Raul ne yapmak istiyor?

Ücretlerde "teşvik" sistemini yaygınlaştırma kararının piyasa ekonomisine geçiş anlamına gelip gelmediği tartışılıyor.

soL (HABER MERKEZİ) Raul Castro'nun Devlet Başkanlığı'na seçilmesi ile birlikte atılan bazı adımlar Küba'nın "piyasa ekonomisi"ne geçip geçmediği tartışmalarını da beraberinde getirdi. Batı basını "beş yıldızlı otellere de girebilecekler", "elektronik eşya alabilecekler" gibi başlıklara odaklanırken, asıl önemli gelişme ülkedeki ücret politikalarıyla ilgili olarak yaşandı. Birçok sektörde maaşlar yeniden ayarlanırken, "verimlilik ve çalışkanlık" ücretlerin belirlenmesinde önemli bir faktör haline getirildi.

Bu uygulamanın eşitsizlikleri artıracağı iddialarına karşı Küba Komünist Partisi "bu adımı eşitsizlikleri azaltmak için attık" görüşünde ısrarlı.

Eğitilmiş işgücü
11 milyon nüfusa sahip Küba'da 2007 verilerine göre işsizlik oranı sadece yüzde 1.9 düzeyinde. Çalışabilir nüfus ise yaklaşık 5 milyon olarak belirlenmiş. Sadece eğitim alanında, 1 milyon 145 bin kişi, yani çalışabilir nüfusun beşte biri istihdam ediliyor. Bilim ve teknoloji, sosyal hizmetler ve sağlık alanındaki istihdam verileri de buna eklendiğinde nüfusun yarısının bu alanlarda istihdam edildiği görülüyor. Yaklaşık 2 milyon kişi tarım alanında ve geriye kalan nüfus hizmetler alanında istihdam ediliyor. Ortalama yaşam süresinin giderek arttığı adada 2 milyon 16 bin kişi emekli maaşı alıyor.

Küba'nın, "insanlık ihraç ediyor" tanımlamasına yol açan eğitim ve sağlık alanındaki donanımı bugün Küba'ya aşılması gereken yeni sorunlar eklemiş durumda. Küba'da sosyal hizmetler önemli bir yer tutuyor, devriminin ilerlemesinde eğitim ve sağlık alanında yaşanan ilerlemenin özel bir yeri var. Bugün eğitim ve sağlık alanındaki veriler Küba'yı dünya sıralamasında en iyiler listesine eklerken, Küba devriminin kazanımları olarak tarihe geçti.

Ancak Latin Amerika ülkeleri arasında en iyi eğitim ve sağlık verilerine sahip olan Küba'nın bu alandaki başarısı ülke ekonomisi için itici güç olma özelliğini yitirmiş durumda.

50 yıldır abluka koşullarına direnen Küba eğitim ve kültür olmadan, sağlıklı bir toplum olmadan ilerlemenin de olmayacağı ilkesini temel alan bir politika izledi.

Kendine kendine yeterlilik ilkesinin yaşama geçirilmesinde bu politika özel bir öneme sahip oldu, Küba toplumunun yaşam kalitesini artırdı. Buna ek olarak bugün Kübalı doktorlar (170 bin sağlık görevlisi) 110 ülkeye ve on binlerce Kübalı eğitimci 120 ülkeye eğitim ve sağlık hizmeti götürüyorlar.

Ücretler eşitsiz!
Küba'da ortalama ücretler bugün 408 peso (17 ABD dolarına eşit) tutarında. 2006 verilerine göre ise ortalama ücret 387 peso iken Havana'da ortalama ücret 409 peso olarak belirlenmiş. Ülke genelinde ortalama ücretler arasındaki fark makul bir düzeyde gerçekleşirken, özellikle turizm vb. hizmetler alanında alınan ücret ile sosyal hizmetler alanında alınan ücretler arasında çok büyük farklar var. Bunun temel nedeni ise "Özel Dönem" (Sovyetler'in dağılmasından sonra çok büyük ekonomik sorunlarla baş başa kalan Küba'da olağanüstü önlemlerin alındığı uzun döneme verilen ad) ile birlikte ortaya çıkan ikili ekonomik yapı.

Doğu Bloku'nun ortadan kalkması ile dış ticaretinin yarısından fazlası ile dış kredilerinin yüzde 85'ini kaybeden Küba için ekonomik çıkış noktalarından biri turizm alanına yapılan yatırımlar oldu. Zaman içinde gündeme gelen ikili para birimi ise beraberinde yeni sorunlar getirdi.

Şu anda 1 konvertebl peso 1 ABD dolarına eşit olurken, 1 konvertebl peso 25 pesoya eşitlenmiş durumda. Turizm alanında kullanılan konvertebl peso ile ulusal ekonomide kullanılan peso arasındaki fark eşitsizliklerin temel nedenlerinden birini oluşturuyor. Küba'da turizm sektöründe, yabancı şirketlerde çalışanlar ya da kendisine döviz gönderilen aileler ve karaborsada para kazananlar, emekçi kitlelerden çok daha fazla kazanıyorlar. İkili yapının beraberinde karaborsayı da yarattığı görülüyor.

