Erdoğan 'terör'den bahsediyor, Suriyeli muhalifler 'Türkiye'de bomba yapıyorduk' diyor!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Kürdistanı'ndaki fiili durum için "teröristlerin barınmasına izin vermeyiz' derken, Suriyeli muhalifler Türkiye sınırları içerisinde bomba yapıp Suriye'de kullandıklarını itiraf ediyorlar.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin bazı şehirlerin kontrolünü ele geçirmesinin ardından, PKK ve PYD'yi kastederek "sınırlarımızda terörist gruplara izin vermeyiz" demişlerdi.

Ancak Suriyeli muhalifler, bir süre önceye kadar bombaları Türkiye toprakları içerisinde imal ettikten sonra Suriye'ye geçirdiklerini ve kullandıklarını söylüyorlar.

Independent gazetesinin 25 Temmuz tarihli haberine göre, muhalifler İdlib'de el yapımı bombalar hazırlayarak Halep'te yapacakları saldırıya hazırlanıyorlardı. Independent muhabirine, "Esad için burada ve Halep'te parti hazırlıyoruz. Bu, Şam'da yaşanan parti gibi bol ateşli olacak." diyen muhaliflerden bazıları bomba yapmayı Google'dan öğrendiklerini iddia ediyorlar.

'Bombaları Türkiye'de yapıyorduk'
Muhaliflerden Emed Ali Aktar isimli birisi, bombaları nasıl yaptıklarını anlatırken ilginç şeyler söylüyor. Bomba yapımında kullanılan malzemeleri sayan Aktar, "Bunları önceden Türkiye'de yapıyorduk" diyor. Ancak hemen arkasından söyledikleri, Türkiye'deki bomba yapımının devam ediyor olabileceğini de gösteriyor: "... ancak şimdi daha çok burada yapıyoruz. İnternetten çok şey öğrendik, ancak gizli tuttuğumuz kendimize ait kimi metotlarımız da var."

Independent'a konuşan muhalifler, kendilerinin İslamcı olmadıklarını, İslamcı grupların Katar ve Suudi Arabistan gelen paranın aslan payını aldıklarını söylüyorlar. Suriye Ulusal Konseyi'nden de yardım alamadıklarını iddia eden muhalifler, Esad rejimi yıkıldıktan sonra Selefilerle de savaşacaklarını savunuyorlar. Bu muhalifler, "bütün yaptıklarına karşın" Alevilerin ve Hıristiyanların "yeni Suriye"nin bir parçası olması gerektiğini düşünüyorlar.

Selefilerle de konuşan Independent, bu grubun içinde Suriye dışından gelenlerin de bulunduğunu yazarken, grubun liderinin "Biz buraya Suriye için savaşmaya geldik. Parayı nereden mi buluyoruz? Bu bizim işimiz, ancak Esad gibi çalıntı olmadığını söyleyebilirim." dediğini aktardı. Selefilerin lideri ayrıca, "Amerikalılar hakkındaki görüşlerimiz belli ve daha önce neler yaptıklarını biliyoruz. Ama şu anda rejimi devirmeye odaklanmış durumdayız" diyor.

Erdoğan'ın bir yol haritası var mı?
Başbakan Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin yönetimi ele geçirmesinin ardından yaptığı açıklamalardan birisinde ilginç bir ayrıntı dikkat çekiyor. Erdoğan, şöyle konuşmuştu:

"Önümüzdeki hafta Dışişleri Bakanımı Kuzey Irak ’a gönderiyorum. en üst düzeyde görüşmek suretiyle, şu anda durum çok farklı bir noktaya gelmiştir. Yol haritası istikametinde yürümesinin gereğini onlarla paylaşacağız."

Erdoğan'ın bahsettiği "yol haritası"nın ne olduğu kamuoyundan gizlense de bazı kestirimler bir süredir yapılabiliyor. Bu "yol haritası" daha önce soL'da da değinildiği gibi Ortadoğu'daki İran-Şii etkisinin kırılarak bir "Sünni ekseni"nin yaratılmasına dayanıyor. Bu eksenin en önemli aktörleri ise Türkiye, Irak Kürdistanı-Barzani ve Sünni Araplar.

ABD'nin Irak'tan çekilmesinin ardından Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin merkezi Irak hükümetine karşı daha rahat karşı çıkmaya başlaması, uluslararası petrol tekelleriyle kendi adına anlaşmalar imzalaması ve en son Irak ordusu ile peşmerge güçlerinin çatışmanın eşiğine gelmesi Irak Kürdistanı'nın konumu hakkında bir fikir veriyor. AKP de, hem bölgesel bir eksen oluşturmak, hem de içerideki Kürt sorununu yeni "açılım" sloganı doğrultusunda Mesut Barzani üzerinden kurgulamak için Irak Kürdistanı ile çok yakın ilişkiler tesis etmiş durumda.

Ancak Barzani'nin Suriyeli Kürt örgütlerini bir araya getirmesi ve PKK'ye yakınlığı ile bilinen Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Suriye Kürdistanı'nda bazı kentleri ele geçirmesi durumu değiştirmiş gibi görünüyor. Zaten Erdoğan da açıklamasında "şu anda durum çok farklı bir noktaya gelmiştir" diyerek AKP cenahındaki hazırlıksız yakalanma halini açığa vuruyor.

Ancak "yol haritası"nın ne olduğu, Irak'a gidecek olan Ahmet Davutoğlu'nun Barzani'yle ne konuşacağı hala kamuoyundan gizleniyor.

(soL - Dış Haberler)