Yeni Papa Arjantin'deki faşist darbeye destek vermiş

Yeni Papa onbinlerce Arjantinlinin katledilmesinden ve işkenceden geçirilmesinden sorumlu askeri yönetime destek vermekle suçlanıyor.

Dün yapılan seçimler sonucunda Katolik Kilisesi’nin 266. Papası Arjantinli Jorge Mario Bergoglio oldu. İlk Latin Amerikalı Papa olan ve isim olarak Francesco’yu seçen Bergoglio'nun destekçileri onu oldukça mütevazı, şatafattan uzak ve yoksulların dostu olarak nitelendirse de, yeni Papa, onbinlerce Arjantinlinin acımasız bir şekilde katledildiği ve işkence gördüğü “Kirli Savaş”ta cunta yönetimine destek vermekle suçlanıyor.

Bergoglio, Kilise'nin askeri yönetime desteğini açıkladığı ve yurtseverlik çağrısında bulunduğu 1970'lerde Cizvit tarikatının başındaydı. Katolik kilisesi ve yeni Papa 1976'dan 1983'e kadar süren cunta döneminde askeri yönetimin katliamlarına ve işkencelerine sessiz kaldığı için sert bir şekilde eleştiriliyor.

“Kilise özür dilemişti”
Arajantin'nin bu karanlık döneminde cuntaya karşı “aizizlere yakışır” bir tavır sergileyemeyen Arjantin Katolik Kilise'si, 2000 yılında o dönemde generallere karşı tavır almak konusundaki “başarısızlığından” dolayı özür dilediğini açıklamıştı. "Arjantin Episkopal Konferansı, “Yaptığımız bütün kötü şeyleri Tanrı'nın önünde itiraf etmek istiyoruz” demişti.

Şubat ayında bir mahkeme de üç askeri yetkilinin ömür boyu hapse çarptırılması sırasında, Kilise'nin iki “solcu” papazın öldürülmesini “görmezden geldiğine” dikkat çekmişti.

“Orduya yeşil ışık yaktı”
1976 yılında Arjantin'de gerçekleştirilen kanlı darbe sırasında Latin Amerika'nın en büyük tarikatı Cizvilterin başında bulunan Jorge Bergoglio'ya yöneltilen en önemli suçlamaların başında, gecekondularda misyonerlik çalışması yürüten iki Cizvit papazının cunta tarafından gözaltına alınmasına “sessiz” kalması geliyor.

Bergoglio'ya yönelik suçlamaların en güçlü savunucularından Arjantinli gazeteci Horacio Verbitsky, Sessizlik”(El Silencio) isimli kitabında Katolik Kilise'sinin cuntaya verdiği "sesiz" desteği anlatıyor. Yine aynı kitapta yazar, yeni Papa'yı, Orland Yorio ve Francisco Jalics isimli iki rahibi tarikatın korumasından çıkarmak ve Ordu'ya bu kişileri gözaltına alması için yeşil ışık yakmakla suçluyor.

İddialar, hapishaneden çıktıktan sonra Almanya'da bir manastıra yerleşen Francisco Jalics'e dayandırılıyor.

İki kez ifade vermeyi reddetti
Hakkındaki iddiaları “iftira” diyerek reddeden Bergoglio, o dönmede papazların hayatlarını kurtarmak için perde arkasından çalıştığını söylüyor.

Ancak Bergoglio'nun suçlamalar konusunda iki kez ifade vermeyi reddetmiş olması güvenirliği konusunda soru işaretleri oluşturuyor. 2010 yılında en sonunda mahkemeye çıktığında ise Bergoglio, avukatlar tarafından kaçamak cevaplar vermekle suçlanmıştı.

“Bergoglio gücü seven bir adam”
“Solcu” bir papaz grububunun kordinatörü olan Eduardo de la Serna da yeni Papa ile ilgili benzer iddiaları gündeme getirirken, “Bergoglio gücü seven bir adamdı ve güçlülerin arasında yer edinmeyi bilirdi. Bergoglio'nun darbe döneminde ortadan kaybolan onlarca Cizvit papazı konusunda hala şüphelerim var” diye konuşuyor.

(soL- Dış Haberler)