Mısır'da Pazartesi ve Salı günü gerçekleştirilen parlamento seçimlerinin resmi olmayan sonuçları belli oldu. Seçimler Yüksek Komisyonu Başkanı Abdül Moiz İbrahim tarafından yapılan açıklamada, seçimlere katılım oranı yüzde 62 olarak açıklandı. İbrahim, katılım oranını "Firavunlardan bu yana Mısır'ın gördüğü en yüksek katılım" olarak nitelendirdi.

Şu ana kadar açılan sandıklardan, Müslüman Kardeşler'in partisi Özgürlük ve Adalet Partisi'nin yüzde 45 civarında oyla çıktığı belirtiliyor. İhvan'ı, henüz netleşmemekle birlikte yüzde 20-25 civarında oyla Suudi esinli Selefilerin Nur Partisi takip ediyor. Liberal Mısırlılar bloğunun ise üçüncü sırada kalacağı tahmin ediliyor.

Nur Partisi'nin sözcüsü Yousseri Hamad, Selefilerin yüzde 30 oy almasını beklediklerini açıklarken, partinin Kafr el-Şeyk, Fayoum ve İskenderiye gibi bölgelerde birinci çıkması bekleniyor. "Selefilerin Kalesi" olarak bilinen İskenderiye dışında, örneğin Kahire'de Selefilerin pek iddiası bulunmuyor.

Şimdi ne olacak?
Mısır'da seçimlerin ardından nasıl bir rota izleneceği hala belirsizliğini koruyor. Askeri Konsey hala en yüksek siyasi otorite gibi görünüyor ve Konsey hükümet kurma görevini meclis çoğunluğuna vermek zorunda değil. Bunun yanı sıra, hükümet kurulduktan sonra Konsey ile hükümetin yetkilerinin nasıl dağıtılacağı da bilinmiyor.

Bununla birlikte, İslamcı Müslüman Kardeşler'in ve Suudi destekli Selefilerin çoğunluğu oluşturduğu bir parlamentoda neler gerçekleşebileceğini tahmin etmek zor değil. Seçimlerden birinci parti konumunda çıkan İhvan, "devrim" sürecinde de özellikle ılımlı ve Batı ile uyumlu bir söylem tutturmayı tercih etmişti. Vahabi kökenlerine sahip çıkan ve ideolojik olarak "demokrasi kulun yönetimini Allah'ın yönetimine üstün tutmaktır, bu yüzden seçimlere girilmez" diyen Nur Partisi-Selefiler ise, bu tutumlarından dönmelerine rağmen İhvan'dan daha katı bir şeriat anlayışını savunuyor.

Örneğin Selefilerin sözcüsü Hamad, "ulusun çıkarına olduğu müddetçe" İhvan'la, hatta liberaller ve laiklerle de ittifak kurulabileceğini söylerken, ekliyor: "İslam diyarında, insanların neyin serbest ve neyin yasak olduğuna karar vermesine izin veremeyiz. Neyin doğru veya neyin yanlış olduğuna karar veren Allah'tır.

Böylece Mısır, "Arap Baharı"nın başladığı günden bu yana İslamcıların kontrolü altına giren son ülke oldu.

(soL - Dış Haberler)