Turizm alanında istihdam edilen vasıfsız bir eleman konvertebl peso ile ücret alırken örneğin bir öğretmen ya da hekim Küba pesosu ile yaşamını sürdürüyor. Elde edilen bahşişlerin belli bir bölümü sendikaya aktarılmasına rağmen toplamda elde edilen bahşişler bir kamu çalışanının maaşından çok daha yüksek. Nitekim turizme yatırım yapılan ilk yıllarda öğretmen ve doktorların belli bir bölümü bu alana kaymıştı.

Küba pesosu ile maaş alanların diğer para biriminin kullanıldığı mağaza ve hizmetlerde yeterli bir alım gücüne sahip olması mümkün değil. Örneğin bir garsonun bir günlük bahşişinin bir öğretmenin aylık maaşına eşit olması, toplumsal anlamda eşitsizlik olgusu ile çok şiddetli bir şekilde karşılaşılması anlamına geliyor. Ancak Küba'da toplumsal hizmetlerin gelişkinliği sayesinde bu farklılık daha aşağıya çekilmiş durumda. Sosyal güvenlik harcamaları, ücretsiz kamu hizmetleri, düşük ücret düzeyine karşın yaşamı kolaylaştıran etkenler. Ancak Kübalılar için bu koşullar yeterli değil.

Bunun bir sonucu olarak da, Kübalıların son yıllardaki başlıca talebini ücretlerin artırımı oluşturuyor.

Küba devleti 2005 yılından bu yana gelir eşitsizliklerinin giderilmesine yönelik belli önlemleri tartışmaya açmış durumda. Öncelikle emekli maaşlarının artırımı yürürlüğe girerken, emeklilik ve sosyal güvenlik fonlarında da artış kararlaştırıldı. Doktorlara ayda 5 dolar, uzmanlara ise 4 dolarlık zam yapılması gündeme geldi. Yine son olarak ortalama ücretler artırıldı.

Küba'da en düşük ücret düzeyine sahip olan kesimler tarım işçisi, su tesisatçısı, keresteci gibi meslek gruplarından oluşuyor. Ortalama olarak ücretleri 312 peso, (14.20 dolar) civarında seyrediyor). Şu anda Küba'da ortalama ücret 408 peso (17 dolar) olarak belirlenmiş.

Ücretlerden başladı
Raul devlet başkanlığı görevini üstlenir üstlenmez ilk yaptığı düzenlemelerden biri ücretlerle ilgili oldu. Emeklilik maaşlarına yüzde 20 oranında zam yapıldı. 2,16 milyon emekli için ayrılan bütçe Mayıs ayından itibaren geçerli olmak üzere yıllık 837 milyon pesoya yükseltildi. Yüksek Halk Mahkemeleri ve Başsavcılık bürolarının toplam 10 bin çalışanına, işçiler için ortalama 211 peso ve yargıç ve hakimler için ortalama 425 peso, maaş artışı yapılacağı duyuruldu. Başka birçok sektörde maaşlar yükseldi.

Küba Hükümeti maaş zamlarının ardından, işçilerin maaş düzeylerini onların üretkenliğine bağlayarak daha yüksek gelir elde etme olanağı da sağlamış oldu. Performansa dayalı etkin ücret politikası olarak da adlandırdıkları bu sistem ile özellikle düşük ücret düzeyine sahip olan sektörlerde istihdamın teşvik edilmesi de söz konusu olacak.

Küba Devlet Başkanı Raul, "ücretler yeterli düzeyde yükselene ve her bireyin yaşam standardı onların yasal gelirleriyle uyumlu ve onların topluma katkılarının önemi ve niceliğiyle örtüşür hale gelene kadar ilerlemek bizim stratejik hedefimizdir", açıklamasında bulundu. Fidel de bu yaklaşımı 16 Ocak tarihli yazısında vurgulamıştı: "Üretebilecek durumda olduğu halde üretmeyen veya çok az üretenlere hiçbir şey veremeyiz. Elleri ve zihinleriyle çalışanların yeteneklerini ödüllendirmeliyiz."

Eşit işe eşit ücret ilkesinin yaşama geçirilmeye çalışıp çalışılmadığı ya da bu sistemin Küba'da kapitalizme dönüşün bir göstergesi olup olmadığı tartışmalarından bağımsız olarak atılan adım ile Küba'da ikili yapının yarattığı eşitsizliklere yönelik bir müdahalenin gerçekleştirildiği görülüyor. Ücretlerin eşitsizliğin nedeni olmadığı ise ortada. Konvertebl peso kullanımı, ikili yapı, eşitsizlikleri üreten bir unsur olamaya devam ederken, ücret zammı ile aradaki farklılıkların iyileştirilmesi hedefleniyor. Esas olarak ise ikili yapının, para biriminin ortadan kaldırılıp kaldırılmayacağı sorusu eşitsizliklerin giderilmesi açısından önem taşırken, bunun yanıtı henüz verilmiş değil.