Geçtiğimiz haftalarda, Honduras'ta darbe hükümetinin başında bulunan Micheletti'nin, resmi Devlet Başkanı Manuel Zelaya'nın görevine geri dönebileceği yönünde bir anlaşmaya varıldığını duyurmasıyla işlerin yoluna girmesi beklenirken, ülkede siyasi kriz sürüyor.
Zelaya, bir Meksika radyosuna yaptığı konuşmada, ABD'nin Honduras'a demokrasi getirmek niyetinde olmadığını belirtirken, "ABD gerçekten ülkedeki siyasi krize çözüm bulmak isteseydi, bunun için sadece beş dakika yeterli olurdu ve darbe hükümeti iki saat içerisinde beni yeniden başkan ilan ederdi" dedi.
30 Ekim anlaşması niye rafa kalktı?
Zelaya, 28 Haziran'da askeri darbe ile evinden kaçırılarak ülke dışına çıkarılmış ve anayasaya aykırı olmasına rağmen, Micheletti darbe yönetiminin lideri olarak devletin başına geçmişti. 21 Eylül'de gizlice ülkesine geri dönen Zelaya, Brezilya Büyükelçiliği'ne sığınmak zorunda kalmıştı. Aradan geçen süre boyunca ülkedeki siyasi kriz ortamının dağılmaması sebebiyle 30 Ekim'de darbe hükümeti ile anayasal hükümet arasında bir anlaşma imzalanmıştı. Anlaşmaya göre, 5 Kasım'a kadar ulusal birlik hükümeti kurulması ve Honduras anayasasına göre bu hükümete halk tarafından seçilmiş devlet başkanının başkanlık etmesi gerekiyordu. Ancak darbeci hükümetin başkanı Micheletti'nin, 5 Kasım'a birkaç gün kala yaptığı ulusal birlik hükümetinin ilanı açıklamasında, Zelaya tarafından aday gösterilen hiçbir adayı hükümete dahil etmediği ve halk tarafından seçilmiş olan Zelaya'ya başkanlık görevinin geri verilmediği görüldü. Micheletti oluşturulan yeni hükümetin geniş bir çeşitlilik gösterdiğini ancak Zelaya’nın bir temsilci listesi göndermediğini iddia etti. Bunun üzerine Zelaya, 30 Ekim anlaşmasının başarısız olduğunu, 29 Kasım’da yapılması planlanan seçimler için darbeci hükümetin büyük bir seçim yolsuzluğu planladığını ve seçim sonuçlarını tanımayacaklarını duyurdu.
Direnişteki Honduraslılar da Zelaya'dan yana tavır alarak 29 Kasım'daki başkanlık seçimlerini reddetmek konusundaki ısrarlarını sürdürüyorlar.
(soL - Dış Haberler)