IŞİD'in savaş makinesinin yakıtı Türkiye'den

The Daily Beast'te çıkan bir makalede, Genelkurmay'ın açıkladığı güney sınırımızdaki kaçakçılık verilerinden hareketle, IŞİD'in elindeki petrolü Türkiye üzerinden sattığına ve militanlarını bu yolla finanse ettiğine işaret edildi. Makalenin çevirisini soL okurlarıyla paylaşıyoruz.

Thomas Seibert - The Daily Beast

Kan taciri İslam Devleti’nin (İD) can damarlarından biri el altından mazot satışı. Bazı Türkiyeli muhalif ve bağımsız analizcilere göre, IŞİD veya İD adıyla bilinen terörist örgüt, bu kara altından Türkiye’ye binlerce ton satarak kesesini milyonlarca dolarla dolduruyor.

IŞİD’in mazot kaçakçılığı ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in Türkiye’ye dün gerçekleştirdiği ziyaretten birkaç gün önce Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından açıklanan rakamlarla belgelenmiş oldu.

Kaçakçılığa karşı yeterince önlem alınmaması bazı yorumculara göre hükümetin güney sınırında cihatçılarla karşı karşıya gelmekten imtina etmesiyle ilgili. Kimileri ise IŞİD’in elindeki Türk rehinelere işaret ediyor.

'Türkiye'nin eli kolu bağlı'
Askeri akademide öğretim üyeliği yapmış eski bir ordu mensubu olan politik analist Celalettin Yavuz, “Türkiye’nin eli kolu bağlı durumda,” diyor. Ona göre IŞİD’in ülkeye gerçekleştirebileceği olası bir saldırı, hükümetin cihatçılara karşı kararlı adımlar atmasının önünde ciddi bir engel. Türkiyeli haber kaynakları da zaman zaman IŞİD’den bu tür sinyaller geldiğini bildirmekte.

Ancak Yavuz'a göre NATO’nun ABD’den sonraki en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye’nin en azından sınırında dönen yasadışı ticareti önlemek adına daha fazla adım atması gerekir. Yavuz, asgari olarak ordunun 900 kilometrelik sınırda devriye gezen askerlerinin sayısını artırabileceğini belirtiyor. Batılı istihbarat servisleri kaçakçılığın IŞİD’e neler kazandırdığının farkında. Türkiye son zamanlarda sınır bölgesindeki kontrolünü bir miktar sıklaştırmak durumunda kaldı.

TSK’nın yayınladığı rakamlar hayli organize olmuş bir suç operasyonunun neye benzeyebileceğine dair oldukça net bir enstantane sunuyor. Bölgede kaçakçılık yeni bir olgu olmamakla birlikte, iş çığırından çıkmış durumda.

Genelkurmay’ın sitesinde yer alan verilere göre, 22 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında sınır devriyeleri 15 tondan fazla mazot ve 2.8 kilometrelik boru hattı tespit etmiş durumda. Analistlere göre, 15 ton toplam kaçakçılığın kırıntısı dahi etmiyor.

CHP’li milletvekillerinden Mahmut Tanal, hükümetin bazı gazetelere IŞİD’in, Türkiye’ye her gün 4,000 ton mazot sattığı ve kaçakçılıktan her ay 15 milyon dolar civarında gelir ettiğini belirten bir açıklamasını ortaya çıkarmaya çalıştığını belirtti.

Tanal, parlamento oturumlarından birinde İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya kaçakçılığın boyutlarıyla ilgili bir soru önergesi sundu. Ayrıca Tanal, IŞİD’in sınırın Türkiye tarafındaki bazı yetkilileri, Suriye’den Türkiye’ye kaçırdığı malları soruşturmamaları için tehdit etmeye başladığı yönündeki haberlerle ilgili hükümete soru yöneltti. Ala henüz bu soruları yanıtlamış değil.

Mazot Rakka'daki rafinerilerden Türkiye'ye sokuluyor
IŞİD mazotu, Rakka’da bulunan petrol rafinerilerinden Türkiye’ye sınır komşusu olan bölgelere getiriliyor. Daha sonra ülkeye plastik variller veya boru hatlarıyla sokuluyor.

The Daily Beast’e konuşan analist Yavuz, kaçakçıların Türkiye’deki sınır köylerinden destekçileri olduğunu, bu insanların faaliyetlerini gizleme ihtiyacı duymayacak kadar güvende hissettiklerini söyledi. Yavuz’a göre, boru hattı sevkiyatı artık geceleri değil güpegündüz yapılabiliyor. Bazen polisler konuyu araştırmaya geldiklerinde, köylüler traktörleriyle köyün girişini kapatıp yetkililerin gelmesini engelliyorlar. Yavuz, IŞİD’in mazot kaçakçılığını kontrol ettiğini ancak tüm aşamalarına karışmadığını, işi profesyonel kaçakçılara yaptırdığını söylüyor.

Yine Yavuz’un paylaştığına göre, ucuz IŞİD mazotuna talep Türkiye’de giderek artıyor. Türkiyeli bazı haber kaynaklarına göre, kaçak mazotun litresi 70 sente (veya galonu 2.65 dolara) alıcı buluyor.

CHP’li Tanal’a göre, başlı başına kaçakçılığın yapılabilmesi ve Türkiye tarafının ciddi önlemler almaması dahi IŞİD’in AKP hükümetinin desteğini almaya devam ettiğini ortaya koyuyor. Tanal, “eğer aralarında işbirliği olmasa bu çapta bir kaçakçılığa nasıl göz yumulur?” diyor. Tanal ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun yeni Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun IŞİD’e terörist demekten imtina ettiğini hatırlatıyor.

İslamcı teröristlerin Suriye’ye yeni militan ve silah göndermek için Türkiye topraklarını kullandığı biliniyor. Bu yıl basına yansıyan bir habere göre, Hatay valisi, 100 IŞİD militanının Mart ayında Reyhanlı’ya gelip Suriye’ye dönmeden önce bir otelde kaldıklarını açıklamıştı. Tanal da IŞİD militanlarının Türkiye’de devlet hastanelerinde tedavi gördüklerini belirtiyor.

The Daily Beast’e konuşan bir başka isim Gaziantep’te bulunan Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan siyaset bilimci Serdar Erdurmaz. Erdurmaz da, Türkiye’nin IŞİD’e karşı adım atmamasını 49 rehineyi elinde bulundurmasına bağlayanlardan. Ankara’nın yapacağı tek bir hamlenin rehinelerin tek tek infaz edilmeye başlanmasıyla sonuçlanabileceğini belirtiyor.

Öte yandan Yavuz’a göre, tüm risklere rağmen Ankara hükümetinin sınır güvenliğini sağlaması gerekiyor. Yavuz, “egemen bir devletseniz, bu konuda bir şeyler yapmalısınız” diyor.