Neo-Nazi'ler Ukrayna'da: 'Hedefimiz faşist diktatörlük'

Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden "faşist diktatörlük kurmak" hedefiyle Ukrayna'ya gelen neo-Nazi'ler tartışma yaratıyor. İsveç, Bulgaristan, Macaristan gibi ülkelerden gelen Neo-Nazi'lerin çeşitli birlikler halinde silahlandıkları ve Ukrayna hükümeti ve ABD istihbaratıyla ilişki içerisinde oldukları bildiriliyor.

Global Research'te yayınlanan habere göre, İsveç, Bulgaristan ve Macaristan gibi ülkelerden Ukrayna'ya gelen neo-Nazi'ler, Ukrayna'nın doğu bölgelerine karşı savaşmak üzere birlikler oluşturuyorlar.

Nazi sembollerinden esinlenilerek tasarlanan bayraklara sahip Azov taburunda savaşan İsveçliler, hedeflerinin "beyaz Ukrayna" olduğunu ifade ediyor. İsveçli medya kuruluşu The Local, dört İsveçli militanın katıldığı taburla ilgili olarak şu bilgileri veriyor:

Azov yaklaşık 300 askerden oluşan ve Avrupa'dan gelen gönüllülerin de bulunduğu özel bir birlik. Bu yapı, Ukrayna hükümeti tarafından kurulmuş olmasına rağmen Ukrayna ordusuyla içerisinde yer almıyor ve aşırı milliyetçiler tarafından yönlendiriliyor.

Aşırı milliyetçi hareketleri araştıran Ukraynalı siyaset bilimci Anton Shekhotsov, bu grupların demokratik bir Ukrayna için değil, faşist bir diktatörlük için savaştığının altını çiziyor. Bu durum, Batılı ana akım medya organlarının Ukrayna'daki krizin başından beri görmezden geldiği neo-Nazi unsurların varlığını ve bu grupların ABD destekli Kiev hükümetiyle ve orduyla birlikte çalıştığını doğruluyor.

Haziran ayında, Michel Chossudovsky Azov taburunu teşhir ederek şunları yazmıştı:

"Azov Taburu, Kiev hükümeti tarafından "bölgesel savunma için gönüllü birlikler" olarak tanımlanıyor ve İçişleri Bakanlığı'nın denetiminde faaliyet gösteriyor. Azov (Azak) denizinde, Berdyank'ta oluşturulan birliklerin kuruluş amacı Doğu ve Güney bölgelerindeki isyana karşı savaşmak. Bu birlikler ABD himayesinde finanse ediliyor."

Neo-Nazi Mikael Skillt, bu gruptaki dört İsveçli'den birisi. The Local'in bildirdiğine göre, Şubat ayından bu ana Ukrayna'da bulunan Skillt, neo-Nazi'lerin protestolarla düşürülen seçilmiş hükümete karşı Maidan'da gerçekleşen mitinglerin bir parçası olduğunu kabul ediyor. Azov Taburu'nun komutanı olan Andrij Belitskij ise, etnik gruplar arasındaki ilişkinin sona ermesini destekliyor.

İsveç'teki neo-Nazi partisinin (Svenskarnas) üyesi olan Skillt de bu görüşü destekler görünüyor. "Benim hedefim beyaz Ukrayna" diyen Skillt, "Ben milliyetçiyim ve Avrupa'da beyaz Avrupalıların bulunmasını istiyorum" şeklinde konuşuyor. Skillt sosyal medya üzerinden de Azov Taburu'ndan savaştığını belirtmekten çekinmiyor. Skillt İsveç üniforması giymesine rağmen, Ukrayna hükümeti kendilerine bağlı birliklerde yabancı askerlerin varlığını şimdiye kadar reddetti. İsveçli emniyet müdürü Sören Clerton da, Ukrayna'da İsveçli savaşçıların bulunduğunu teyit ediyor fakat sayı vermekten kaçınıyor.

Skillt, Rusya'ya yakınlık duyan ve "ayrılıkçılar" olarak ifade ettiği kişileri bulup yakaladıklarını ifade ediyor. Ukraynalılarla nasıl iletişim kurduklarına yönelik soruyu yanıtlayan Skillt, genellikle çevirmenle dolaştığını, bazı Rusça kelimeleri anladığını ama konuşamadığını söylüyor. Skillt, yalnızca, "bekle", "dizlerinin üstüne çök", "ellerini başının arkasına koy" gibi ifadeleri bildiğini belirtiyor.

Skillt diğer yandan, Ukrayna'daki Yahudi azınlığın ülkeyi terketmesi gerektiğini çünkü onların "beyaz" sayılamayacağını savunuyor.