Gerçekler Ankara’nın anlattığı gibi değil!

AKP’lilerin açıklamalarına ve Türk basınına baksanız Türkiye NATO’nun yeni stratejik konsepti konusunda hassas. Ancak şimdiye kadar yapılanlar bunun sadece bir görüntü olduğunu gösteriyor.

NATO’nun yeni stratejik konsepti gelecek ay Portekiz’in başkenti Lizbon’da yapılacak toplantının ardından karara bağlanacak. Yeni strateji geçtiğimiz hafta Brüksel’de NATO dışişleri ve savunma bakanları toplantısında tartışıldı ve Türkiye’nin gündemine füze kalkanı projesi ile geldi.

“ABD Türkiye’yi seçti” başlığı ile duyurulan haber ile NATO’nun yeni stratejik konsepti kapsamında Türkiye’ye de füze kalkanı ve füze radar sistemi yerleştirileceği duyuruldu.

Çelişki 1: Başbakan’ın henüz bir talep yok açıklaması
ABD’den gelen açıklamalara göre, müzakereler oldukça iyi gidiyor. Washington, son dönemdeki ‘kibar’ üslubu ile ‘Türkiye’ye baskı yapmıyoruz ama müzakerelerin olumlu sonuçlanacağını umuyoruz’ açıklaması yaptı. Ankara’dan ise çelişkili açıklamalar geliyor. Brüksel’deki toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül müzakerelerin sürdüğünü doğruladı. Savunma Bakanı Gönül, füze savunma sisteminin kime karşı kurulacağı sorusuna NATO’nun hiçbir ülkeyi hedef almayacağı yanıtını verdi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu da Türkiye’nin füze kalkanı için şartlarının ‘projenin tüm NATO ülkelerini kapsaması ve kendi güvenlik ihtiyaçlarına da cevap vermesi’ olduğunu açıkladı. Başbakan Erdoğan ise sorulara ‘henüz böyle bir talep yok’ yanıtını verdi.

Çelişki 2: Karar Kasım’da ancak yeni strateji uygulanmaya başlandı
NATO’nun yeni stratejik konsepti ve ABD-Türkiye gerilimi tartışıladursun, yapılanlar NATO’nun ABD istekleri doğrultusunda zaten oldukça fazla adım attığını gösteriyor.

Kasım’daki toplantı öncesinde, ABD tek tek ülkeleri ‘ikna’ etme turlarına çıkmış bulunuyor. Birçok ülkede ise projeden icraata geçilmiş durumda.

AKP hükümetinden gelen açıklamalar ve Türk basınına yansıyanlar pek öyle olmasa da özellikle İran’ın çevrelenmesi konusunda oldukça aşama kaydedildi ve Türkiye de bu icraatların altına imza attı.

Çelişki 3: Karar verilmeden İran çevrelenmeye başladı
NATO’nun yeni stratejik konseptinde hemen göze çarpan ABD’nin kendi güvenlik önceliklerini NATO’nun projesi haline getirmesi. Zaten geçtiğimiz Eylül ayında ABD Başkanı Obama’nın Çek Cumhuriyeti ve Polonya merkezli füze kalkanı yerine daha kapsamlı bir projeye karar verdiklerini açıklaması bunu işaretiydi.

Şu ana kadar İran’ın çevrelenmesi ve Ortadoğu’ya yerleşilmesi konusunda NATO yardımı ile oldukça yol alınmış durumda.

Ortadoğu’daki NATO ve ABD faaliyetlerinin kısa listesi
NATO'nun sadece Ortadoğu coğrafyasında yaptıkları bile uzun bir liste tutuyor. Bu yapılanlarda NATO’nun en önemli üyesi olmakla övünen Türkiye’nin önemli bir suç ortaklığı bulunuyor. 2004’teki NATO zirvesinde oluşturulan İstanbul İşbirliği İnisiyatifi (Istanbul Cooperation Initiative) NATO’nun Ortadoğu’ya yerleşmesi içindi ve Türkiye’nin bu konuda imzası var.

NATO, Körfez İşbirliği Konseyi üyesi Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni projelere dahil etmiş durumda. Mısır, İsrail, Cezayir, Ürdün, Fas ve Tunus da NATO’nun işbirliği yaptığı ülkeler.

Son 9 yıldır Akdeniz ve Basra Körfezi’nde ortak deniz tatbikatları gerçekleştiriliyor.

Özellikle Basra Körfezi’ndeki 6 ülkeye askeri yığınak yapılıyor. Bu ülkeler silahlandırılıyor, askeri üsler açılıyor, savaş uçakları yerleştiriliyor.
Füze kalkanı konusunda ise görüşmeler başladı bile.

Kuveyt’te bir NATO Koleji açılması konusunda 2006 yılında anlaşma imzalandı.

Bölgedeki liman ve petrol-doğalgaz boru hatlarının korumasına NATO dahil edildi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde bir Fransız askeri üssü açıldı. Hürmüz Boğazı’ndaki üssün hava ve deniz üssü olarak kullanılacağı belirtildi. Üs Fransa’nın ilk büyük yabancı askeri üssü olma özelliğini de taşıyor. Üste 500 Fransız askeri bulunuyor.

BAE, İran’a askeri müdahaleyi resmi görevlilerin açıklaması ile savunan bir ülke.

Katar, BAE ve Fransa’nın geçen yıl ortak düzenlediği tatbikata 4 bin asker katıldı.

ABD’nin Kuveyt, Katar ve Bahreyn’de askeri üsleri bulunuyor.

Eylül ayında İngiliz Financial Times gazetesi sayılan 6 körfez ülkesinin ABD'den toplan 123 milyar $'lık askeri mühimmat alacağını haberleştirdi. Suudi Arabistan'ın 67.78 milyar dolarlık silah alacağı belirtildi. Suudi Arabistan 85 yeni F-15 jeti, Umman 18 yeni F-16 jeti ve Kuveyt 39 yeni F-18 jeti alacak.

En önemli haber ise şu: ABD Bahreyn, Kuveyt, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne füze radar sistemi satışını resmi olarak açıkladı. Bu füzeler NATO’nun yeni stratejik konseptinin en önemli araçları olarak gösteriliyor. (Patriot Advanced Capability-3, Terminal High Altitude Area Defense, Standart Missile-3)

Yarın: NATO yeni stratejik konsepti kapsamında Doğu Avrupa ve Kafkasya'da ne yapıyor?

(soL – Dış Haberler)