Harmuş Suriye'de konuştu: Silahlar Türkiye'den kaçırılıyordu

Bir süredir nerede olduğu tam olarak bilinmeyen Suriyeli muhalif yarbay Hüseyin Harmuş, Suriye devlet televizyonuna "itiraf"larda bulundu. Harmuş, Türkiye'ye ayak bastığı andan itibaren birçok muhalif grubun kendisiyle irtibat kurduğunu, ancak vaatlerinin yalnızca lafta kaldığını söyledi.

soL'da yer verdiğimiz bir dizi haberde, Suriyeli muhalif subayların Antakya'da silahlanıyor olabileceğini, bu muhalif gruplardan birisinin sözcüsü olan Hüseyin Harmuş'un, Antakya'da bir Türk istihbarat yetkilisiyle görüştükten sonra ortadan kaybolduğunu ve Harmuş'un Suriye'ye teslim edilmiş olabileceğini yazmıştık. Dün, Suriye devlet televizyonu, Hüseyin Harmuş ile yapılan bir röportajı yayınlayacağını duyurduğu zaman, Harmuş'un nerede olduğu böylece kesinlik kazanmış oldu.

Harmuş'un hangi şartlarda bu röportajı verdiğini ve "itiraf"larının güvenilir olup olmadığını elbette ki bilemiyoruz. Bununla birlikte, Harmuş'un Türkiye'deyken kurduğu temaslar ve yaşadıkları, bir süredir dile getirdiğimiz iddialara ve muhalefetin gerçek bir iktidar alternatifi olmadığı gerçeğine tekabül ediyor.

İlk temas Müslüman Kardeşler'den
Harmuş, röportajında orduda bulunduğu dönemde kimsenin kendisine sivillerin üzerine ateş açmasını emretmediğini söylerken, sokaklardaki çatışmaların "silahlı grupların işi" olduğunu iddia etti.

Ordudan ayrıldığı ve yurt dışına çıktığı andan itibaren birçok muhalefet figürünün kendisiyle temasa geçtiğini belirten Harmuş, 75 gün sonunda dönüp baktığı zaman, kendisine birçok vaatte bulunulduğunu ancak hiçbirinin yerine getirilmediğini söyledi. Yapmak istediklerinin, "silahsız sivilleri korumak için silahlanmak" olduğunun altını çizen Harmuş, buna rağmen ellerine silah geçmediğini söyledi.

Harmuş, kendisiyle ilk temasa geçen örgütün Müslüman Kardeşler olduğunu söylerken, hemen arkasından Züheyir el-Sıddık, Muhammed Rahal, Abdül Halim Kaddam gibi Antalya'da toplanan muhalefetin çoğunluğuyla da görüştüğünü belirtti. Müslüman Kardeşler'in kendisine "Ne yapabilirsin" diye sorduğunu ve kendisinin "Elinizde ne var" diye cevap verdiğini söyleyen Harmuş, örgütün, "Türk hükümeti eliyle, Türkiye-Suriye sınırında bir tampon bölge oluşturmayı tavsiye eden bazı taraflar var" dediğini aktardı.

Müslüman Kardeşler'in, silah ve para yardımı yapacağını söylediğini de belirten Harmuş, bütün bunların yalnızca lafta kaldığını vurguladı. Abdül Halim Kaddam ve Rıfat el-Esad'ın kendisine ulaştığını ve ihtiyaçlarını sorduğunu, ancak bütün bunların yalnızca zaman kaybı olduğunu söyleyen Hüseyin Harmuş, Antalya'daki konferansa katılan 300 civarındaki kişi ile de konuştuğunu iddia etti.

Silah kaçakçılığına göz mü yumuldu?
Harmuş, Züheyir el-Sıddık'ın ve Müslüman Kardeşler'in, Hama, Idleb ve Humus gibi illere silah kaçırdığını söylerken, bu silahların, Türkiye sınırından "tüccarlar" eliyle Suriye tarafına geçirildiğini iddia etti.

Harmuş, daha önce ülkesine dönmeyi planladığını ancak kendi ismini kullanarak para alan dolandırıcılar ve kandırıldığı için dönemediğini söyledi.

(soL - Dış Haberler)