Küba’da bir şirkete sözleşmeli çalışmakta olan ABD vatandaşı Alan Gross’un casusluk davası, son aşamasına gelmiş bulunuyor. “Ülkenin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne karşı faaliyet yürütmekle” suçlanan Gross hakkındaki hüküm önümüzdeki günlerde verilecek.
61 yaşındaki Alan Gross, Amerikan Development Alternatives (DAI) isimli şirket için çalışıyordu. 3 Aralık 2009’da Küba’dan ABD’ye gideceği sırada tutuklandı.
Küba makamları, ABD’nin görünüşte insani yardım kuruluşu olan, ancak aslında yurtdışında CIA paravanı olarak iş gördüğü bilinen USAID (ABD Uluslararası Gelişim Ajansı) için taşeron faaliyet yürüten DAI için çalışmakta olan Alan Gross’un ülkedeki karşı-devrimci gruplara uydu bağlantısı kurulmasına yarayan teknik teçhizat ve çeşitli casusluk aygıtları verdiğini öne sürdüler.
Gross’un davası 4 ve 5 Mart tarihlerinde görüldü. Duruşmalar sırasında 10 tanık ve 9 uzman konuştu ve savcılık mahkeme heyetine çok sayıda kanıt sundu.
Duruşmalar esnasında Alan Gross’un eşi, ABD’li avukatları ve ABD’nin Küba’daki Misyonu’nda görevli diplomatlar da hazır bulundu.
Alan Gross, iddiaları reddetme yoluna gitmedi. Kanıtların ve tanıklıkların açıkça ortaya koyduğu durum karşısında Gross, USAID’e, yani ABD istihbaratına taşeronluk yapan DAI şirketinin kendisini kandırdığını savunarak, şirketi kendini tehlikeye atmak ve kendisinin ve ailesinin hayatını mahvetmekle suçladı.
Gross hakkında 20 yıl hapis isteniyor. Sanık hakkındaki karar bu günlerde verilecek.
Gross’un yakalanmasının ardından Küba kamuoyu “Acaba Kübalı beşlerle takas yoluna gidilmesi mümkün olur mu?” sorusunu tartışmıştı. Ancak ABD ve Küba devletlerinin bu konuda temas ettikleri, 2010 ortasında bu olasılığın ortadan kalktığı söyleniyor.
ABD artık taşeronlarla iş görüyor
Küba mahkemesi Gross’un casusluk faaliyetini kanıtlamış olsa da, asıl tam olarak bilinmeyen, ABD istihbaratı tarafında Gross’un bu işe ne denli bilinçli, ne denli farkında olmadan bulaşmış olduğu.
Gross, ABD istihbaratına taşeron (ve paravan) hizmet veren bir özel şirket için çalışıyordu. Yaptığı işin (teknik teçhizat sağlamak) gerçekten normal olduğuna inanıyor olması mümkün.
ABD, artık casusluğa kadar birçok işini taşeronlara yaptırıyor. Bilindiği gibi Irak ve Afganistan’da (büyük kısmı Blackwater-Xe gibi güvenlik şirketlerine çalışan) taşeron “işçi”lerin sayısı, ABD askerlerinin sayısından daha fazla. İki ülkede de taşerona çalışan paralı askerler, halkın nefretine yol açan katliamlara imza attılar.
(soL - Dış Haberler)