ve Selanik kentlerinde eylemler düzenlendi.

Lizbon Antlaşması'na karşı yapılan eylemde, İrlanda'da ortaya çıkan sonuçların benzerini yaşamaktan çekinen Yeni Demokrasi (ND) hükümetinin, AB'nin "kötü çocuğu" olmaktan korktuğu vurgulandı. Yapılan konuşmalarda, anayasada yer alan "ciddi toplumsal meseleler" söz konusu olduğunda referandum yapılır, ibaresinin 1992'de oylanan Maastricht Kriterlerinin sonuçları göz önüne alındığında geçerliğini yitirdiği belirtildi. Lizbon Antlaşması'nın AB'nin militarist karakterini güçlendiren, üye devletlerin egemenlik haklarına sınırlamalar getiren ve Maastricht Kriterleri'nin işçi düşmanı politikalarını güçlendiren içeriği üzerinde duruldu. Tüm bu sebeplerden dolayı, bu politikaların temsilcilerinin değil, bizzat bu politikalarla yaşamı daha da zorlaşan halkın, işçilerin kendi gelecekleri hakkında karar vermesi gerektiği, referandumun da bu yüzden büyük önem taşıdığı vurgulandı.