“Süper Güç” Türkiye Honduras’ı unuttu

Türkiye, sadece bölgeye değil, tüm dünyaya uzanan bir güç olma iddiasında. BM Güvenlik Konseyi üyesi, üstelik Haziran ayında da dönem başkanı idi. AKP hükümeti de darbeler konusunda “titiz”, Honduras dışında...

soL (HABER MERKEZİ) Türkiye Cumhuriyeti devleti, AKP hükümeti altında bir süredir "süper güç" olma sevdasıyla şekillenen bir dış politika izliyor. "Sadece yakın bölgeyle sınırlı kalmayan, uzak coğrafyaları da hesaba katan bir vizyon", artık sıklıkla duyduğumuz bir ifade.

TC Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde, Latin Amerika ve Karayipler ülkelerinde dönük politikanın anlatıldığı bölümde "Latin Amerika ve Karayipler'e açılım ve eylem planı" alt başlığında da "Türkiye, çok yönlü dış politikası çerçevesinde bölge ile ilişkilerini geliştirmek amacıyla yaklaşık son on yıllık dönemde bölge ülkelerine yönelik daha aktif bir dış politika izlemeye başlamıştır" deniyor.

Dolayısıyla "daha aktif bir dış politika" sahibi Türkiye'nin, sadece Latin Amerika kıtasının değil, tüm dünyanın gündemine oturmuş, Birleşmiş Milletler dahil sayısız uluslararası kurum tarafından kınanan bir darbe hakkında bir tavır alması, en azından bir açıklama yapmasını beklemek doğal görünüyor.

Fakat "askeri gücün sivil iradeye müdahaleleri" konusunda çok duyarlı olan hükümet, resmi ağızlardan konuya dair açıklamada bulunmuyor. Dışişleri Bakanlığı, Honduras'ta darbenin gerçekleştiği 28 Haziran'dan beri 5 açıklama yayınlamış, Bakanlık Sözcüsü de bir soruya yazılı yanıt vermiş olsa da, bunların hiçbirisi Honduras'taki darbeyle ilgili değil.

BM'de Zelaya'ya destek önerisine ortak olmadılar
Honduras Devlet Başkanı Manuel Zelaya'nın da katılımıyla New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda, Zelaya'ya destek vermek ve darbeyi kınamak için bir öneri sunuldu. Öneriyi sunan 20 ülke arasında Türkiye yoktu. Bu 20 ülkenin çoğunluğu Latin Amerika'dan olsa da, örneğin güney komşumuz Suriye de öneriyi sunan ülkelerden birisiydi.

Taslak bir kez Genel Kurul'a sunulduktan sonra da öneriye ortak olunabiliyor. Bu aşamada öneriyi sunan ülkelere ABD, Kanada, Kolombiya, Yeşil Burun Adaları, Barbados, Guyana ve Bosna Hersek de katıldı. Fakat Türkiye bu aşamada da öneriye ortak olmadı. Zelaya'ya destek önerisi, Genel Kurul'da kabul edildi.

Türkiye BM Güvenlik Konseyi'nde ne yapıyor?
Türkiye, seçilmesinin büyük bir zafer olarak nitelendiği Güvenlik Konseyi'nin Haziran ayı boyunca dönem başkanı idi. Güvenlik Konseyi, uluslararası arenada yaşanacak olan sorunlar konusunda ne tür önlemler alınacağının ve gerekirse kime nasıl yaptırımlar uygulanacağının görüşüldüğü organ.

Dışişleri Bakanlığı da, BM Güvenlik Konseyi Dönem Başkanlığı'nın "dünyanın değişik bölgelerinde çatışmaların sürdüğü veya başgösterdiği, dolayısıyla, Konsey'in ortaya süratli, etkin ve kararlı bir tavır koymaya en fazla ihtiyaç duyduğu bir ortama tesadüf ettiğini" söylüyor.

Haziran ayında Türkiye başkanlığında Güvenlik Konseyi'nin aldığı önemli kararlar, ABD'nin isteği doğrultusunda Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ne yaptırım uygulanması ve İsrail-Suriye sınırındaki gözlemci gücünün görev süresinin uzatılması oldu. Yine ABD'nin zorladığı Gürcistan'daki BM gözlemci gücünün görev süresinin uzatılması ise, Rusya'nın muhalefeti nedeniyle gerçekleşmedi.