BBC Türkçe’nin Financial Times’dan aktardığı “Suriye saldırısı Erdoğan'ı ikilemde bırakıyor” başlıklı haberde beş gündür art arda devam eden karşılıklı top atışlarının Türkiye'yi açık uçlu bir çatışmaya sürüklediği belirtiliyor. Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar merkezinden bir uzmanın görüşlerine yer verilen haberde, "Erdoğan Suriye bataklığına giderek daha çok saplanma tehdidiyle karşı karşıya” deniyor.
Gazete, ABD’nin Erdoğan’ın tampon bölge çağrısına direndiğini ifade ediyor ve şunları kaydediyor:
Washington, İslamcıların eline düşmesinden çekindiği için, Suriye'deki isyancılara ağır silahlar gönderilmesine karşı. Bu kaygı, geçen ay Libya'da ve diğer ülkelerde ABD elçiliklerine yapılan saldırılarla daha da arttı.
Haberde ayrıca, Türkiye'nin bazıları tarafından isyancılara silah geçişine izin verdiği için eleştirildiği ancak hükümetin bu iddiaları reddettiği dile getiriliyor.
Daily Telegraph: “Tampon bölge İsyancılar için üs işlevi görebilir”
Daily Telegraph gazetesi Suriye tarafından Akçakale’ye “top atışları” düzenlediğini iddia ettiği haberinde, Türkiye’den Suriye’ye dönük saldırıların beş gündür devam ettiğini yazıyor.
Esad rejiminin kara ve hava saldırılarını sınırın 6 km ötesine kadar sınırlandıracağı sözünü tutmadığı iddia edilirken, gazete “Bu durum, Türkiye’nin yüz binlerce mültecinin kaçmasına yol açan krize bir çözüm olarak gördüğü tampon bölge önerisinin gerçekleşmesini sağlayabilir. Ancak bu isyancı güçler için bir üs işlevi de görebilir” değerlendirmesinde bulunuyor.
Akçakale’nin neyle ve kimin tarafından vurulduğuna dair net bir bilgi olmamasına rağmen, gazetenin, “Suriye Akçakale’ye top atışları düzenliyor” iddiası dikkat çeken diğer bir husus.
Times: “Türkiye yeniden ihtiyatlı politikasına geri dönmeli”
Times gazetesinde, Türkiye’nin Kısa Tarihi adlı kitabın yazarı Norman Stone’un Türkiye Suriye ilişkilerini ele aldığı yazıda iki ülke arasındaki ilişkilerin kısa bir tarihçesine yer verilirken, “Türkiye’nin istikrarsızlığın hakim olduğu bir bölgede başarı ve istikrarın sembolü” olduğu” iddia ediliyor.
“Türkiye, Suriye meselesinde yalnız kalacak”
Norman, Tayyip Erdoğan’ın “çok büyük başarılara” imza attığı ifade ettiği yazısında, Türkiye’nin “yeni Osmanlıcı” bakış açısını eleştiriyor.
“Türkiye’nin yüzünü doğuya dönmesinin yanlış olduğunu ve Suriye meselesinde yalnız kalacağını” söyleyen Norman, hükümetin “olağanüstü başarısının” aşırı güvene dönüştüğüne dikkat çekerken, “Türkiye’nin Irak’ta olduğu gibi yeniden ihtiyatlı ve tereddütlü olması gerektiği” önerisinde bulunuyor.
Guardian: “Suriye Türkiye’yi yutabilir”
Guardian gazetesinin Ortadoğu editörü Ian Black’in yazdığı makalede ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye Devlet Başkanı yardımcısı Faruk El Şara’nın geçici bir hükümette başkanlık yapması istediği yönündeki açıklamalarına dikkat çekildi.
Black yazısında, “Ankara’nın bu çıkışı, önemli bir komşunun, krize ilişkin alarmın yükseldiği bir dönemde teorik olarak uluslararası destek kazanabilecek siyasi bir geçiş üzerinde düşündüğünü gösteriyor” yorumunda bulundu.
