Libya muhaliflerinin "devrimci adaleti"

Libya'da muhalifler hükümet yanlısı olduğu yönünde en ufak bir şüphe duydukları kişilere her türlü fiziksel şiddeti uyguluyorlar. Afrikalı göçmen işçiler bu öfkenin sistematik bir şekilde kurbanı oluyor.

Salı günü 40 kadar ülkenin ve muhalefet temsilcilerinin Kaddafi sonrası Libya'yı tasarlamak için katıldığı toplantıda ABD ve Fransa muhalifleri silahlandırmayı kararlaştırmıştı. Konferansa katılan Geçiş Hükümeti Konseyi Sözcüsü Muhammed Şamma, “Bu noktada, gençliğimizin için daha iyi silahlarla savaşması için herkesten yardım istiyoruz” demişti.

24 Mart'ta Los Angeles Times'da yayımlanan makalesinde ise David Zucchino şunları yazdı :

Libya'nın doğusundaki muhalifler Muammer Kaddafi'nin polis devleti taktiklerine lanet okudular : derin paranoya, toplu gözaltılar, gizli hapishaneler ve medya üzerinde sıkı kontrol.

Ancak bu taktiklerin kimileri buradaki muhalefetin de içine sızmış gibi görünüyor. Muhalifler Kaddafi'ye yardım veya hizmet verdiğinden şüphe duydukları herkesi göaltına alıyorlar ve Kaddafi muhaliflerinin tutuklanıp işkence gördüğü hapishanelere kilitliyorlar.

Bu muhalifler Libya'lı siyahiler ve Sahra altı Afrika'dan gelen göçmenler. Muhalefet ana sözcüsü Abdülhafid Goga, “Onların kim olduklarını biliyoruz onlar devrimin düşmanları. Kaddafi yanlısı olduğundan veya casusluk yaptığından şüphelendiğimiz ve teslim olmayan herkes devrimin 'adaletine' mahkumdur” dedi.

Böyle bir gözaltı yerinde, “Gana'dan bir genç adam gözaltı kuyruğunda bir Amerikalı gazeteciye bağırdı: “Ben asker değilim. Bingazi'de bir inşaatta çalışıyorum!”. Ganalı genç, Çad, Nijerya, Sudan, Mali ve Gana'dan gelen, muhaliflerin paralı asker olmakla itham ettiği kişilerden biriydi. İtham edilenlerin önemli bir kısmı ise işçi olduklarında ısrar ediyorlar.

Koyu renkliysen Kaddafi'nin paralı askerisin
Bin Cevad'da bir inşaatta çalışan 14 Malili göçmen işçi, Pazar günü öğleden sonra dinlenirken silahli gençlerin saldırısına uğradı. Muhalif gençler tüfek kabzalarıya, yumruk ve tekmelerle işçileri dövdüler.

Tenlerinin koyu olması bu işçilerin muhalifler tarafından Kaddafi'nin paralı askerleri olarak görülmesi için yeterli. Üstelik bu paralı askerler hakkında dedikodular yayılmış durumda: Haşhaş içtikleri, Viagra hapı alıp Libyalı kadınlara saldırdıkları, vb., söylentiler dolaşıyor.

Bingazi hapishanesine alnında derin bir yara ile gelen 24 yaşındaki Santiago Keita “Bizi işlemediğimiz suçlardan dolayı suçluyorlar” dedi.

Tenleri koyu renk olan göçmenleri seçmek çok kolay. Muhalifler için “devrimci adalet” adalete yeni bir tanım getirmeyi içeriyor belli ki.

Muhalifler arasında dolaşan bir video, kasaplarda hayvan etlerinin asılı olduğu kancaya Afrikalı bir paralı asker olduğu iddiasıyla kızgın muhalifler tarafından asılmış koyu tenli adamın cesedini gösteriyor.

İnsan Hakları Gözlemcisi Peter Bouckaert, Bingazi hapishanesine yaptığı bir ziyarette hapistekilerin çoğunluğunun Afkiralı göçmen işçiler olduğunu ellerinde çalışma belgeleri bulunduğunu ve yanlışlıkla hapse atıldıklarını belirtti. Bauckaert, hapisteki Gambialı bir adamın hikayesini onun ağzından şöyle anlatıyor: “Üç genç muhalif evime baskın yaptı, genç karıma tecavüz ettiler ve beni bayıltana kadar dövdüler. Yaralı halde hapsettiler”.

(soL-Dış Haberler)