Londra'da yapılacak olan 2012 olimpiyatlarının kararı alındığında, Avrupa'da şişmanlığın en yüksek olduğu ülkeler arasında yer alan İngiltere'de spor yapmaya dair motivasyonun artacağı düşünülmüş, bu konuda organizasyonlar yapılmış ve 2012 yılı itibariyle iki milyon kişinin 3x30 planı denilen haftada üç kere 30 dakikalık sportif faaliyet yapıyor olması hedeflenmişti.

Kararın alındığı 2007 yılından beri 123 bin kişi bu hedefi tutturdu. Fakat geçen sene bu rakamda sadece 8 bin kişilik artış oldu ve bu gidişle hedef 2012'de değil ancak 2023-24'de tutturulacak. Hedefin tutturulamamasının arkasında planlama hataları, hükümet değişimi, spor örgütlerine aktarılan fonlardaki ciddi kesintiler ve herşeyden öte Olimpiyat Oyunları'nın etkisinin abartılması yatıyor.

Aslında olimpiyatların ve futbol turnuvalarının gerçek katkısı yollar, havaalanları vb. altyapı inşaatları oluyor. Fransa'daki 1992 Kış Olimpiyatları'ndan altı yıl sonra buz dansı pisti ve paten pisti çitlenmiş ve terk edilmişti. 2008'de Pekin'de yapılan olimpiyatlardaki kuş yuvası şeklindeki olimpik stadyum bir buçuk sene sonra nerdeyse artık hiç kullanılmamaya başlandı.

Şu an Londra'daki 854 milyon dolarlık olimpik stadyumun da 17 günlük kullanımdan sonra yıkılması ve bir futbol stadına dönüştürülmesi düşünülmüş.

Olimpiyat Oyunları'nın kitleleri spora teşvik etmesi konusunda yapılan araştırmaların sonuçları da hiç iç açıcı değil. 2007'de İngiltere'de tarafından yapılan araştırma “şimdiye kadar hiçbir ülkenin Olimpiyat Oyunları'ndan sportif faaliyetlere aktif olarak katılma açısından bir yarar sağlamadığını” göstermiş. Araştırma, Olimpiyatlardaki elit sporcuların, ortalama insanı fiziksel aktiviteye ve spor yapmaya motive etmediği, sadece zaten spor yapıyor olanları daha fazla spor yapmaya ya da yeni bir spora başlamaya teşvik ettiğini ortaya çıkartmış.

(soL-Dış Haberler)