Kuzey Kafkasya'da çatışmalar şiddetleniyor

Kuzey Kafkasya’da bu hafta gerçekleştirilen operasyonlarda en az 37 kişi öldü. Bölge, Rusya için kritik öneme sahip...

Sovyetler Birliği’nden sonra savaşın neredeyse hiç dinmediği Kuzey Kafkasya’da Rus güvenlik güçleri 2012 senesine bir dizi operasyonla başladı. Her hafta suikast, baskın ve silahlı saldırı haberlerini duymaya alışan bölgede geçtiğimiz hafta hayli kanlı geçti. 2011 yılında 1200’den fazla kişinin öldüğü Kuzey Kafkasya’da Rusya baskıyı arttırmaya kararlı gözüküyor.

Rusya’nın iç ve dış siyasette yaşadığı gerilimler ve Kafkasya’nın bu denklemlerdeki önemi müdahalenin yoğunluğunun nedenleri konusunda fikir verirken, Rusya’nın yerel halk tarafından korkuyla karşılanan ve kanun tanımazlıkla suçlanan bu sert tavrının daha ne kadar şiddetleneceği de önemli bir soru işareti.

Son yılların en kanlı haftası

Vahabi grupların lideri Doku Umarov’un Putin karşıtı hareketi selamladığı ve sivillere yönelik eylemlerin durdurulacağını söylediği video ay başında yayınlanmış ve ülkede büyük tartışmalara yol açmıştı.

Hafta başında başlayan kapsamlı verilen resmi rakamlara göre operasyonlar sonucu 20 islamcı militan ve 17 güvenlik görevlisi çatışmalarda hayatını kaybetmiş durumda. Çatışmalar özellikle Çeçenistan’ın Dağıstan sınırında bütün şiddeti ile devam ediyor. Resmi makamlara göre bu bölgede yüz kadar militan ablukaya alınmış durumda. Çeçenistan’ın Putin yanlısı başkanı Ramazan Kadirov ise operasyonların süreceği mesajını verdi. Kabardino-Balkarya’da yapılan baskında da 3 militan öldürüldü.

Geçtiğimiz hafta da Kafkasyalı din adamı Kurman İsmailov’un öldürülmesi bölgede gerginliğe yol açmıştı. "Silovik" olarak adlandırılan güvenlik güçlerinin adam kaçırma, darp ve suikast gibi olaylara karıştığı, Kafkasyalı sivil toplum örgütlerince de belgeleri ile kanıtlanmıştı.

Rusya’da savaşın kanıksandığı bir bölge olan Kuzeydoğu Kafkasya’nın yanı sıra şiddetin son yıllarda diğer bölgelere de yayılması, Rusya’nın stratejisi hakkında soru işaretlerine yol açıyor. Bu bölgelerde islamcıların yanı sıra Adige milliyetçisi sivil aktivistlerden insan hakları örgütlerine kadar birçok grup da baskı altına alınıyor.

Kafkasya önem kazanıyor
Rusya Medyedev dönemiyle beraber Kafkasya’ya verdiği önemi hayli arttırmış durumda. Bunun iç sebepleri arasında, SSCB sonrası ülkenin geri kalmış coğrafyalarından biri haline gelen bölgenin piyasaya açılma çabaları da yer alıyor. Paraları ile İngiltere’de futbol takımları satın alan, altından yapılma aksamları olan ciplerle gezen Çeçen zenginlerini yaratan Rusya, Soçi-Abhazya hattındaki tatil bölgesini, Karaçay-Çerkesya ve Kabardino-Balkarya dağlık kayak alanlarını tekrar turizme açmak ve bölgenin sanayi alt yapısını yeniden düzenleyerek yabancı sermayeyi çekmek adına bir süredir önemli adımlar atıyor. Bunlardan en önemlilerinden biri olan Soçi 2014 Kış Olimpiyatları vesilesiyle bölgede büyük bir yapılaşma göze çarpıyor.

Rusya ekonomik açılımları için bölgedeki siyasal durumu da kontrol etmek istiyor. Yurtdışı ile ilişkileri gelişen Çerkeslerin çıkışları Rusya tarafından dikkatle izlenirken, İslamcı gruplara karşı yürütülen mücadelenin şiddetinin bütün topluma yansıtılması Putin karşıtı siyasal hareketlerin tabana yayılması önünde ciddi bir engel oluşturuyor.

Yağan: “Terörizme karşı mücadele adı altında hukuksuzluk ve baskı hüküm sürüyor”
Kabardino-Balkarya’daki Çerkes demokratik kitle örgütü “Xase”nin önderi İbrahim Yağan, Rusya’nın uyguladığı bu şiddet ve korku ile sindirme politikasının geri tepeceğini, Rusya’nın işgalci bir güç gibi davrandığını söylüyor. İnsanların militanlar ve devlet arasında eşit bir mesafede durduğuna dikkat çeken Abhazya Savaşı gazisi Yağan, şiddetin olduğu yerde sivil siyasetin biteceği uyarısında bulundu.

Kafkasya Rusya’nın uluslararası planları için de önemli bir bölge
Bir süredir göz ardı ettiği Kuzey Kafkasya ve ABD-AB-NATO’ya adeta terk ettiği Güney Kafkasya’da tekrar dizginleri ele almaya hazırlanan Rusya’nın bölgesel planları için de Kuzey Kafkasya’da elinin kuvvetli olması gerekiyor.

2008 Gürcistan savaşı ile bölgedeki gücünü tekrar hissettiren Rusya, Güney Osetya ve Abhazya’yı da tanıyarak, bölgede artık kendisinden bağımsız hareket edilemeyeceğinin mesajını vermiş oldu. Bu dönemde Ermenistan ile de ilişkilerini tazeleyen Rusya, özellikle enerji alanında ve yaklaşan savaş gündeminde bölgedeki pozisyonunu yeniden gözden geçiriyor.

Türkiye ve Rusya birçok projede ortaklaşıyor fakat füze kalkanı ilişkileri gergin tutmaya devam ediyor
Güney Akım, Kafkasya’daki yeniden yapılanma gibi projelerde Rusya ile ortaklaşan Türkiye, Dağlık Karabağ sorunun çözümünde de Rusya ile ortak çalışıyor. NATO ve Gürcistan başlıkları üzerinden bir süredir bölgede uyuşamayan iki ülke, Rusya’nın ağırlığını koyması ile daha tanımlı bir ilişki trafiğine başlamış oldu. Özellikle Krasnodar’daki Füze Kalkanı, Rusya için hayati öneme sahip. Olası bir savaşa karşı pozisyonunu yeniden gözden geçiren Rusya’nın bu anlamda da Kuzey Kafkasya’da sorun yaşama lüksü yok.

Rusya'nın yakın dönemde bir açıdan önemi artacak olan bölgedeki şiddeti tırmandırma stratejisi daha önceki örneklerde geri tepmişti. Birçok açıdan gerilimler barındıran coğrafyada çatışmalar hâlâ tüm hızı ile devam ediyor.

(soL - Dış Haberler)