Davutoğlu’nun ‘ülkelerine teslim edilecekler’ dediği Lübnanlılar nerede?

22 Mayıs’ta İran’da Şiilere ait kutsal bölgeleri ziyaret ettikten sonra Suriye’nin Halep kentinde muhalifler tarafından kaçırılan Lübnanlılar halen ülkelerine dönmedi. Oysa Ahmet Davutoğlu Lübnanlı rehinelerin Türkiye tarafından ülkelerine teslim edeceğini duyurmuştu.

22 Mayıs’ta İran’da Şiilere ait kutsal bölgeleri ziyaret edip hacı olduktan sonra ülkelerine dönerken, Suriye’nin Halep kentinde silahlı muhalif bir grup tarafından kaçırılan 11 Lübnanlının akıbeti halen belirsizliğini koruyor. Lübnanlı vatandaşlar kaçırıldıktan üç gün sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, rehinelerin Türkiye rehinelerin serbest bırakıldıklarını ve “birkaç saat içinde” ülkelerine teslim edileceklerini duyurmuştu. Türk Dışişleri Bakanlığı’nın rehinelerin artık Türkiye’nin elinde olduğu ve ülkelerine geri dönecekleri yolundaki ısrarlı açıklamalarına rağmen, 11 Lübnan vatandaşı halen ülkelerine geri dönmüş değil.

Rehine krizi neden çözülemedi?
Lübnan’da yayımlanan El Akbar gazetesi rehine krizinin neden çözülemediğiyle ilişkili bir haber-analizinde, kaynaklarının sorunun iki nedenden dolayı çözülememiş olabileceğine işaret ettiğini yazdı.

İhtimallerden ilki Türk hariciyesinin, krizle konusunda arabulucu rolü oynama hevesiyle rehinelerin serbest bırakıldığı yönündeki açıklamasını fazla aceleye getirmiş olması. İstihbarat dilinde “rehineler elimizde” sözünün rehinelerin kesin olarak Türkiye’nin gözetimi altındaki bir yerde olması anlamına gelmeyeceği belirtilirken, Davutoğlu’nun rehinelerin serbest bırakılacağı konusundaki “kesin” ve ısrarlı sözleri de eleştiriliyor.

Bir başka ihtimale göre ise Türkiye yine açıklama yapmakta fazla aceleci davrandı, ancak bu acelecilik ABD ve Katar’ın baskısı sonucunda gerçekleşti. Lübnanlı hacıların kaçırıldığı haberinin gelmesinin hemen ardından ülkedeki Şiiler ayaklanmış, kitle eylemleri Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın konuşması sonrasında durulmuştu. Nasrallah, rehinelerin iyi oldukları ve ülkelerine dönecekleri haberi üzerine de Beşar Esad’a da teşekkür ettiği bir konuşma yapmıştı. Sürecin Hizbullah tarafından bir siyasi avantaja çevrilmesini istemediği ifade edilen ABD ve Katar’ın, Türkiye’yi arabulucu rolüne zorlamış olabileceği ve henüz rehineler konusunda net bir anlaşma yapılmadan açıklamaya yapmaya zorlanmış olabileceği ifade ediliyor.

Suriye Ulusal Konseyi: Nasrallah’ın konuşmasından sonra vazgeçildi
Suriye Ulusal Konseyi yetkililerine göre ise rehinelerin serbest bırakılmamasının nedeni farklı. ABD ve müttefikleri tarafından Suriye muhalefetinin çatı örgütü haline getirilmeye çalışılan Suriye Ulusal Konseyi’nden Nazier el Hakim, El Cedid televizyonuna yaptığı açıklamada Lübnanlı Şiilerin Hasan Nasrallah’ın konuşması nedeniyle serbest bırakılmasından vazgeçildiğini iddia etti.

El Hakim, Pazar günü yaptığı açıklamada kaçırma olayının arkasında Ammar el Dadahlı’ya bağlı silahlı bir grubun bulunduğunu belirterek, başlangıçta grubun rehineler karşılığında fidye istemeyi tasarladığını, ancak daha sonra bundan vazgeçtiğini ileri sürdü. El Hakim, “Ancak Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın Suriye yöneticilerinin kaçırma eylemini gerçekleştirenlerin fikirlerini değiştirmesini sağladıklarını söylemesi üzerine rehineleri serbest bırakmaktan vazgeçtiler” dedi.

Galyun: “Bütün rehineler Lübnanlı değil”
Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) bir süre önce istifa kararı alan başkanı Burhan Galyun ise kaçırılan 11 kişinin hepsinin “Lübnanlı olmadığını” ileri sürdü. Galyun, “Kaçırılanların hepsinin yüzde 100 Lübnanlı olmadıkları, bir dönem bazı eğitimlere katıldıkları yönünde haberler aldık. Halen inceleme sonuçlarını bekliyoruz. Kaçırma eylemini gerçekleştirenlerle doğrudan temasımız olmadı, ama rehinelerin bırakılması için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Galyun’un kaçırma eylemiyle SUK arasında bir bağlantı olmadığını iddia ederken, bir yandan da kaçırılanların hepsinin “yüzde 100 Lübnanlı olmadığını” söylemesi dikkat çekti.

Galyun ayrıca rehinelerin hiçbir zaman Türkiye’ye gelmediğini ve halen Suriye’de olduklarını sözlerine ekledi.

Lübnan Başbakanı Davutoğlu’yla görüşmeye geliyor
Lübnan Başbakanı Necip Mikati, devam eden rehine kriziyle ilgili görüşmek üzere dün Türkiye’ye geldi. Mikati, geçtiğimiz Cuma günü Türk Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamalarına dayanarak rehinelerin iyi durumda olduklarını, Türkiye’ye getirildiklerini ve birkaç saat içinde Beyrut’a doğru yola çıkacaklarını açıklamıştı. Hatta Cuma günü muhalefet lideri Saad Hariri’nin, rehineleri alması için özel uçağını Türkiye’ye yolladığı haberleri basına yansımıştı. Ancak bu gerçekleşmedi ve Hariri’nin özel jeti boş geri döndü.

Aradan bir haftaya yakın zaman geçmesi üzerine Lübnan Başbakanı Mikati Türkiye’ye geldi. AFP’ye açıklamalarda bulunan bir Lübnan diplomatik kaynağı, “Bu insanlar Türkiye topraklarında değil. Bu konuda bir kafa karışıklığı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Bütün bu gelişmeler ışığında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun hangi verilere dayanarak rehinelerin Türkiye’nin kontrolünde bir yerde olduğunu ve birkaç saat içinde ülkelerine geri döneceklerini söylediği daha da büyük bir merak konusu haline geldi.

(soL-Dış Haberler)