Kolombiya ve Venezuela arasında Capriles krizi

Kolombiya Devlet Başkanı Santos’un Venezuela’nın muhalefet lideri Capriles’le bir araya gelerek görüşmelerde bulunması Venezuela yönetimini kızdırdı. Kendilerinin Kolombiya’daki barış sürecinde yaptıkları arabuluculuğu hatırlatan Venezuela yönetimi, bu adımın iki ülke arasındaki ilişkileri tehlikeye soktuğunu söyledi.

Venezuela’da 14 Nisan’da yapılan devlet başkanlığı seçimlerini küçük bir oy farkıyla kaybeden Capriles, seçimlerde hile yapıldığı ve bu nedenle Nicolas Maduro hükümetinin meşru olmadığı iddiasını anlatmak için çıktığı Latin Amerika turu kapsamında, önceki gün Kolombiya’nın başkenti Bogota’da Santos’la bir araya geldi.

soL gazetesinin haberne göre, toplantıya ilk tepki Venezuela Meclis Başkanı Diasdado Cabello’dan geldi. İktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi’nin (PSUV) ikinci ismi olarak da bilinen Cabello, devlet televizyonundan yaptığı açıklamada, “Kolombiya, Capriles’in darbe planlarıyla mı yoksa Venezuela halkıyla, iktidardaki meşru, anayasal yoldaş Nicolas Maduro hükümetiyle mi birlikte olduğuna bir açıklık getirmelidir” dedi. Cabello konuşmasına, “Santos, Başkan Chavez’in kurulması için çok çaba harcadığı iyi ilişkilere bomba koyuyor. ... Başkanlık sarayında bir katili, bir faşisti ağırlıyor” diye devam etti.

Venezuela Dışişleri Bakanı Elias Jaua da bu durumu protesto etmek için Küba’nın başkenti Havana’da devam eden Kolombiya hükümeti ve Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasındaki barış görüşmelerinde bulunan diplomatları Roy Chaderton’u geri çağıracaklarını söyledi. Jaua gazetecilere, “Başkan Santos, geliştirdiğimiz iyi ilişkileri acı bir şekilde bozacak bir adım attı” dedi.

Maduro ise yaptığı konuşmalarda doğrudan Capriles’in ziyaretinden bahsetmese de, “sağcı Venezuelalıların, bölgeyi dolaşarak, hükümete karşı ekonomik sabotaj ve saldırılar planladıklarını” söyledi.

ABD’nin Latin Amerika’daki en önemli müttefiklerinden biri olan Kolombiya’nın, Santos hükümetinden önce Chavez yönetimiyle oldukça kötü bir ilişkisi vardı. 2010’da Santos’un iktidara gelmesinin ardından iki ülke arasındaki ideolojik farklar devam etse de karşılıklı ilişkiler artmıştı. Ancak kendisi de ABD yanlısı olan Capriles’in, Santos’la siyasi açıdan Venezuela yönetimine göre çok daha yakın olduğu biliniyor. Kolombiya ziyareti sırasında parlamento liderleriyle de görüşen Capriles, burada “kendi ülkesinde elinden alınan adaleti talep etmek için” yabancı ülkeleri ziyaret ettiğini söyledi. Gazetecilere yaptığı açıklamada, “milyonlarca Venezuelalının sesini, sınırların ötesine taşımaya” çalıştığını söyleyen Capriles, seçimlerde kendisine ait olan oyların çalındığı iddiasını tekrarladı. Capriles ayrıca Santos’la, ekonomi, güvenlik, Venezuela’nın iç meseleleri ve Kolombiya hükümeti ve FARC arasındaki barış görüşmeleri hakkında konuştuklarını dile getirdi.

Capriles, Hugo Chavez’in hayatını kaybetmesinin ardından halefini belirlemek üzere Nisan ayında yapılan seçimlerin sonuçların açıklanmasının hemen ardından, seçimlerde 3 binden fazla usulsüzlük yapıldığını iddia etmişti. Aslında kazananın kendisi olduğunu ileri süren, seçim sonuçlarını kabul etmediğini duyurmuştu. Ancak Capriles bu usulsüzlük iddialarına önemli bir kanıt gösterememişti. Seçim kurulu ise, ülkedeki seçim sistemi nedeniyle oy kullanma ve sayma işlemlerinin tamamen elektronik ortamda, otomatik olarak yapıldığını ve oyların manuel olarak hesaplanamayacağını belirterek herhangi bir usulsüzlüğün tespit edilmediğini açıklamış, ancak buna rağmen yeniden denetleme yapılacağını duyurmuştu.