Venezuela’ya yaptığı çıkışla gündeme oturan Kolombiya, derin bir telekulak skandalıyla çalkalanıyor. İlk olarak bu yılın Şubat ayında Kolombiya’daki Yüksek Mahkeme yetkililerinin ve önemli muhalefet liderlerinin dinlenildiğinin açığa çıkmasıyla başlayan skandal, birkaç hafta önce bir diğer Latin Amerika devleti Ekvador’un başkanı Rafael Correa’yı dinlediğinin belirlenmesiyle yeni bir boyut kazandı. DAS’a (Departamento Administrativo de Seguridad) son darbe de Avrupa’dan geldi. Bir grup Avrupa Parlamentosu miletvekili ve Birleşmiş Milletler çalışanı DAS tarafından dinlendikleri gerekçesiyle soruşturma başlatılmasını talep ettiler.
Skandal örgüt DAS
1950’li yıllarda kurulan ve kurulduğu zamandan beri ABD gizli teşkilatlarıyla işbirliği içinde olan DAS tepki uyandıran faaliyetleriyle biliniyor. Yıllardır ABD desteğiyle Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri'ne (FARC) karşı savaşan Kolombiya ordusuna istihbarat sağlayan DAS, halka kötü davranmasıyla ve yakaladıkları FARC gerillalarına uyguladıkları işkence ile biliniyor. En büyük tepkiyi ise sendika eylemlerine katılanların isimlerini silahlı faşist örgütlere vermesiyle ve aynı örgütlerle işbirliği yaparak düzenledikleri suikastler sonrası çekmişti.
Telekulak skandalında ise hükümetin de desteğiyle muhalif isimleri dinlemeye başlayan DAS, listesini özellikle ABD’yi rahatsız eden Kolombiyalılardan oluşturmuş. ABD’nin ülkedeki hegemonyasını eleştiren gazeteciler ve muhalefet liderleri listenin başında geliyor. Rafael Correa’nın dinlenmesi ise bizzat ABD tarafından organize edilmiş izlenimi bırakıyor. Örgütlenme tarzları ve kullandıkları cihazlar ise ABD örgütlerinin aynısı.
Avrupa Operasyonu
DAS tarafından ‘Avrupa Operasyonu’ olarak adlandırılan operasyon ise eskiye dayanıyor. Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun Kolombiya’da yaptığı çalışmalardan hoşnut olmayan Kolombiya hükümeti, çalışmaları engellemek için elinden geleni yaptı. Örneğin 2005 yılında ülkeye gelen Birleşmiş Milletler yetkilisi soruşturma ve takibata maruz bırakılmıştı. Ardından sahte belgelerle bu kurumların çalışmalarını baltalamak isteyen Kolombiya hükümeti, son çare olarak da telefonları dinlemeye başladı.
Çok sayıda parlamenter ve insan hakları aktivistinin dahil olduğu dinleme skandalında amaç, bu kişilerle ilgili aleyhte bilgilere ulaşıp, hazırladıkları raporların geçersiz olduğuna dair kanıt bulmak ve çalışmalarını engellemek. Bu çerçevede DAS, son olarak da, Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Hukuk Danışmanı Paul-Emile Dupret’yi FARC’la ilişkilendiren sahte belgeler ortaya döktü. ABD tarafından hemen kabul gören belgeler yüzünden Dupret’nin kıtaya ulaşımı imkansız hale geldi.
Dinlenenler arasında çok sayıda Belçikalı diplomatın bulunması, bu yıl AP dönem başkanlığını alacak olan Belçika’da da tedirginlik uyandırdı. Belçika hem Kolombiya mahkemelerinden soruşturma isterken hem de uluslararsı alanda da haklarını korumaya çalışıyor. Venezuela’ya yaptığı savaş çığırtkanlığıyla dikkat çeken Kolombiya’nın ise ne yapacağı merak konusu.
(soL - Dış Haberler)