Türk askerine İsrail talip

Türkiye'nin öncülüğündeki bir uluslararası "barış gücü"ne Filistinli direnişçiler karşı çıkarken, İsrail olumlu bakıyor.

soL (HABER MERKEZİ) İsrail'in Filistin halkına karşı 27 Aralık sabahı havadan başlattığı saldırılarda kara harekatının beşinci gününe girilirken, "barış gücü" tartışmaları yine Türk askerinde düğümlendi.

Uluslararası barış gücü ile ilgili ilk iddialar, yılbaşında Başbakan Erdoğan'ın Arap ülkelerinde gerçekleştirdiği temasların ardından Arap basınına yansımıştı. Bahreyn'de yayınlanan Al-Waqt gazetesi, Erdoğan'ın önerisi üzerine Türk ordusunun başını çektiği, Mısır ve AB ülkelerinin de katılacağı bir uluslararası gücün Gazze'ye gönderilmesinin gündemde olduğu iddiasında bulunmuştu. Gazete, Erdoğan'ın bu teklifi Arap ülkelerine ilettiğini ve bir yanıt beklediğini öne sürmüştü.

Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde İsrail'e yönelik yaptığı sert çıkışlarla birlikte konu Türkiye basınında da gündeme geldi. Başbakan'ın "İsrail'in döktüğü kanda boğulacağı" ve "Türkiye'nin mazlumların yanında olacağı" söylemleri, olası bir Türk "barış gücü"nün Filistinlilere destek olmak amacıyla gönderilebileceği izlenimi yaratmıştı. Fakat konu ile ilgili olarak Filistinli ve İsrailli yetkililerden gelen açıklamalar, "barış gücü"nün niteliği hakkında soru işaretleri uyandırdı.

Abbas sıcak bakıyor, Hamas karşı çıkıyor
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yardımcısı Yaser Abdrabbo, uluslararası bir barış gücünün bölgeye konuşlandırılmasına sıcak baktıklarını açıklarken Hamas sözcüleri ise "barış gücü"nün sadece Filistinlilere yönelik olarak planlandığını düşündüklerini ve bu nedenle istemediklerini açıkladılar. Batı Şeria'ya böyle bir gücün yerleştirilmesinin düşünülmemesinin de bu iddialarını desteklediğini öne sürdüler.

FHDK: Yabancı güçleri işgalci kabul ederiz
Öte yandan, Filistin Halk Direniş Komiteleri (FHDK) tarafından yapılan açıklamada, bölgeye girecek her tür yabancı gücün "işgal kuvveti" olarak değerlendirileceği belirtildi. Açıklamada, böyle girişimlerin Filistinlilerin meşru direniş haklarının hiçe sayılması olarak algılandığı vurgulandı.

İsrail Büyükelçisi: Türk askeri iyi olur
İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy, gazetecilerin sorusu üzerine konu ile ilgili bilgisinin olmadığını, ancak prensipte, İsrail'in varılacak olası bir düzenlemede olmasını şart koşacağı hususlardan birinin, uluslararası bir gücün Gazze Şeridi'ne etkin biçimde konuşlandırılması olduğunu belirtti. Levy, böyle bir gücün Çin, İran, Lübnan gibi ülkelerden silah ve roketlerin sızmasını engelleyerek "şu anda yaşananların tekrar etmesini" önleyeceğini söyledi.

Bu gücün Türkiye tarafından oluşturulması halinde bunu memnuniyetle karşılayacaklarını ifade eden Levy, "Çünkü Türkiye, Orta Doğu'da böyle bir rolü yerine getirecek kabiliyetleri üstünde barındıran, bizim güvenimize sahip bir ülke. Bu hem Türkiye, hem de herkes için bir fırsat olabilir" şeklinde konuştu.

Türkiye-İsrail ilişkilerinin askeri, ticari ve siyasi açıdan her iki taraf için de çok önemli olduğunu söyleyen Levy, "Gazze krizi sona erdikten sonra, Türkiye'nin bölgemizde barış sağlamaya yönelik yapıcı rolünü yerine getirebileceği bir sonraki aşamaya geçebiliriz" şeklinde konuştu.

Yılmaz: Türkiye asker göndermek için İsrail'i ikna etmeli
Öte yandan, İsrail'de 2005 yılında "Yılın İşadamı" seçilen Ahmet Yılmaz adındaki Türk bir işadamının geçenlerde yaptığı yazılı açıklama da, İsrailli yetkililerin nasıl bir barış gücü tasarladıkları ile ilgili ipucu veriyor.

Yılmaz, "Bölgedeki gelişmelere Türkiye'nin sessiz kalması düşünülemez. Türkiye, İsrail'e, Gazze'ye Türk askeri göndermeyi teklif etmelidir. Bu konuda İsrail'i ikna etmek için elinden geleni yapmalıdır. Bu, İsrail için bulunmaz bir fırsattır. Türkiye'nin yokluğundan kaynaklanan bu kaosun son bulmasının en pratik yolu Türk askerinin 90 yıl önce Gazze'de bıraktığı yerden yeniden başlamasıdır" ifadelerine yer verdiği açıklamada, böylesi bir çözümün Avrupa ülkeleri ve ABD tarafından da memnuniyetle kabul edileceğini öne sürmüştü.