Hayalet şehre ancak merak saldılar...

Libya'da muhalifler, Kaddafi yanlısı siyahi Libyalılar'ın ağırlıkta olduğu Taverga kentini haritadan sildiler. Daha muhalifler Taverga'ya giremeden, bu ırkçı öc çığlıkları duyuluyor, ancak medyada yer bulamıyordu. Şimdilerde batı medyası kente gidip hayalet şehir haberleri yapıyor.

Libya'da Kaddafi rejiminin yıkılması sırasında yaşanan etnik dramın somut sonucu siyahi Libyalıların yaşadığı 40 bin kişilik Taverga şehrinin bir hayalet kente dönüşmesi oldu. NATO destekli muhalifler ile Kaddafi yanlıları arasındaki savaş sürerken ana akım medya Taverga'yı gündeme getirmemişti. Bugün Libya'da kurulacak yeni rejimin önünde ise ulusal birliği sağlayabilme problemi ile Taverga mecburen gündeme geliyor.

Kaddafi'nin daha önceki yönetimlerin vermediği özgürlükleri verdiği siyahi Libyalılar Kaddafi'nin yanında iç savaşta yer aldılar. Bu nedenle de savaş sırasında sadece siyahi Libyalılar değil Afrika'nın çeşitli yerlerinden Libya'ya çalışmaya gelmiş Afrikalılar bile muhalifler tarafından işkenceden geçirilmiş, hapsedilmiş ve öldürülmüştü. Bu siyahiler hakkında “viagra alıp kadınlarımıza saldırıyorlar” söylentileri yayılmış, böylece yargısız infazlar normalleşmişti. Dokuz ay süren savaşın sonuna doğru muhaliflerin iyice güçlendiği Eylül ayında ise muhalifler Taverga'yı haritadan silmekle tehdit etmişler ve bir etnik temizlik başlatmışlardı. Bu etnik temizlikten kaçabilen siyahilerin bir kısmı Trablus'a sığınmış, ancak burada da yargısız infazlara maruz kalmışlardı.

Irkçılığın dizginlerinden boşandığı bir Libya
Bugün bu siyahiler hâlâ evlerine dönmeye korkuyorlar. Evlerinden olan Tavergalılar ülkenin çeşitli yerlerine dağılmış durumdalar: Trablus, Bingazi, Hun ve Sabha'da göçmen kamplarında kalıyorlar. Cebal Muhammed adlı Taverga'lı bir doktor, “Bizi evlerimizden kovanlar NATO tarafından Kaddafi'ye karşı silahlandırılan kişiler. Bugün, bizim evlerimize dönebilmemiz de bu güçlerin sorumluluğundadır” dedi.


Hayalet kent Taverga

BBC de geçtiğimiz günlerde Taverga'yla ilgili ayrıntılı bir haber yaptı, sonunda... Trablus'taki havaalanı yolunda terk edilmiş bir Türk şirketi tesisinde kalan bin 500 Tavergalı Kasım başında Taverga'dan göç etmişler. Çöpler arasında oyuncak silahlarla oynayan çocuklarını ağlayarak seyreden kadınların her birinin babası, erkek kardeşi ya da oğlu ya ölmüş ya da hapsedilmiş. Bu kadınlardan biri, oğlu Ali Bakara Anmar'ın gözaltında öldüğü haberini Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nden almış. Anmar, Misrata'lı kadınlara tecavüzle suçlanmış. Anne buna inanmıyor.

Bu annenin hemen yanında başka bir anne savaşta yer almayan üç oğlunun da Misrata'ya gözaltında tutulmak için götürüldüğünü söylüyor. Bu anne üç oğlunu da bir daha göremeyeceğini düşünüyor.

Başka bir köşede ise genç bir kız, Brega, gözlerinin önünde dövülerek öldürülen babası için ağlıyor.

BM: Şimdi sırası değil
Tavergalılar, kentlerine geri dönmek için çeşitli mercilere başvuruyor, fakat bu başvurular sonuçsuz kalıyor. AFP'ye konuşan bir Tavergalı, "Bizi evimizden kovanlar, Kaddafi'ye karşı savaşta NATO tarafından silahlandırılanlardı. Bunu yapan küresel güçlerin küresel bir sorumluluğudur şimdi, bizim memleketimize dönebilmemizi sağlamak" diyor.

Çarşamba günü bu amaçla Trablus'taki Tavergalılar, Birleşmiş Milletler yetkilileriyle görüştü. Ve BM yetkililerinden "durumun hala hassas olduğu ve şimdi onların geri dönmesinin vakti olmadığı" yanıtını aldılar.

(soL - Dış Haberler)