Erdoğan'a uluslararası mektup: Sağlık emekçilerine saygı gösterin!

Haziran Direnişi'nde yaralananlara yardımcı olan hekimlere karşı Sağlık Bakanlığı'nın tavrına değinilen mektupta 'Sağlık Bakanlığı'nın TTB'ye karşı takındığı tutum ve yeni sağlık yasasında yer alan ve acil tıbbi desteği suç unsuru sayan hükümler karşısında ciddi biçimde kaygılıyız' denildi.

(soL - Haber Merkezi) Çeşitli ülkelerden sağlık örgütleri tarafından yayınlanan 6 Mart 2014 tarihli mektupta, Sağlık Bakanlığı'nın Haziran Direnişi sonrasında Türk Tabipleri Birliği üyesi doktorlara karşı tavrına değinilirken, Başbakan Erdoğan'a hekimlerin görevlerine karşı saygılı olma çağrısı yapıldı. British Medical Journal isimli uluslarası tıp dergisinde de yayınlanacak olan ve doğrudan Tayyip Erdoğan'a iletilen mektubun tam metni şu şekilde,

Sayın Başbakan Erdoğan,

Mayıs 2013'te başlayan Gezi Parkı protestoları sırasında, yaralanan protestoculara ve görgü tanıklarına sağlık hizmeti sunan doktorlara karşı Sağlık Bakanlığı'nın aldığı cezalandırıcı tavır karşısında son derece kaygılıyız. Sağlık Bakanlığı'nın, Türk Tabipleri Birliği üyesi hekimlere karşı takındığı bu tavrı kayıtsız şartsız terk etmesi konusunda bir an önce adım atmanızı talep ediyoruz.

27 Ocak 2014 tarihinde Sağlık Bakanlığı, TTB Ankara Tabip Odası yönetim ve disiplin kurulu üyelerine karşı "kontrolden ve denetimden uzak bir şekilde revir adı altında yerleşik sağlık birimleri kurmak ve buna bağlı olarak görevinin haricinde etkinliklerde bulunmak" gerekçeleriyle görevden uzaklaştırılmalarını talep eden bir dava açtı.

Bildiğiniz gibi, Gezi Parkı direnişi sırasında onlarca şehirde gerçekleşmiş olan protesto gösterilerinde binlerce protestocu yaralandı. Türk Tabipleri Birliği ise hekimleri örgütleyerek, acil durumdaki yaralılara, camiler, alışveriş merkezleri ve oteller de dahil olmak üzere mümkün olan her yerde tıbbi destek hizmeti sağladı. Böylesine kendiliğinden ve kendine has bir şekilde gerçekleşen tıbbi destek çalışmaları "yerleşik sağlık birimleri" olarak tanımlanamaz. TTB, kişisel risk bakımından tıp etiği konusunda sadece uluslararası standartları takip etmekle kalmayıp, aynı zamanda acil ihtiyacı olan kişilere sağlık hizmeti götürmemenin suç olduğu Türk Ceza Kanunu'na da uymuş oldu.

İhtiyacı olana ayrım gözetmeksizin yardım ederken profesyonel görevlerini uygulayan hekimler kesinlikle cezalandırılmamalıdırlar. Bizler, Uluslararası Tıp Topluluğu üyeleri olarak, Türk Tabipler Birliği'ne karşı takınılan tutum ve yeni sağlık yasasında yer alan ve acil tıbbi desteği suç unsuru sayan hükümler karşısında ciddi biçimde kaygılıyız.

İhtiyacı olanlara yardım etmek ve insanların sağlık haklarını korumak hekimlerin kutsal görevleridir ve Türkiye'de hükümetin bu kutsal göreve saygı göstermesi bir zorunluluktur.

Size çağrımız, Başbakan Erdoğan ve Türkiye hükümeti, protestocular da dahil olmak üzere ihtiyacı olan herkese sağlık hizmeti götürme konusunda, bütün sağlık emekçilerinin profesyonel görevlerine saygı göstermeniz ve TTB üyelerine karşı olan tüm davaları bir an önce geri çekmenizdir.

Saygılarımızla,

Donna McKay, İnsan Hakları için Hekimler Yetkili Müdürü
Dr. Otmar Kloiber, Dünya Tabipler Birliği Genel Sekreteri
Dr. Vivienne Nathanson, İngiliz Tabipler Birliği Mesleki Faaliyet Müdürü
Prof. Dr. Frank Ulrich Montgomery, Alman Tabipler Birliği Başkanı
Dr. Katrin Fjeldsted,
Dr. Mark Reiter,
Dr. Adriaan van Es,
Dr. Peter Hall,
Dr. M. Masoud Sarwari,
Meenakshi Menon,
Elizabeth Adams,