“Fransa’da 68 geri mi dönüyor?”

Fransa’da dün bazı kaynaklara göre 3,5 milyon kişi Sarkozy iktidarının ısrarla geçirmeye çalıştığı emeklilik yasasına karşı sokaktaydı. Giderek sıklaşan, katılım oranı yükselen ve coşkusu artan eylemler Batı medyasına “Fransa’da 68 geri mi dönüyor?” sorusunu sordurtuyor.

Dün gerçekleşen eylem Fransa’da sendikaların düzenlediği 3. genel grevdi. Genel grev günleri düzenlenen yürüyüşlerin yanı sıra, ırkçılığa karşı eylemler ve 2 Eylül’de Fransa genelinde hafta sonu yapılan yürüyüşlerle birlikte dün gerçekleştirilen eylem, son iki ayda örgütlenen 5. geniş katılımlı eylem oldu. Bunlar Fransa’da son yıllarda gerçekleştirilen en geniş katılımlı işçi eylemi olarak tarihe geçti.

Her bir eyleme Fransa genelinde milyonlar katıldı. Bunlar, katılım oranları sendikalara göre 2 milyon ile 3 milyon arası değişen çok büyük gösterilerdi. Polis her seferinde katılım rakamlarını 1 milyon civarına çekmeye çalışırken, hükümet de greve katılım oranlarını yüzde 20 gibi oranlar vererek olduğundan düşük göstermeye çalıştı. Ancak özellikle işçi sınıfı hareketi geleneğinin güçlü olduğu demiryolu hatlarında ve enerji santrallerinde katılımın çok daha yüksek olduğu bildiriliyor. Fransız Komünist Partisi’nin (FKP) çıkardığı Humanité gazetesi dün gerçekleşen eylemlere Fransa genelinde 3,5 milyon kişinin katıldığını yazdı. Le Monde dahil pek çok gazete bu rakamda birleşiyor. Halkın da eylemlere desteği çeşitli kaynaklara göre rekor bir seviyede yüzde 70’le 80 arasında değişiyor. Gazetelerde yer alan sokak röportajlarında ilk defa bir eylem için sokağa çıktığını, bu sefer artık yeter diyerek eyleme katıldığını söyleyen insanlara sıklıkla rastlanıyor.

Strasbourg'da grev...

Genel grev günü Fransa’nın dört bir yanında oluşturulan 230 kadar eylem kortejinden biri de Fransa’nın endüstriyel anlamda en gelişmiş ve gelir seviyesi bakımından da ilk sıralarda gelen şehirlerinden Strasbourg’daydı. Şehrin neredeyse tüm sektörlerinde hayat durdu. Özellikle üniversite kütüphaneleri, kantinleri, yemekhanelerinde sessizlik hakimdi. Öncekilere kıyasla greve çok yüksek bir katılım olduğu görüldü. Pek çok lisede ders yapılmadığı belirtildi.

Öğleden sonra, işçi ve öğrenciler ellerinde sendika ve parti bayraklarıyla dört bir yandan yürüyüşün başlayacağı Place de la République’e (Cumhuriyet Meydanı) doğru gelmeye başladılar. Meydanda onları Enternasyonal marşı karşıladı. Fransa’nın en büyük sendikalarından, hala büyük ölçüde FKP’nin etkisinde olan CGT (Confédération General du Travail) sendikasının (DİSK’e benzetmek mümkün) kamyonetinden yayılan CGT Blues adlı grubun şarkıları ve emeklilik yasasına ve Sarkozy’ye karşı yapılan propaganda konuşmaları eşliğinde, yaklaşık 2 buçuk saat boyunca kortej şehrin neredeyse tüm sokaklarını dolaştı. Pankartlarda ve yer yer atılan sloganlarda Sarkozy’e karşı öfke öne çıkıyordu.

Liseliler de grevdeydi

Daha önceki eylemlerden farklı olarak dünkü genel greve liseliler de okullarında ders yapılmasını engelleyerek yoğun bir şekilde katıldılar. Gençler yürüyüşü daha canlı ve enerjik kılan unsurların başında geliyordu.

Eylemin ardından sendikaların öncülüğünde işçiler, nöbet tutarak sabahlayacakları ve sabah grevin bundan sonra devamına karar vermek üzere oylama yapacakları endüstri bölgesindeki büyük alanlara doğru yola çıktılar. Bugünden itibaren demiryolları ve enerji başta olmak üzere bazı kilit sektörlerde grevin sürdürülmesi bekleniyor. Greve katılımın özellikle kamu sektöründe öncekilere göre çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. Genel grevin Fransa’nın farklı şehirlerinde farklı yoğunluklarla devam edeceği, özellikle Marseilles, Paris gibi şehirlerde daha etkili olacağı yorumları yapılıyor.

Eylemin siyaset sahnesine yansımalarından biri, genel grev günü Sosyalist Parti lideri Martine Aubry’nin hükümeti istifaya çağırması oldu.

Fransa’da önümüzdeki günler neler getirir, bunu tahmin etmek zor, ancak hükümetin geri atmasının da bir o kadar zor olduğu konuşuluyor. Diğer yandan toplumsal hareketin kendine güveninin ise her geçen gün arttığı ve Fransız halkının emeklilik yasasına karşı her geçen gün daha kararlı bir karşı duruş sergilediği de görülüyor.

Eric Cantona’dan genel grev değerlendirmesi
“Fransız olmak öncelikle devrimci olmaktır” sözüyle tanınan Fransa’nın nevi şahsına münhasır ve bir o kadar efsane futbolcusu Eric Cantona ise dün ilginç bir açıklama yaparak “farklı” bir öneri getirdi. Cantona “3 milyon kişi sokaklara çıkacağına gidip bankalardaki bütün parasını çekse bankalar üzerine kurulu bütün bir kapitalist sistem çöker ve devrimin yolu açılır” diye konuştu.

Genel grevden rakamlar
Greve ilişkin rakamlar da oluşan toplumsal hareketliliğin boyutlarına ilişkin fikir veriyor.

Demiryollarında greve katılım oranı CGT sendikası tarafından yüzde 53,8 olarak bildirildi.

Eğitim Bakanlığı’na göre Fransa’daki 4 bin 302 liseden 360’ında eğitim yapılmadı. Liselilerin sendikasına göre ise 800 lise greve destek verdi.

Fransa’nın büyük kentlerinde eylemlere katılım sayıları şöyle: Paris, 330 000. Marseille, 230 000. Toulouse, 145.000. Bordeaux, 130 000. Nantes, 95 000. Rouen, 75 000. Grenoble, 72 000. Montpellier, 70 000. Caen, 60 000. Rennes, 60 000. Le Havre, 55 000. Limoges, 50 000. Clermont-Ferrand, 50 000. Saint-Etienne, 48 000. Lyon, 45 000. Nancy, 40 000. Poitiers, 40 000. Saint-Brieuc, 40 000. Avignon, 36 000. Lille, 30 000. Toulon, 33 000. Lorient, 30 000. Angoulême, 30 000. Orléans, 30 000. Cherbourg, 26 000. Strasbourg, 25 000. Nice, 25 000. Tours, 25 000.

(soL-Fransa)