Makalesinde, analistlerin Suriye meselesine dönük değerlendirmelerine yer veren Black ABD'li akademisyen Joshua Landis'in bir televizyon kanalındaki şu açıklamalarını aktarıyor:
Türkiye, ulusal onur ile ulusal çıkarlar arasında sıkıştı. Ulusal onur, Erdoğan'ın sertlik ve kararlılık gösteren ve Suriyelilerin, sınır ötesine yönelik yeni eylemlerden sakınmalarını sağlamak için gözdağı veren biçimde cevap vermesini gerektiriyordu. Diğer yandan, ulusal çıkar, Suriye'nin dışında kalmaktır. Suriye, Türkiye için potansiyel bir Vietnam'dır, bir bataklıktır. Türkiye'yi yutabilir ve Erdoğan'a çok pahalıya mal olabilir.
Alman basını: “Türkiye kendi yanlışlarının tutuklusu”
Yurt gazetesinden Cüneyt Ayral’ın Alman basınından derlediği haberde, Almanya’nın merkez sağ gazetelerinin bile Türkiye’nin Suriye politikasına anlam veremediği yazıyor.
Tageszeitung
Alman Tageszeitung'da yayımlanan bir makalede, Erdoğan ve Davutoğlu’nun, Esad'ın hemen gideceğini düşündükleri için ilk günlerden Esad’la aralarını bozduğu ve bugün gelinen noktada Erdoğan'ın ya politikasını değiştirmek durumunda olduğu ya da var olan durumu tırmandırarak tehlikeli bir oyun girişeceği söyleniyor..
Der Spigel
Suriye'nin Türkiye'ye düşen bombalar için resmen özür dilemediğini ifade eden Der Spigel dergisi ise Merkel'in de diğer AB liderleri gibi Suriye'yi kınadığını ancak NATO'nun bir savaş durumunda 5’inci maddeyi uygulamak zorunda kalacağından herkesin çekindiğini yazıyor.
Frankfurter Algemeine: “Savaş nedeni değil”
Merkez sağda olan Frankfurter Algemeine gazetesinde yer alan yazıda “Türkiye'nin sınırlarında olup bitenlerin trajik bir kaza olarak nitelenemeyeceği ancak bu durumun bir savaşa neden olmaması gerektiği” yazılıyor. NATO'nun Türkiye-Suriye arasında çıkacak bir savaşı siyasi olarak destekleyeceğini anlatan yazı, “Esad'ın yoğun bir Türk ordusu ile karşı karşıya gelmek istemediğini ekliyor. Gazetede, Esad’ın kendi iktidarı için uğraşırken sınırlarında savaş istemeyecek kadar akıllı olduğu ve gücünü yalnızca ülkesi içinde kullanmaktan yana olduğu” yorumunda bulunuluyor.
Süddeutsche Zeitung: “Türkiye’nin ne yapmak istediği anlaşılamıyor”
Merkez soldaki Süddeutsche Zeitung'ta yer alan yazıda ise kimsenin Türkiye'nin ne yapmak istediğini tam olarak anlayamadığı ifade ediliyor. Türkiye'nin kartlarını net olarak açıklamadığını anlatan yazı, ateşle oynandığının da altını çiziyor ve özellikle TBMM'den geçen tezkerenin yarattığı kritik durumun altını çiziyor. Düşürülen Türkiye uçağının o bölgede ne işinin olduğunun hala anlaşılamamış olduğuna dikkat çekilen yazıda, Esad'ın güçlü bir Türkiye ordusu ile karşılaşmayı hiç istemediği değerlendirmesinde bulunuluyor.
Die Welt: “Muhalifler Türkiye’yi savaşa itmek istiyor”
Sağcı Die Welt gazetesi ise Türkiye-Suriye meselesi üzerine yayınlanan yazısında Suriyeli muhaliflerin Türkiye'yi savaşa itmeye çalıştığını ancak NATO'nun ve Avrupa'nın böyle bir savaşın parçası olmak istemediğini anlatıyor.
Die Welt, Avrupanın ekonomik krizi ile yeteri kadar derdi olduğunu, avro sorununu henüz çözemediğini, bu durumda neyin ne olduğunun belirsiz olduğu bir iç savaşın parçası olmaya hiç niyetli olmadığını yazıyor.
“Türkiye kendi yanlışlarının tutuklusu”
“Suriye'nin güçlü bir Türk ordusu karşısında ciddi kimyasal ve biyolojik silahlarını kullanmak durumunda kalabileceğini iddia eden gazete böyle bir durumla kimsenin baş etmesinin mümkün olmadığını ve “Türkiye'nin kendi yanlışlarının tutuklusu” olduğunu söylüyor.