Sarkozy Çekleri beğenmedi

Görev süresi sona eren Avrupa Birliği dönem başkanı, diplomatik gücü ve AB karar alma mekanizmalarını, görevi 1 Ocak'tan sonra devralacak olan Çek Cumhuriyeti'ne bırakma konusunda isteksiz. Fransa cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, yaklaşan zorlu dönemde Çek'lerin Avrupa'yı doğru bir şekilde yönetmesi konusunda AB'nin güvenini sarsabilecek adımlar atıyor.

soL (DIŞ HABERLER) Gazze'deki silahlı çatışmadan, mali çöküşe ve Rusya ve Ukrayna arasındaki doğal gaz anlaşmazlığına kadar, gelecek altı ay için AB dönem başkanlığını alacak olan Çek Cumhuriyeti'nin ağır sorunlarla karşı karşıya olduğu iddia ediliyor. Eski Varşova Paktı ülkelerinden AB'ye ilk giren ülke olan Çek Cumhuriyeti, şimdi dünyaya ve kendi şüpheli AB ortaklarına, böyle zor zamanlarda AB değerlerini korumaya yeterli olduğunu göstermek zorunda. Ancak bazı sorunlar, hem AB içinde, hem de dışarıda Çek Cumhuriyeti başkanlığını zor durumda bırakıyor.

Birincisi, Çek Cumhuriyeti küçük bir ülke olduğu ve 27 ülkelik bloğa henüz 2004 yılında katıldığı belirtiliyor. Dahası, Çek Cumhuriyeti'nin henüz Avro'yu kabul etmeyişi ve Vaclav Klaus'un Lizbon Anlaşmasını desteklememesinin sorun olduğu ifade ediliyor. Klaus aynı zamanda AB bayrağını, başkanlık sarayı olan Prag Sarayında dalgalandırmayı, AB dönem başkanlığı zamanında bile reddediyor. AB bayrağı, Fransa'nın simgesel AB asasını Çek Cumhuriyeti'ne devrettiği 7 Ocak'ta ülke çapında başka kale ve saraylarda dalgalanmış olsa da, Klaus, Prag Sarayının AB'nin değil, Çek devletinin bir simgesi olduğunu öne sürmekte.

Öte yandan, Çeklerin AB dönem başkanlığını alması konusunda isteksiz görünen Sarkozy'nin, Fransa'nın AB dönem başkanlığı 31 Aralık'ta bitmiş olmasına karşın, sanki hala AB'nin başkanıymış gibi davranmaya devam ettiği yorumları yapılıyor. Sarkozy'nin böyle davranarak, Çek'lerin liderliğini kösteklemekle tehdit ettiği ileri sürülüyor.

AB liderliğinin karşı karşıya olduğu bir diğer zorluğun, Ortadoğu'daki iki turlu barış misyonu olduğu belirtiliyor. Lübnan'daki Fransız birliklerine yapılan bir cumhurbaşkanlığı ziyareti gibi görünen ziyarette, Gazze'deki silahlı çatıma için bir ateşkes görüşmelerinin müzakerelerini yapmak için bölgeye AB-Çek barış misyonunun gelmesinden bir gün sonra, Sarkozy Ortadoğu'da paralel bir AB barı misyonuna başladı. Sarkozy tarafından başlatılan paralel barış misyonu, AB dış politikasını yürütme veya karmaşık bir dönemde yaklaşan zorluklarla başa çıkma için gerekli diplomatik zekadan Çek'lerin yoksun olduğu yönündeki inancının bir diğer örneği olarak kabul ediliyor. Sarkozy'nin Ortadoğu yolculuğunun, tartışmasız bir şekilde Prag'ın güvenini zedelediği ve -doğrudan ve dolaylı olarak- ana Avrupalı arabulucu olarak Çek'lerin otoritesini zayıflatmaya hizmet ettiği ifade ediliyor.

Bununla birlikte, çok sayıda siyasi analist, şimdiden çok sayıda AB ülkesinin doğal gaz tedarikini tehdit eden, doğal gaz geçişi konusunda Rusya ve Ukrayna arasında ortaya çıkan ayrışmayı aşmak için Çek'lerin daha uygun olduğunu düşünüyor. Çeklerin altı aylık görevi boyunca öncelik olarak ele alınacak üç başlığın, ekonomi, enerji ve AB'nin dünyadaki rolü olacağı yorumları yapılıyor.