Erdoğan'ın dostu kendini 'firavun' ilan etti!

İsrail'in Gazze'ye yönelik son saldırısıyla bölgede yıldızı parlayan Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi, fırsatı kaçırmadı. AKP Kongresi'nde de bir konuşma yapan Müslüman Kardeşler üyesi Mursi, kendisini "firavun" yetkileriyle donattı.

Mısır'ın İslamcı Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, ABD'nin de açık desteğiyle uluslararası gündemde öne çıktığı İsrail-Hamas arabulucuğunun meyvelerini ülke içinde almaya karar verdiğini gösterdi.

Dün, ülkenin yargı sistemini tamamen kontrolü altına almasını sağlayacak kararlar alarak sözcüsü aracılığıyla devlet televizyonundan duyuran Mursi, kendisini, muhalefetin deyimiyle, "firavun" yetkileriyle donattı. Mursi, geçtiğimiz Haziran ayında göreve gelmesinden bu yana aldığı tüm kararların, yeni bir anayasa kabul edilene ve yeni bir parlamento oluşturulana kadar, mahkemelerce veya başka herhangi bir kurum tarafından dava edilemeyeceğini ilan etti. Mursi böylece zaten sahip olduğu yürütme ve yasama yetkisinin ardından yargıya da hakim olmanın adımını atmış oldu.

Mursi'nin kendisine tanıdığı yetkiler, Mısır'ın yeni anayasasının hazırlanması sürecinde Müslüman Kardeşler ve Selefilerin çoğunlukta olduğu "Kurucu Meclisi" de yargı denetiminden muaf tutacak.

Mursi, Müslüman Kardeşler dışındaki İslamcılar kadar Müslüman Kardeşler'e muhalefet eden liberal çevreler tarafından da, devrilen eski lider Hüsnü Mübarek'in "izinde" kararlara imza atmakla suçlanıyor. Yargı sisteminin tümüyle Mursi'nin denetimine gireceğini gösteren yeni düzenlemeler, Mısır'da Müslüman Kardeşler iktidarının hukuk dışı yollardan pekiştirilmeye çalışıldığını gösteriyor.

Ülke içinde şimdiden büyük bir tepkiyle karşılanan yeni düzenlemeler, "Arap Baharı"nın bu en gözde ülkesinde, "devrim"in ne anlama geldiğini de açıkça ortaya koyuyor.

Mursi Başsavcıyı görevden aldı
Muhammed Mursi'nin, kendi emir ve kararlarını sorgulanamaz kılan kararları arasında en çarpıcı olanlardan biri, ülkenin Başsavcısı Abdülmecid Mahmud'un yerine Talat İbrahim'in atanması oldu.

Başsavcı Mahmud, Mursi tarafından daha önce görevden alınıp Vatikan Elçisi olarak atanmış, fakat bu karara karşı açtığı davayı kazanarak görevine geri dönmüştü.

Ülkedeki protesto gösterilerinde protestoculara yönelik ölümlerin gerçekleştiği saldırılar gerçekleştiren güvenlik güçleri aleyhinde açılan davaları düşürmekle suçlanan Mahmud'un görevden alınması, Mursi'nin tepkileri dindirme çabası olarak nitelenmesine karşın, bu adımın aslında Mursi'nin kendi iktidarını pekiştirme çabası olduğu yorumları da yapılıyor.

Mursi İslamcı Kurucu Meclisi tüm yargı kararlarından muaf kılıyor
Muhammed Mursi karar altına aldığı düzenlemeleri, "devlet kurumlarını temizleme" ve "eski rejimin altyapısını imha etme" amacıyla aldığını ifade etti.

Geçtiğimiz nisan ayında oluşturulan ilk Kurucu Meclisin İslamcı ağırlığı nedeniyle çalışmalarının mahkeme kararıyla durdurulmasının ardından çeşitli siyasi partilerin üzerinde uzlaşma sağladığı yeni bir Kurucu Meclis oluşturulmuştu. Fakat yeni anayasayı hazırlamakla görevli 100 kişilik bu meclisin hazırladığı ilk anayasa taslağı geçtiğimiz ay Yüksek Anayasa Mahkemesi tarafından, "mahkemelerin yetkisini kısıtladığı ve yargı işlerine müdahale edildiği" gerekçesiyle iptal edilmişti.

Kurucu Meclis hakkında ayrıca açılmış 43 dava olduğu biliniyor. Mursi'nin aldığı son kararlar, bu davaları da tamamen geçersiz kılıyor.

Kurucu Meclisteki liberal ve Hıristiyan üyeler geçtiğimiz hafta, meclisin çoğunluğunu oluşturan İslamcıların, kadınların ve ülkedeki azınlıkların haklarını geriletecek, kişisel özgürlükleri ortadan kaldıracak ve Müslüman din adamlarına yasama alanında yetki verecek bir anayasa taslağını kabul ettirmeye çalıştıklarını belirterek Kurucu Meclisten çekilmişti.

Müslüman Kardeşler yargıya karşı sokakta: "Yargıyı temizleyeceğiz"
Mursi'nin kararlarının açıklanmasını izleyen saatlerde Mursi'ye destek için sokağa çıkan Müslüman Kardeşler, İslamcı rejimin en hassas olduğu konunun yargı sisteminin tamamen dönüştürülmesi olduğunu gösterdi. Yüksek Mahkeme binasının ve Başsavcılık kurumlarının önünde dün gösteri düzenleyen Müslüman Kardeşler destekçileri "Yargı'da temizlik" sloganları atarak, Mursi'nin yeni düzenlemelerini savundu.

Mursi, İslamcılara karşı düzenlenen protesto gösterilerine saldırmaya devam ediyor
Müslüman Kardeşler'in eyleminin gerçekleştiği dün, İslamcı yönetim karşıtı göstericiler de Kahire sokaklarındaydı. Geçtiğimiz pazartesi başlatılan protesto gösterileri dördüncü gününü geride bıraktı.

Protesto gösterileri süresince eylemciler ile polis arasında yaşanan çatışmalar dün de devam etti. Parlamento binası ve İçişleri bakanlığı yakınındaki çatışmalarda polisin göstericilere ateş açtığı ve gaz bombası kullandığı gözlenirken, hükümetin çarşamba günü öğleden sonra yaptığı açıklamaya göre gösterilerin ilk iki gününde 118 kişi gözaltına alındı. Sağlık Bakanlığı ise yaralı sayısını 152 olarak bildirdi.

Gösterileri destekleyen 20'nin üzerine siyasi örgütün ortak yayımladığı bir bildiride İçişleri Bakanlığı göstericilere karşı aşırı şiddet kullanmakla eleştirildi ve yaşananlardan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve İslamcılar sorumlu tutuldu. Ortak bildiride hükümetin görevden alınması ve İçişleri Bakanı ve yardımcılarının yargılanması çağrısında bulunuldu.

(soL-Dış Haberler)