Suriye Ulusal Konseyi'nin (SUK) dün Roma'da bir otelde yapılan toplantısında Burhan Galyun oyların yaklaşık üçte ikisini alarak tekrar başkanlığa seçilirken, birçok muhalif grubun Konsey'den ayrıldığı bildirildi. Tekrar SUK Başkanlığı'na seçilen Galyun da başarısızlıklarını kabul ederken, Suriye içindeki muhaliflerin silahlandırılması yönünde taktik değişikliğine gideceklerini açıkladı. Bir diğer SUK üyesi, Türkiye üzerinden Suriye'ye gemi dolusu silah göndereceklerini açıkladı.
Bu arada, Annan Planı doğrultusunda Suriye yönetimi ile müzakereleri yürütmek üzere muhalefetin birleştirilmesi çabaları da şimdilik sonuçsuz kaldı. Arap Birliği'nin desteği ile dün Kahire'de yapılması planlanan toplantıya muhalif gruplar katılmadılar. Bazı gruplar katılmamalarının gerekçesi olarak tüm grupların Suriye Ulusal Konseyi çatısı altında birleştirilmesi girişimlerini gösterdiler.
Esad yönetimi Annan Planı'nı kabul eder ve gerekli adımları atarken, muhalifler terör eylemlerine devam ediyor.
Suriye'de askerlerin kentleri kuşattığı ve 'olağanüstü hal' yaşandığı yönünde uluslararası medya kuruluşları ve muhalifler tarafından dile getirilen iddialar ise Suriye'ye giden gazeteciler tarafından yalanlanıyor.
Galyun: Şu ana kadar başarısız olduk ama...
Müslüman Kardeşler'e yakın olduğu dile getirilen Galyun, SUK Başkanlığı'na tekrar seçilmesinin hemen öncesinde Reuters'e yaptığı açıklamada "Zayıf bir performans sergilediğimiz doğru ve bu yüzden kendimizi tekrar yapılandırıyoruz. Bundan sonra daha iyi performans yakalamayı umut ediyoruz" dedi. SUK içindeki tartışmalar ve bazı muhalif grupların Konsey'den ayrıldığı bilgisi de Reuters'in haberinde yer alırken, Galyun yeni bir politik strateji üzerinde çalıştıklarını dile getirdi.
Galyun, batılı ülkeleri de Suriye'ye karşı gerekli adımları atmadıkları gerekçesiyle eleştirdi. Galyun'un "gerekli adım" ile askeri müdahaleyi kastettiğini tahmin etmek güç değil.
"Türkiye üzerinden Suriye'ye silah göndereceğiz
Galyun, Özgür Suriye Ordusu'nun silahlandırılması konusunda adımlar atacaklarını, bazı ülkelerin kendilerine silah verme konusunda söz verdiklerini ve yakında bazı anlaşmalar yapacaklarını belirtti.
Reuters'a konuşan bir diğer üst düzey SUK üyesi, Suriye içine silah yüklü gemi göndereceklerini ve silahları Türkiye üzerinden ülkeye sokacaklarını söyledi. Hali hazırda silahlı muhaliflerin ülke içinde barınmasına ve Suriye içinde yapacakları saldırılar için hazırlık yapmalarına izin veren Türkiye'nin bu hamle ile bölgede gerilimi daha da yükselteceği açık.
Mustafa Kemal Erdemol Şam izlenimlerini yazdı
Suriye muhalefeti iç tartışmalar yaşar ve Suriye içindeki çatışmaları daha da arttırmak için zaten silahlı olan muhaliflere daha fazla silah gönderilmesinin yollarını ararken Suriye'de yaşananları yerinde gözlemleyen gazeteciler, uluslararası medya kuruluşları ve muhaliflerin anlattıkları ile gerçeğin bambaşka olduğunu yazıyorlar.
Geçtiğimiz hafta Suriye'de bulunan ve milletvekili seçimlerini de gözlemleme şansı bulunan Mustafa Kemal Erdemol gördüklerini bugün Cumhuriyet'te "Yalan Kıskacındaki Suriye / 1" başlıklı yazıda paylaşmaya başladı. Aynı zamanda soL yazarı ve Sosyalistlerin Meclisi üyesi de olan Erdemol, "Suriyelilere göre ülkelerinin üç düşmanı Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye. En kızdıkları politik figür ise Recep Tayyip Erdoğan..." diye yazdı.
Erdemol yazısında "...Kahire Havalimanı’nda başta El Cezire olmak üzere izlediğim birçok televizyon kanalının Şam’daki “olağanüstü durum” içerikli haberleri geldi aklıma. “Seçimler nedeniyle muhalefetin boykot çağrısına uyan” Şam esnafının dükkânlarını açmadığı, “kentte hayatın durduğu” haberleri aklımda Şam sokaklarından geçerken çay bahçelerinde akşamüzeri sefası yapan kentlileri görmek tuhaf geldi doğrusu." ifadelerine yer veriyor ve üç çarpıcı durumu aktarıyor:
- Genel grev Suriye başkentini vurdu haberlerinin yayımlandığı saatlerde sabaha kadar açık dükkânlarda Şamlılar alışveriş yapıyordu.
- Batı medyasında seçimlere katılımın düşük olduğu söylenmesine rağmen, Esad’ın reformlarının da etkisiyle son seçimlere katılım rekor düzeyde oldu.
- Anayasa değişikliği ile yönetici parti Baas’ın yanı sıra on parti daha seçimlere katıldı. Seçimlerde yedi binden fazla bağımsız aday da şansını denedi.
(soL - Dış Haberler)