Füze mutabakatına Gül makyajı

Türkiye NATO'nun füze kalkanının parçası olurken, Cumhurbaşkanı Gül, açıkça İran'ın adının zikredilmemesi ile övünüyor.

Portekiz'in Başkenti Lizbon'da devam eden NATO zirvesinin ilk toplantılarında füze kalkanı projesi ve Afganistan'dan çıkış stratejisi hakkında önemli kararlar alındı. Türkiye füze kalkanı projesinin parçası olmayı kabul ederken, ittifakın yeni konseptinin temel ilkeleri belirlendi.

Türkiye'nin şartları İran'ı koruyamayacak
Aylardır gündemi meşgul eden füze kalkanı projesi konusunda Lizbon'da NATO üyesi ülke liderleri, yeni stratejik konsept belgesi uyarınca prensip bir karar alarak NATO Konseyi'ni söz konusu sistemi kurma konusunda görevlendirdi. Mart 2011 yılında yapılacak savunma bakanları toplantısına kadar füze savunma sisteminin danışma, komuta ve kontrol düzenlemelerinin geliştirilmesi, Haziran 2011'deki savunma bakanları toplantısına kadar ise füze savunma sisteminin uygulama adımlarını içeren bir eylem planı hazırlaması talimatı verildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise Türkiye'nin öne sürdüğü şartların tamamının kabul edildiği iddiasında. Zirve öncesinde gazetecilere konuşan ve kaygıları olduğunu belirten Gül, "İsteklerimizi karşılamayıp diretselerdi sorun büyürdü. Biz de süreci engellemek zorunda kalırdık. Bu da bizi NATO'yu tıkayan ülke konumuna düşürürdü. Ama sorun çözülünce bu kaygılar geride kaldı. Süreç, Türkiye'nin saygınlığını artırarak sonuçlandı" dedi.

Zirve sırasında Fransa'nın Türkiye'nin "isteklerine" itiraz ettiği İran'ın füze sisteminin muhatabı olarak açıkça zikredilmesinde ısrar ettiği ancak sonradan bu isteğinden vazgeçtiği öğrenildi. Sarkozy'nin bu tezine karşılık Türkiye'nin "İsim belirtmeye gerek yok. Burada kimin NATO'ya karşı düşman amaçlı kullanılacak balistik füze kapasitesi varsa, onların hepsi kastediliyor. Bugün füzesi olanın yarın olmayabilir veya bunun tersi olabilir" görüşü benimsendi.

Bu durum bir zafer ve daha barışçıl bir NATO projesi gibi yansıtılsa da aslında özellikle Rusya'yı rahatsız edebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Zira, ABD Türkiye, Polonya ve Romanya'ya kuracağı sistemi aynı zamanda Danimarka gibi ülkelerin de katkısıyla savaş gemilerine de entegre ederek, daha kapsamlı bir kalkan oluşturmayı hedefliyor.

Öte yandan Türkiye'de kurulacak bir NATO sisteminin açık hedefinin Ortadoğu veya İran olarak belirtilmesinin projenin kapsamı konusunda getireceği herhangi bir değişiklik bulunmuyor. Zaten kalkanın Türkiye'ye yerleştirilmesi ve Avrupa'nın savunulması gibi bir amaca sahip olması hedefin fiilen Ortadoğu olduğunu ortaya koyuyor.

Sistemin komutası ABD'de
Başbakan Tayyip Erdoğan daha önce füze sisteminin komutasının Türkiye'de bulunması gerektiğini belirtmiş ancak ABD yönetiminin bu konuda tavizkar olmaması nedeniyle ikinci bir açıklama Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan gelmişti. Davutoğlu, sistemin NATO'nun komutasında olacağını ve Türkiye'nin de NATO üyesi olması nedeniyle dolaylı olarak füze sisteminin komutasında olacağını iddia etmişti ancak ABD bu sistemin yönetimini hiçbir ülkeye verme niyetinde değil. Bu noktada Almanya'nın bile söz hakkı olmayacak ve füzeler ABD'nin tam komutasında olmaya devam edecek.

Türkiye'nin açıklamalarına benzer bir tepki veren NATO Genel Sekreteri, elinde balistik füze olan bütün ülkelerin NATO'ya karşı düşman olarak tanımlanabileceğini belirterek aslında İran odaklı bir plandan çok daha saldırgan yeni bir stratejiye işaret ediyor. Rasmussen bu noktada ittifakın 28 üyesinin yeni bir konsept belirlemesinin bir başarı olduğunu ekliyor.

Rusya'nın tavrı merak konusu
Rusya ise gelişmeler konusunda henüz sessiz. Bugün Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve ABD Devlet Başkanı Barack Obama bir araya gelerek yeni NATO konsepti ve füze kalkanı projesini masaya yatıracak. Hafta başında Rusya'nın NATO Büyükelçisi ittifakın ülkelerine yaptığı "füze kalkanında birlikte çalışalım" teklifinin projenin kapsamının daraltılmaması durumunda gerçek dışı bir öneri olduğunu belirtmişti. Bu açıdan Rusya kalkanın Türkiye kısmına değil ancak Avrupa'daki etabına karşı çıkabilir.

(soL - Dış Haberler)