Honduras’ta 28 Haziran 2009’da yapılan ABD destekli darbeyle görevinden alınan Manuel Zelaya’nın ardından Porfirio Lobo devlet başkanı seçilmişti. ABD destekli olduğu Wikileaks belgelerinde bile kolayca görülen darbenin ardından Zelaya, aylarca sürgünde yaşadıktan sonra darbe yönetimi ile anlaşarak 28 Mayıs’ta ülkeye dönmüştü.

Darbe sürecinde Zelaya’nın kararlı tavrı ve ülke içinde darbeye karşı çıkarak Zelaya’yı destekleyen sol güçlerin direnişi darbenin meşruiyetini sarsmıştı. Ülkede uzunca bir süre boyunca kitlesel gösteriler yapılmış ve darbeye karşı oluşan muhalefet Honduras Ulusal Halk Direnişi Cephesi’nde (FNRP) birleşmişti.

Geçtiğimiz hafta Honduras Ulusal Halk Direnişi Cephesi’nin iki liderine suikast düzenlendi.

İki direniş lideri öldürüldü
Direniş Cephesi’nin önemli isimlerinden Emo Sadloo, geçtiğimiz hafta başkent Tegucigalpa’daki evinde öldürüldü. 55 yaşındaki Hindistan asılı Sadloo, kafasına ve göğsüne isabet eden iki kurşun ile hayatını kaybetti.

Emoo, eski devlet başkanı Zelaya, darbeden sonra Brezilya Büyükelçiliği’ne sığındığında onun yanındaki isimlerden biriydi.

Zelaya, suikasti kınayan açıklamasında Lobo hükümetini bu siyasi cinayetleri araştırmak için derhal harekete geçmeye çağırdı. Direniş Cephesi üyelerine düzenlenen saldırılardan Lpbp hükümetini sorumlu tutan Zelaya, “Bu saldırı tüm direnişçilere yapılmıştır” dedi.

Sadloo’nun katledilmesinden bir gün sonra bir başka direnişçi Medardo Flores silahlı bir grup tarafından öldürüldü. Örgütün mali işlerinden sorumlu olan Flores’in darbeye karşı ön saflarda mücadele ettiği belirtildi. Bir radyo kanalında haber sunuculuğu yapan Flores, tanınan bir gazeteciydi. Flores, Honduras’ta son bir buçuk yılda öldürülen 15. gazeteci oldu.

Her gün 20 kişi öldürülüyor
7.6 milyon nüfuslu Honduras’ta her gün en az 20 kişi öldürülüyor.

İnsan Hakları Komisyonu, durumun bu şekilde devam etmesi halinde yıl sonunda ülkede her 100 bin kişiden 86’sının öldürülmüş olacağını açıkladı. Honduras’ta 2010 yılında ise her yüz bin kişiden 77’si öldürülmüştü.

İstatistikler, dünya geneilnde her 100 bin kişiden 8’inin öldürüldüğünü gösteriyor. Yani Honduras’ta cinayet oranının dünya genelinin 10 katı olduğu görülüyor.

Bakanlar görevden alınıyor
Devlet Başkanı Lobo, ülkedeki yüksek suç oranları ile başa çıkmak üzere hükümette değişikliklere gideceğini açıklamıştı. Lobo ilk olarak Dışişleri Bakanı Mario Canahuati’yi görevden aldı. Canahuati, Lobo'nun talebiyle istifa etmek zorunda kaldı.

Canahuati, yaptığı açıklamada karara şaşırmadığını, ancak kendisi tarafından yürütülen çok sayıda projenin yarıda kalmasından endişe duyduğunu söyledi.

Lobo’nun bu hafta boyunca kabinede değişikliklere gideceği belirtidi.Bu arada bakanların görevden alınması için çeşitli eylemler düzenleniyor. Bugün çok sayıda öğrenci ve öğretmenin düzenlediği protesto gösterisinde Eğitim Bakanı’nın görevden alınması için Lobo’ya çağrıda bunduğu ifade ediliyor.

Güvenlik Bakanı istifa etti
Dışişleri Bakanı Canahuati’nin ardından Güvenlik Bakanı Oscar Alvarez de istifa edeceğini açıkladı. Alvarez, ülkede tekeller oluşturan uyuşturucu ticareti ile aylardır mücadele etmeye çalıştığı, ancak kendisine bu çalışmaları için maddi destek sağlanmadığını vurguladı. Cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında Alvarez, uyuşturucu ile mücadele konusunda amacına ulaşamadığını ve mücadelesinin büyük tekeller tarafından engellendiğini belirtti. Alvarez ayrıca polis teşkilatı içerisinde uyuşturucu tekelleriyle işbirliği yapan kadroların varlığının da istifasında etkili olduğunu söyledi. Alvarez, bütün uğraşlarına rağmen emniyet güçlerinin uyuşturucu tekelleriyle bağlantısını kıramadığını belirterek istifa etti.

Alvarez, geçen hafta bir gazeteye yaptığı açıklamada, emniyet teşkilatı içerisinde yüksek pozisyonlarda olan ve büyük uyuşturucu kartelleri için çalışan en az 20 polis şefi olduğunu söylemişti. Bu kişilerin, Kolombiya’dan ABD’ye kokain taşıyan uçakların Honduras’tan kaldırılmasına yardımcı olduklarını belirtmişti.

Devlet Başkanı Lobo’nun kendisine Dışişleri Bakanlığı pozisyonunu teklif ettiği, ancak Alvarez’in reddettiği belirtiliyor.

Devlet Başkanı Lobo’ya en yakın isimlerden biri olduğu belirtilen Alvarez’in, uyuşturucu ticareti ile mücadelenin önemli gündem maddelerinden biri olduğu ülkede, kabine içinde en çok sözü geçen bakanlardan biri olduğu da söyleniyor.

Ayrıca Alvarez’in 2013’teki devlet başkanlığı seçimleri için iktidar partisi Ulusal Parti’den aday olduğu biliniyor.

(soL - Dış Haberler)