‘İran’la arabuluculuk bizim işimiz’

İran’ı ziyaret eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD ve Batı ülkeleriyle İran arasında arabuluculuk yapabilecelerini yineleyerek, bu konudaki ısrarı sürdürdüklerini ortaya koydu.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Meclis Başkanı Ali Laricani, Dışişleri Bakanı Menuçer Mutteki ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili ile görüşen Davutoğlu, Mutteki ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, İran'ın düşük ölçekte zenginleştirilmiş uranyumu işlenmesi için yurtdışına göndermesine yönelik Birleşmiş Milletler anlaşmasının yeniden canlandırılmasının mümkün olduğunu söyledi. Bu konuda son dönemde İran’la sürekli temas halinde olduklarını kaydeden Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi üyesi olarak Türkiye'nin, konseyin gündeminde olan her konuda özel bir sorumluluğu bulunduğunu, özellikle İran'la ilgili konuların Türkiye'yi daha fazla ilgilendirdiğini belirtti.

‘Özel bir konuma sahibiz’
Vaşington’da geçen haftaki nükleer güvenlik konferansında ABD ve diğer ülke liderleriyle yaptığı görüşmeleri İranlı yetkililere aktardığını anlatan Davutoğlu, İran'a yönelik olası yeni yaptırımlarla ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin bu konuda özel bir konuma sahip, BM Güvenlik Konseyi üyesi olup da İran'a komşu olan ve İran'la derin tarihi ilişkileri bulunan bir ülke olduğunu söyledi. Bunun Türkiye'ye özel bir sorumluluk alanı açtığını söyleyen Davutoğlu, "Çünkü buradaki gelişmelerden olumlu ya da olumsuz yönde etkilenecek en önemli ülke Türkiye'dir. Bizim bölgesel vizyonumuzda, komşu ülkelerle en yoğun ekonomik ilişkiler, Ortadoğu’da üst düzey siyasi diyalog ve karşılıklı ekonomik bağımlılık, bölgenin bir refah ve istikrar alanı haline getirilmesi çabası var” dedi.

Davutoğlu, geçen haftaki Vaşington ziyaretinde, İran'ın Türkiye'nin doğalgazda ikinci kaynağı olduğunu belirterek, ABD'ye “İran'a sırt çevirirsek Rusya'ya bağımlı kalırız” mesajı vermişti. Tahran’la müzakereler için, “İran'ı savunmaya çalışmak değil, bu bizim ulusal çıkarımız" diye konuşan Davutoğlu, İran'ın Türkiye'nin Orta Asya'ya erişimde "tek çıkış yolu" olduğuna da işaret etmişti.

Uranyum transferi yine masada
Ahmet Davutoğlu, basın toplantısında ayrıca, İran'ın düşük ölçekte zenginleştirilmiş uranyumu işlenmesi için yurtdışına göndermesine dair anlaşmanın yeniden canlandırılmasının mümkün olduğunu belirtti. İran'daki uranyumun değiş tokuşu ile ilgili olarak da son 6-7 aydır İran’la sürekli temas halinde olduklarını ve mümkün olan en doğru çözüme ulaşmak için çaba sarf ettiklerini söyleyen Davutoğlu, bundan sonra da bu diplomatik çalışmaları sürdüreceklerini kaydetti.

İran'ın nükleer programıyla ilgili sorunların diplomatik yollarla çözülmesini istediklerini yineleyen Davutoğlu, "Türkiye, bölgenin en büyük ekonomilerinden biri olarak da bölgedeki her türlü konuda, özellikle komşularıyla ilişkilerde, özellikle de İran'la ilişkilerde ekonomik perspektifini ve çıkarlarını gözetmek durumunda. O bakımından biz bu diplomatik çabalarla İran'a, uluslararası topluma, bölgemize ve Türkiye'ye zarar verecek muhtemel gelişmelerin önüne geçmeye çalışıyoruz. Ve hala diplomasi için büyük bir şans olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu. Mutteki’nin ise bu konuda net bir cevap vermekten kaçındığı bildirildi.

"İki ülke arasındaki 10 milyar dolarlık ticaret hacminin kısa sürede 20 milyar dolara nasıl çıkarılacağı üzerinde durduk" diyen Davutoğlu, Türkiye ile İran arasında son dönemde enerji konusunda da işbirliğinin arttığını, bunlardan birinin de Güney Pars doğal gaz havzası olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Bu konuda çalışmalar sürüyor. Kesinlikle iptal edilmesi diye bir şey söz konusu değil. Biz bu çalışmaları Türkiye-İran enerji işbirliğinin önemli unsurları olarak görüyoruz" dedi.

Tahran’a Irak uyarısı
Bölgede önemli gelişmeler olduğunu ve bu gelişmelerin başında da Irak'taki seçimler ve hükümet kurma çalışmalarının bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Irak, hem Türkiye hem de İran için çok önemli ve çok değerli, dost ve komşu bir ülkedir. Irak'ın kendi iç istikrarını sağlaması, bütün bu süreçten sağlam ve güçlü olarak çıkması, komşu ülkelerin Irak'ın iç işlerine karışmadan destek vermesi, güçlü bir bölgesel ortamın oluşturulması önemlidir" diye konuştu.
(soL-Dış Haberler)