(soL - Dış Haberler) ABD’nin New York federal mahkemesinde yargılanmasına başlanan El Kaide'nin Libya'daki liderlerinden Ebu Enes El Libi, adam öldürmek, cinayete teşebbüs, adam kaçırma, özel mülke saldırı ve ABD savunma binalarına saldırıyla suçlanıyor. Asıl adı Abdülhamid El Rukai olan, el Libi, önceki gün çıkarıldığı mahkemede, adını ve yaşını doğrularken, 1998 yılında Tanzanya ve Kenya'daki ABD elçiliklerine yapılan, 220 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırılara katıldığı suçlamasını yalanladı. 49 yaşındaki Libi’nin bir sonraki duruşmasının 22 Ekim’de görüleceği açıklandı.
El Libi, 1980'lerde Afganis-tan'da Sovyetler Birliği'ne karşı savaşan El Kaide mensuplarındandı. Bu savaşın ardından önce Libya'ya ardından da Sudan'a geçen Libi, 1995'e kadar El Kaide liderleri Usame bin Ladin ve Eyman El Zevahiri ile birlikte Sudan'da yaşadı.
Dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e 1995 yılında düzenlenen başarısız suikast girişimine de adı karışan el Libi daha sonra İngiltere'ye yerleşti. El Kaide liderleri ile bağlantıları ve Mübarek'e yönelik suikaste adı karıştığı halde Manchester kentinde oturma izni alan el Libi, 1996 yılında İngiliz istihbarat örgütünün Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'ye yönelik suikast planına da katılmıştı. 1998 yılında büyükelçiliklere yönelik bombalı saldırılara adının karışmasına rağmen, 1999 yılında İngiliz polisi tarafından sorgulanıp serbest bırakılan el Libi, 2000 yılına kadar bu ülkede yaşadı ancak ABD tarafından iadesi istenmedi.
CIA daha önce yakalamıştı
Libi'nin hayatının en ilginç noktalarından birisi de 2000 yılında Afganistan'a dönüşüyle başlıyor. Libi'nin tam olarak ne zaman Afganistan'a geçtiği bilinmiyor ancak 2002 yılında bu ülkenin doğusunda CIA operasyonuyla yakalandığı açıklanmıştı. 2002 yılından sonra ülkedeki gizli bir CIA hapishanesinde tutulan El Libi'nin, 2010 yılında Libya'ya nasıl döndüğü ise başka bir muamma.
Libi, Libya sınırlarına girdiği anda, Kaddafi yönetimince fark edilmiş, aynı yıl BM'nin el Kaide yaptırımları ile ilgili komitesine Libya yönetimi tarafından hakkında bilgi verilmişti. Libya, el Libi'nin yakalanması için uluslararası yardım da istemişti. 2002 yılından bu yana FBI'ın en çok arananlar listesinde ilk sıralarda olan Libi'nin yakalanması için ABD, herhangi bir girişimde bulunmamıştı.
2012 yılına ait bir ABD Kongre Kütüphanesi raporuna göre el Libi, Libyalı savaşçılar ile merkezi El Kaide'nin bağlantısını sağlıyordu. 1990'larda Afganistan'dan dönen Libyalılar, Libya İslami Savaş Grubu'nu kurmuştu. El Libi de bu örgütte merkezi bir rol oynuyordu. 1990'lı yılların ortasında, bu grubun liderleri İngiltere'deydi ve Libi bu yıllarda, Londra’da Ebu Abdullah es Sadık ile birlikte el Vasat gazetesini çıkarıyordu.
Şu anki El Kaide lideri Eyman el Zevahiri, 2007'de Libya İslami Savaş Grubu’nun el Kaide ile birleştiğini duyurmuştu. İngiltere tarafından Kaddafi’ye karşı savaşta kullanılan bu grup, Trablus’un düşmesinde önemli bir rol oynamıştı. Daha sonra, Abdülhakim Belhac tarafından adı Libya İslami Değişim Hareketi olarak değiştirilen grubun, öldürülen ABD Elçisi Christopher Stevens ile de bağları vardı. Libi’nin bu örgüt içerisindeki konumu, El Kaide liderinin, Stevens ile doğrudan teması olduğunu düşündürüyor.
Hocası da CIA ajanı
Ebu Enes El Libi’yi 2000 yılında Sudan’da eğiten ve hocası olarak kabul edilen Ali Muhammed de CIA bağlantısıyla dikkat çeken bir El Kaide mensubuydu. Usame Bin Ladin’in de hocası olduğu söylenen Mısırlı Ali Muhammed, Msır ordusunda istihbarat subayıyken radikal İslamcı görüşleri yüzünden kovulmuş ve ABD'ye geçmişti. Burada ABD ordusuna yazılan Ali Muhammed, daha sonra Afganistan'da Sovyetler Birliği’ne karşı savaşan El Kaide militanlarını eğitmişti. Aynı zamanda CIA için de çalışan Ali Muhammed, Afganistan savaşının ardından ABD'ye dönmüştü. Ali Muhammed, El Libi’yle birlikte Kenya ve Tanzanya’daki büyükelçilik saldırılarından hüküm giymişti.